ويكيبيديا

    "gerçeklere" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقائق
        
    • حقائق
        
    • بالحقائق
        
    • للحقائق
        
    • للحقيقة
        
    • الحقيقةِ
        
    • الوقائع
        
    • وقائع
        
    Derin bir angajman gerçeklere dalma ve içeriğimizin karmaşıklığını anlamaktan geçer. TED فهو يعني اندماجاً كُليًا وانغماسًا في الحقائق وتعقيدات مضمون هذه الحالات.
    Bu da benim fikrim. Sizinkinin aksine benimki gerçeklere dayanıyor. Open Subtitles إليك وجهة نظري، وعلى عكسك فوجهة نظري تستند على الحقائق.
    Dinleyin çocuklar, bu teoriyi desteklemekle birlikte, ben hâlâ gerçeklere bakan bir adamım. Open Subtitles اسمعوا يا اطفال قد نقتنع بهذه النظريه. فأنا ما زلت ابحث عن الحقائق.
    Bu filmdeki karakterler gerçektir ve olaylar tarihi gerçeklere dayanmaktadır. Open Subtitles شخصيات هذا الفيلم حقيقية وأحداثه مأخوذة عن حقائق تاريخية
    Hikâyenizi düzenleyebilir, yorumlayarak yeniden anlatabilirsiniz, gerçeklere bağlı olsanız bile. TED بأمكانك أن تعدل، تقاطع وتعيد إخبار قصتك، حتى وأن كنت مقيداً بالحقائق.
    Bunu aşırı zeki ve gerçeklere dayalı birinin söylemesi utanç verici. Open Subtitles وذلك محرج كونه صادر من شخص .ذكي جدّاً يعتمد على الحقائق
    Eylemlerine dair gerçeklere dayalı bir sorgulama yaptıklarından ya da yapmadıklarından değil. Open Subtitles هو لم يتهمك بناءً على الحقائق او بناءً على شكوكنا حول دوافعك
    Bütün gerçeklere sahip değiliz. Aslına bakarsanız araçların ne olacağını bilmiyoruz, davranış farklı bir şekilde ortaya çıkmadan önce her vakada gidip tam olarak neye bakacağımızı da bilmiyoruz. TED ليس لدينا كل الحقائق. ولا حتى نعرف في الواقع ما هي الأدوات، وليس ما نبحث عنه بالضبط في كل حالة يمكننا أن نكون هناك قبل ظهور السلوك بشكلٍ مختلف.
    Şimdi bazı gerçeklere bakalım. TED دعونا ننظر إلى بعض الحقائق التي قد توحي لنا بهذه الفكرة.
    Ben hiç böyle bir dönem görmedim gerçeklere böylesine itiraz eidldiğini. TED لم أرى شيئا كهذا من قبل. حيث هناك تنازع شامل حول الحقائق.
    Benim görüşüm şu ki değerler, gerçeklere bilinçli varlıkların bilinçli deneyimlerimden kaynaklanan gerçeklere indirgenmiş durumdadır. TED لذا الذي أحاجج به .. هو ان القيم هي نتاج الحقائق الحقائق التي نتجت عن التجارب واعية التي نتجت عن وجودنا البشري الواعي
    Bu basit gerçeklere dayanarak bariz politik sonuçlara varmamızı engellemek istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون منعنا من الوصول إلى الإستنتاج السياسى الواضح الذى يرتكز على قواعد بسيطه من الحقائق
    gerçeklere uyarım yüzbaşı, senin sözüne değil. Open Subtitles أفعل ما تقوله لي الحقائق وليس ما تقوله أنت
    Bilirsin, bilimi her zaman kutsal gördüm. Her zaman kabullenilmiş gerçeklere güvendim. Open Subtitles أنت تعرف أننى دائما كنت أقدس العلم أنا دائما ما كنت أضع ثقتى فى الحقائق المقبولة
    Bu işime yaramıyor. Biz gerçeklere bakalım. Open Subtitles هذا ليس جيد بالنسبة لى دعنا نتعامل مع الحقائق التى فى متناولنا
    gerçeklere inanıyorum öğütlere değil, ama teşekkürler. Open Subtitles أنا أسير وراء الحقائق لا الاقتراحات لكن شكراً لك
    İma ettiğim şey, Yüzbaşı, gerçeklere ihtiyacımız var, efsanelere değil. Open Subtitles ما اريد ان اوضحه , ايها الملازم , نحن نريد حقائق , وليس اساطير
    Benim korktuğum şeyler, bazı gerçeklere dayanıyor. Open Subtitles مخاوفك؟ حسن ، الأمور التي أخشى منها مبنية على حقائق كما تعرفين
    gerçeklere güven. Tamam mı? Open Subtitles أنصتِ إلى المرضى ، وثقي بالحقائق ، حسناً؟
    Hauser gerçeklere, rakamlara ve çizelgelere önem verir. Open Subtitles هاوزر لا تستجيب سوى للحقائق و الأرقام و البيانات
    Ta ki şaşaalı sözleri bir kenara bırakıp gerçeklere kulak verene ve davayı almadığını keşfedene kadar. Open Subtitles ولحين عدم اقتناعكم بعباراته الفخمة وتوصلكم للحقيقة ومن ثم اكتشافكم بأن ليس لديه حُجة
    Geleceğe bakan, ve sadece gerçeklere itibar eden... Open Subtitles الذي يَتمنّى مُخَاطَبَة المستقبلِ بالحقيقةِ وفقط الحقيقةِ...
    Söyleyebilirim ki eğer küresel gerçeklere bakarsanız, muhtemelen farkına varacaksınız ki, tabi ki endişelenmek zorundayız. TED ممكن القول بالنظر الى الوقائع العالميه. سوف تدركون بالطبع انه يجب ان أقلق.
    Burada bir sürü güzel şey var. Bazıları da gerçeklere dayalı. Open Subtitles مهلاً , هناك العديد من الأشياء هنا وبعضها يقوم على وقائع حقيقية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد