Son zamanlardaki tüm soygunlar, anormal meteorolojik olaylar sırasında gerçekleşti. | Open Subtitles | السرقات التى حدثت مؤخراً , حدثت جميعها احداث طقس مضطربة. |
Sierra Leone'da o hafta yarım düzine katliam daha gerçekleşti. | Open Subtitles | ولكن بعدها نصف دستة مذابح حدثت فى سيرليون ذاك الاسبوع |
Peki, o zaman ben bir dahi olmalıyım, çünkü isteğin gerçekleşti. | Open Subtitles | حسنٌ إذن ، لاشك أني عفريت من الجن لأن أمنيتك تحققت |
Biz aslında çok şanslıydık ve birçok hedef gerçekleşti ya da şu anda gerçekleşmekte. | TED | كنا في الواقع محظوظين جدا والعديد من تلك الأهداف قد تحققت أو في طور التحقق. |
Tam olarak değil. 20 yıl geçti. Ama tahmin ettiğim şeyler gerçekleşti. | Open Subtitles | ليس تماماً لقد مرت 20 عاماً لكن كل ماتوقعته قد تحقق |
Ben temelde, yerden 15 metre yukarıda duran bir sokak fotoğrafçısıyım ve bu fotoğrafta gördüğünüz her şey, aslında aynı günde gerçekleşti. | TED | أنا في الأساس مصور الشارع من ارتفاع 50 قدماَ في الهواء، وكل شيء ترونه في هذه الصورة حدث فعلاَ في هذا اليوم. |
Ve son dönemlerde makinelerin öğrenimi anlayışımızda bir devrim gerçekleşti. | TED | وقد حدثت طفرة مؤخراً في فهمنا لتعلم الآلة. |
Bir sonraki aşama bu toplulukların içinde gerçekleşti. | TED | والآن الخطوة التالية التي حدثت هي بداخل تلك المجتمعات. |
Birazdan okutacağım bölüm Yale Hukuk Fakültesi'ndeki ilk yılımın ilk döneminin yedinci haftasında gerçekleşti. | TED | هذه الحلقة حدثت في الأسبوع السابع من الفصل الدراسي الأول في السنة الأولى في كلية القانون في جامعة ييل. |
Bu sürprizlerden birisi sanırım 6 yıl önce gerçekleşti. | TED | واحدة من هذه المفاجأت حدثت منذ ست سنوات على ما اعتقد. |
İlk defa mega şehirlerimiz oldu, 5 milyon ve üzerinde, gelişen Dünya'da bu gerçekleşti. | TED | لقد برزت لديكم المدن الكبيرة لأول مرة، 5 مليون نسمة فما فوق، التي حدثت في العالم النامي. |
Annen, dünkü dileğini anlattı. O gerçekleşti, Max. | Open Subtitles | أمك أخبرتنى عن ما تمنيتة بالأمس لقد تحققت الأمنية يا ماكس |
Bir numaralı mumu yaktım ve listemdeki bir numaralı dilek gerçekleşti.. | Open Subtitles | انا اشعلت الشمعة رقم واحد والامنية رقم واحد تحققت |
Kitabı yok etti ama kehaneti yine de gerçekleşti. | Open Subtitles | دمرت الكتاب، لكن نبوءتها تحققت بكافة الأحوال |
Onları kafamdan atamıyorum. Davos'un gördüğü herşey gerçekleşti. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخرجها من رأسي كل ما رآه دافوس تحقق |
Bugün bir şey gördüm ve düşündüm ki eğer bu insanın gördüğü şey gerçek olabildiyse ki imkansız göründüğü halde gerçekleşti öyleyse bu gördüklerimiz düşündüğümüzden daha sarsılmaz. | Open Subtitles | لقد رأيت شيئاً اليوم وقد جعلني أفكّر إذا كان شخص المستقبل يمكن أن يتحقق وقد تحقق |
Ve makine öğrenimi, derin öğrenme, gerçekleşti. | TED | وتعلم الآلة، التعلم العميق قد تحقق. |
Pek çok insanın yardımıyla bunların hepsi çok çabuk gerçekleşti | TED | وكل هذا حدث بشكل سريع بفضل مساعدة الكثير من الناس. |
Londra bize çok şey bildirdi ama bunların çok azı gerçekleşti. | Open Subtitles | لقد أبلغتنا بأشياء كثيرة و قليل جداً يبدو أنه يتحقق |
- Duruşma 2004 senesindeki Demokratik Ulusal Kongre esnasında gerçekleşti. | Open Subtitles | المحاكمة جرت في عام 2004 وذلك خلال المؤتمر الوطني الديمقراطي |
Bu da lokantadan çıkarken gerçekleşti. | Open Subtitles | الذي بالضبط الذي حَدثَ عندما تَركتُ المطعمَ. |
Bugün ise hayallerimiz neredeyse gerçekleşti. | Open Subtitles | اليوم احلامنا علي وشك ان تصبح حقيقه |
- Kahraman olduğuma bir taş karar verdi. Kehanet gerçekleşti. | Open Subtitles | صخرة ضخمة قرّرت أنّي بطل والنبوءة تحقّقت |
Bu ölüm Amerika topraklarında gerçekleşti, ...bu yüzden neler olduğunu öğrenmemiz çok önemli. | Open Subtitles | هذا الموت حصل على التراب الأمريكي لذا يهمنا جداً أن نعرف ما حصل |
Doğal olarak ne olabilirse o gerçekleşti ve kız kucağında bir çocuk buldu. | Open Subtitles | وحدثت العمليات الطبيعية المرافقة لذلك، ووجدت نفسها حاملاً |
Cirque du Soleil'in CEO'su Guy Laliberté'yi buldum ve ona çılgın fikrimi, bunun gibi karalamalar ve görsel örneklerde sundum ve oldukça inanılmaz birşey gerçekleşti. | TED | لذا وجدت طريقي إلى قاي لاليبيرتي، الرئيس التنفيذي لشركة سيرك دو سوليه، وعرضت فكرتي المجنونة عليه مع الرسومات مثل هذه والإشارات المرئية، وحدث شيء مدهش. |
Dileği gerçekleşti. | Open Subtitles | لقد حصل على أمنيته |
Bu yüzden tüm operasyon Kongre'nin onayı olmadan kayıt dışı gerçekleşti. | Open Subtitles | وهذا هو سببًّ ان المرجع بأكمله توصل للكتب (دون موآفقة الـ(كونغرس |