Senin ve Bayan Bennet'in gerçek duygularını anlamaya dayalı küstahça bir varsayımdı. | Open Subtitles | لقد كان غرورا مني، اساسه فشلي في معرفة مشاعرك الحقيقية ومشاعر الآنسة بينيت. |
Bence Şükran Günü'nü bizimle geçirmek istemiyordun ama gerçek duygularını yemeklerim hakkında üstü kapalı bir hakarette bulunarak ört bas ettin. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنك سعيده لتقظي عيد الشكر معنا لكنك أخفيت مشاعرك الحقيقية |
Her ne pahasına olursa olsun gerçek duygularını gizleyen çetin itfaiyeciler topluluğu. | Open Subtitles | مجموعة من الإطفائيين المطبقين للقواعد والأنظمة يتجنبون المشاعر الحقيقية مهما كلّف الثمن |
Belki de buraya gelmeden önce gerçek duygularını sorgulamışsındır. | Open Subtitles | لربّما أنت إثنان كان يجب أن تناقشا ك المشاعر الحقيقية أمامك خرجت هنا. |
İlk kez gerçek duygularını açtı. | Open Subtitles | وكانت هذه هي المرة الأولى التي أعرب عنها من أي وقت مضى مشاعره الحقيقية. |
Cindy ve Mathew'un salak esprilerinden ve borsa sohbetlerinden bıkmıştı. Ira, Elaine'e destek olmaya çalışırken ona olan gerçek duygularını açıkladı. Ama Elaine bir şakaymış gibi bunu gülerek geçiştirmeye çalıştı. | Open Subtitles | حاول ايرا أن تكون هناك لايلين واعترف مشاعره الحقيقية بالنسبة لها... ... والتي حاولت أن تضحك قبالة على سبيل المزاح. |
Belki de gerçek duygularını göstermemek için birbirlerine sataşıyorlardır. | Open Subtitles | حسناً ربما هما عصبيان مع بعضهما البعض لأنهما لا يريدان أن يوضحان مشاعرهم الحقيقية |
Açıkça içlerinden biri Eddie hakkındaki gerçek duygularını saklıyor. | Open Subtitles | ومن الواضح أن أحدهم يختبئ مشاعرهم الحقيقية حول إدي. |
gerçek duygularını saklamak için mizahı kullanman bence çok ilginç. | Open Subtitles | اعتقد انك تستمتعي باستخدام الفكاهة حتى تُخفين مشاعرك الحقيقية |
Ted, dudaklarının kadın gibi olmasının dezavantajı da feminen şekilde dudak büzüşlerinin gerçek duygularını ortaya çıkarması. | Open Subtitles | تيد ) ما يُعيب أن يكون لكَ فم امرأة ) هو أن ذلك الاستياء الأنثوي الذي يرتسم عليه يفضح مشاعرك الحقيقية |
Birilerinin kalbini kazanabilmek için gerçek duygularını paylaşmak. | Open Subtitles | استخدام المشاعر الحقيقية |
Belki Minik Sebastian birisiyle gerçek duygularını paylaştığı ve karşılık almadığı için üzülmüştür. | Open Subtitles | ربما (سباستيان) الصغير انزعج لأنه حاول أن يشارك مشاعره الحقيقية مع شخص ما ولكنه لم يرد بالمثل |
gerçek duygularını gösteriyorlar. | Open Subtitles | يظهرون لي مشاعرهم الحقيقية |