"gerçek duygularını" - Traduction Turc en Arabe

• مشاعرك الحقيقية
• المشاعر الحقيقية
• مشاعره الحقيقية
• مشاعرهم الحقيقية

Senin ve Bayan Bennet'in gerçek duygularını anlamaya dayalı küstahça bir varsayımdı.
لقد كان غرورا مني، اساسه فشلي في معرفة مشاعرك الحقيقية ومشاعر الآنسة بينيت.

Bence Şükran Günü'nü bizimle geçirmek istemiyordun ama gerçek duygularını yemeklerim hakkında üstü kapalı bir hakarette bulunarak ört bas ettin.
لا أعتقد بأنك سعيده لتقظي عيد الشكر معنا لكنك أخفيت مشاعرك الحقيقية

Her ne pahasına olursa olsun gerçek duygularını gizleyen çetin itfaiyeciler topluluğu.
مجموعة من الإطفائيين المطبقين للقواعد والأنظمة يتجنبون المشاعر الحقيقية مهما كلّف الثمن

Belki de buraya gelmeden önce gerçek duygularını sorgulamışsındır.
لربّما أنت إثنان كان يجب أن تناقشا ك المشاعر الحقيقية أمامك خرجت هنا.

İlk kez gerçek duygularını açtı.
وكانت هذه هي المرة الأولى التي أعرب عنها من أي وقت مضى مشاعره الحقيقية.

Cindy ve Mathew'un salak esprilerinden ve borsa sohbetlerinden bıkmıştı. Ira, Elaine'e destek olmaya çalışırken ona olan gerçek duygularını açıkladı. Ama Elaine bir şakaymış gibi bunu gülerek geçiştirmeye çalıştı.
حاول ايرا أن تكون هناك لايلين واعترف مشاعره الحقيقية بالنسبة لها... ... والتي حاولت أن تضحك قبالة على سبيل المزاح.

Belki de gerçek duygularını göstermemek için birbirlerine sataşıyorlardır.
حسناً ربما هما عصبيان مع بعضهما البعض لأنهما لا يريدان أن يوضحان مشاعرهم الحقيقية

Açıkça içlerinden biri Eddie hakkındaki gerçek duygularını saklıyor.
ومن الواضح أن أحدهم يختبئ مشاعرهم الحقيقية حول إدي.

gerçek duygularını saklamak için mizahı kullanman bence çok ilginç.
اعتقد انك تستمتعي باستخدام الفكاهة حتى تُخفين مشاعرك الحقيقية

Ted, dudaklarının kadın gibi olmasının dezavantajı da feminen şekilde dudak büzüşlerinin gerçek duygularını ortaya çıkarması.
تيد ) ما يُعيب أن يكون لكَ فم امرأة ) هو أن ذلك الاستياء الأنثوي الذي يرتسم عليه يفضح مشاعرك الحقيقية

Birilerinin kalbini kazanabilmek için gerçek duygularını paylaşmak.
استخدام المشاعر الحقيقية

Belki Minik Sebastian birisiyle gerçek duygularını paylaştığı ve karşılık almadığı için üzülmüştür.
ربما (سباستيان) الصغير انزعج لأنه حاول أن يشارك مشاعره الحقيقية مع شخص ما ولكنه لم يرد بالمثل

gerçek duygularını gösteriyorlar.
يظهرون لي مشاعرهم الحقيقية