gelmemize izin verin, biz de sizin için beş yıllık bir plan hazırlayalım. | Open Subtitles | دعنا نأتي إليك، وسنعرض عليك خطة لخمس سنوات |
Bu kadar kısa sürede ziyaretinize gelmemize izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكـرا جزيـلا على تركنـا نأتي للزيـارة دون إبلاغ مسبق |
Çocukken buraya gelmemize şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب أننا كنا نأتي إلى هنا عندما كنا أطفالا |
gelmemize izin verdiğiniz için size minnettarız, lordum. | Open Subtitles | نحن ممتنون لك سيدي لسماحك لنا بالقدوم |
Becerirsem partiye gelmemize izin verirsin. | Open Subtitles | اذا فعلت ، ستسمح لنا بالقدوم إلى الحفلة |
Otelimi kapatmayacağım. Efendim, ekibim ve donanımlarımızla birkaç günlüğüne buraya gelmemize izin verirseniz... - Olmaz. | Open Subtitles | سيدي اذا سمحت لي وفريقي ان نأتي لنعاينفلربمايمكننيان... |
Efendim, ekibim ve donanımlarımızla birkaç günlüğüne buraya gelmemize izin verirseniz... - Olmaz. - ...anlattıklarımı ispatlayabilirim. | Open Subtitles | سيدي اذا سمحت لي وفريقي ان نأتي لنعاينفلربمايمكننيان... |
- Gelmemizi sen istedin. gelmemize ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | طلبت مننا أن نأتي، احتجت مننا أن نأتي |
Sonunda gelmemize izin verdiler de eğlenebildik. - Biliyor musun... | Open Subtitles | أخيراً تركونا نأتي ونحظى بليلة جيدة |
Seninle gelmemize izin ver. Sana yardım ederiz. | Open Subtitles | دعنا نأتي معك سنساعد |
Lütfen seninle gelmemize izin ver. | Open Subtitles | أرجوك دعنا نأتي معك |
Eğer kavga edeceksek ta buraya gelmemize gerek yok. | Open Subtitles | نحن لم نأتي إلى هنا للشجار. |
Çünkü banka artık işe el atıyor ve Mollys'in vergi değerinin %10'uyla gelmemize ihtiyaçları var. | Open Subtitles | لأن البنك بدأ بالتحرك {\pos(192,220)} "ويطالبونا بأن نأتي بمقدار عشرة بالمئة من قيمة حانة "مولي |
gelmemize izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | أبتاه، شكراً لسماحك لنا بالقدوم. |
- Yani bizim hazırlıksız gelmemize göz yumdunuz? | Open Subtitles | ثم تسمحون لنا بالقدوم دون استعداد؟ |
gelmemize izin verdiğin için sağol. | Open Subtitles | -شكرًا لسماحك لنا بالقدوم لهنا . |