Bilmiyorum, herkes Gerçek aşktan bahsediyor ve eğer Judson senin gerçek aşkındıysa geri dönecektir. | Open Subtitles | الجميع يتحدث عن الحب الحقيقي, و حسناً, إذا كان جادسون حبك الحقيقي,إذاً سوف يعود |
Yapmamı o istemedi. Ben yapmak istedim. Siz Gerçek aşktan ne anlarsınız. | Open Subtitles | لم تجبرني، أردت ذلك لا تفهمان الحب الحقيقي لا غير |
Bu hızlı-randevu olayında, bunun çok fazla örneğini gördüm, fakat Stacey'nin randevularını izlediğimde ve onunla bu randevular hakkında konuştuğumda, fotoğraftaki aşkın Gerçek aşktan ne kadar farklı olduğunu fark ettim. | TED | في هذا الحدث رأيت الكثير من هذه الأمثلة، ولكن بمراقبة الأشخاص الذين قابلتهم ستايسي والتحدث معها عنهم، أدركت مدى اختلاف الحب التصويري عن الحب الحقيقي. |
Dünyada Gerçek aşktan daha kuvvetli bir güç yoktur. | Open Subtitles | لا توجد قوة فى العالم أقوى من قوة الحب الحقيقى |
Ben Gerçek aşktan bahsediyorum. | Open Subtitles | .. اتحدث عن الحب الحقيقى |
Siz insanlar Gerçek aşktan anlamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم أُناس لا تعرفون الحب الحقيقي. |
- Gerçek aşktan vazgeçme. | Open Subtitles | لا تفقدي الأمل في الحب الحقيقي |
Gerçek aşktan anlamıyorsun. | Open Subtitles | انت فقط... انت لا تفهم الحب الحقيقي |
Gerçek aşktan bahsetmişken, Dan burada değil. | Open Subtitles | بمناسبة الكلام عن الحب الحقيقي (دان)ليس هنا |