Beni kurtarmak için gelmek zorunda değildin biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلمين أنه لم يكن عليك العودة من أجلي أليس كذلك؟ |
Eve gelmek zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك العودة. |
Ama teşekkür etmek için gelmek zorunda değildin. Nezaketen bir gereklilik değil. | Open Subtitles | لكن، لم يكن عليك المجيء لشكري فلم تكن مضطراً لذلك |
gelmek zorunda değildin. Sen olmadan da halledebilirdim. | Open Subtitles | لم يكن عليك المجيء أستطيع فعل هذا بدونك |
Sana mesaj attım. gelmek zorunda değildin. | Open Subtitles | بعثت لك رسالة نصية لم يتوجب عليك القدوم |
gelmek zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يتوجب عليك القدوم إلى هنا |
Eve gelmek zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك العودة! |
gelmek zorunda değildin. | Open Subtitles | و لم يكن عليك المجيء |
- gelmek zorunda değildin. | Open Subtitles | لم يكن عليك المجيء |