Bu hafta sonu gerçekleşmek zorunda değiller. | Open Subtitles | ولا يجب أن تتحقق في نهاية الأسبوع هذه. |
Benim tüm dileklerim gerçekleşmek üzere. | Open Subtitles | لكن جميع أمنياتي على وشك أن تتحقق |
Hadi kızım, bir dilek tut çünkü benimki gerçekleşmek üzere." | Open Subtitles | تمني . لإن امنيتي على وشك ان تتحقق |
Stacy sayesinde bu hayalim gerçekleşmek üzere. | Open Subtitles | وبفضل (ستايسي) أوشك حلمي أن يتحقّق. |
Ve Stacy sayesinde hayallerim gerçekleşmek üzere. | Open Subtitles | وبفضل (ستايسي) أوشك حلمي أن يتحقّق. |
Adalet gerçekleşmek zorunda ve gerçekleştirilecektir. | Open Subtitles | لان العداله يجب و سوف تتحقق |
Bütün dilekleriniz gerçekleşmek üzere. | Open Subtitles | أمنياتكم جميعها سوف تتحقق |
Bay Snart, dileğiniz gerçekleşmek üzere bu arada. | Open Subtitles | ويا سيّد (سنارت)، أمنيتك على وشك أن تتحقق |