ويكيبيديا

    "geniş bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مجموعة
        
    • نطاق واسع
        
    • واسعة
        
    • شاسعة
        
    • كبير من
        
    • عدد كبير
        
    • شاملة
        
    • عريضة
        
    • واسع من
        
    • مساحة كبيرة
        
    • واسعه
        
    • واسع جدا
        
    • مكان كبير
        
    • مجال واسع
        
    • عريض
        
    Fakat donmuş hayvanat bahçesinde bu hayvanlar için geniş bir DNA çeşitliliği mevcut. TED لكن لهكذا حالة يوجد هناك مجموعة متنوعة كبيرة من الحمض النوويلهذا الحيوان مجمدة.
    Hasar oldukça geniş bir alanda. Birçok yerde yangın çıktı. Open Subtitles هناك أضرار كثيرة فى نطاق واسع بعض الإطفائيين يقومون بإقتحام..
    geniş bir veranda, gölge veren ağaçlar. Üç tane bungalovu var. Open Subtitles فراندة واسعة, اشجارة ظليلة تحيطه من كل جانب, وهناك 3 منازل
    Hakkında çok az istihbaratımızın olduğu geniş bir arazide tek casusumuz olursun. Open Subtitles ستكونى جاسوستنا الوحيدة فى منطقة شاسعة لدينا معلومات قليلة عنها
    Ve bu da politikada ve aynı zamanda geniş bir insan gayreti aralığında daha sığ bir izleğe yol açıyor. TED وقد أدى ذلك إلى نهج سطحي ليس في السياسة فقط، بل في عدد كبير من مساع البشر.
    İçerideki adamımız evin geniş bir planını bize gönderdi evin içinde her türlü güvenlik önlemi var. Open Subtitles رجلنا في الداخل، وفر لنا معلومات شاملة لتصميم البيت وجميع تدابير الحماية وأمكنتها
    Karşımızda üstünde adınız olan adam akıllı geniş bir eşya koleksiyonu var. Open Subtitles ما لدينا هنا هو مجموعة كبيرة كبيرة من المصنفات واسمك على جميعها
    Bu yüzden kendi içinde malzeme ve araçları geniş bir yelpaze de kullanırım. TED لذا في إطار عملي, أستخدم مجموعة واسعة من المواد والأدوات.
    Ve benim gibi tedavi sürecinde gerçekten çalışma imkanı olan insanlardan öğrenilenler, daha geniş bir alanda paylaşılmalı. TED ودروس من أشخاص مثلي. الذين استفادوا من العمل خلال فترة علاجهم. نحتاج أن تكون مشاركة على نطاق واسع.
    Yolsuzluk geniş bir alana yayılmış, sistemi ve sistemin ahlak yasasını baltalıyor. TED الفساد منتشر على نطاق واسع ويضعف النظام وشرعيته الأخلاقية.
    geniş bir ağ atmalıyız, ama bunu sessiz yapmak zorundayız. Open Subtitles سوف نشكل شبكة بحث واسعة لكننا سنقوم بذلك في هدوء
    Berelenmiş yaralar, 'cul-de-sac' keseciği oluşturan geniş bir alanı kaplayan büyük lezyonlardır Open Subtitles الرضوض هي سجحات واسعة وتغير في تركيب الانسجة فتقودنا الي اتجاه واحد
    Çok geniş bir çayıra yayılan bir kolonide yaşıyor. Open Subtitles فهي تعيش في مستعمرة تمتد عبر مساحة شاسعة في البراري
    Adanın merkezi, kaya yükseltilerinden oluşan geniş bir platodur. Open Subtitles يُعتبر مركز الجزيرة هضبةً شاسعة من الصخر المرفوع
    Yani, geniş bir resim koleksiyonu alırız ve bunları küçük resim parçalarına ayırırız. TED نقوم بأخذ عدد كبير من الصور، ونقوم بتحويلها إلى قطع صغيرة جدًا من الصور المتجاورة.
    Bu taşralılardan daha geniş bir dinleyici kitlen var. Open Subtitles و أنت تحصل على جمهور كبير من تلك البلدات.
    Bu kadar bilge olmana rağmen tarihe geniş bir pencereden bakamadın. Open Subtitles وبرغم حكمتك، لم تنظر بنظرة شاملة على التاريخ
    Ne yapacağımız bilemedik, ama büyük geniş bir ağ attık. TED لذلك لم نعرف مايجب علينا القيام به ولكن قررنا أن نشكل شبكة عريضة جدا
    Bu da kısmen, etkileri açısından bu kadar geniş bir spektrum görmemizin nedenini açıklıyor. TED و هذا يفسر، في جزء منه، رؤيتنا لطيف واسع من التأثيرات.
    Aşağı inerseniz, geniş bir itici kuvvet alanına sahip olursunuz. Yukarı çıkarsanız, kanatlar o kadar geniş değil, ve kalkması daha kolay. TED حتى إذا ذهبت إلى أسفل، لديك مساحة كبيرة من الدفع. وإذا صعدت، الأجنحة ليست كبيرة ، وأنه من الأسهل الصعود.
    Geçen Mayıs'ta, Çin'in Sichuan bölgesinde Richter ölçeğinde 7.9 büyüklüğünde korkunç bir deprem oldu. geniş bir alanda müthiş bir yıkıma yol açtı. TED حصل زلزال عظيم بقوة 7.9 درجات دمار شامل في مناطق واسعه ، كما رصدها ريختر وقد رصدت الهزة الأرضية بأنها حدثت
    Bu da yiyeceğin geniş bir alana dağılması demektir. Open Subtitles مما يعني ان يكون الغذاء على نطاق واسع جدا
    Ücretine oranla gerçekten geniş bir yer. Demirbaşlar dâhil mi? Open Subtitles حسناً انه مكان كبير مقابل سعره هل الاضافات مشمولة ؟
    Bunu evde dinlemek istemeyebilirsiniz ama arabada kulağa çok iyi geliyor -- arabanın çok geniş bir frekans spektrumu var, hani büyük bas ile daha yüksek ses ve ses sanki ikisinin arasında sıkışıp kalmış gibi. TED ربما ليست نوعية الموسيقى التي قد نستمع إليها في المنزل، و لكنها مناسبة جداً للسيارة-- تحتوي على مجال واسع من الترددات، تعلمون،الإيقاع العالي والتقنية العالية و صوت المؤدي في مكانٍ ما بين الإثنين.
    Eğitime karşı beşeri ilimleri, beden eğitimini, sanat dallarını da kapsayan geniş bir yaklaşımları var. TED لديهم نهج عريض جداً للتعليم يشمل العلوم الإنسانية والتربية البدنية والفنون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد