Bana öyle geliyor ki, eşimizi seçerken gerçekliğimizi de seçiyoruz. | Open Subtitles | وخطر لي أيضاً أننا نختار حقيقتنا عندما نختار شخصاً أخر |
Kendi gerçekliğimizi tekrar bulmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أجد حقيقتنا ثانية |
Dünya gerçekliğimizi dışdünyanın güçlerine karşı korumak zorundalar. | Open Subtitles | و عليهم أن يدافعوا عن عالمنا الأرض من قوى العالم الخارجي |
Dünya gerçekliğimizi Dışdünya'nın kötülüklerinden korumak için. | Open Subtitles | و عليهم أن يدافعوا عن عالمنا الأرض من قوى العالم الخارجي |
gerçekliğimizi etkileyen, o gerçekten önemli ve güçlü olduğumuz hissini bize verir. | TED | تمنحنا شعور حقيقي جدًا لنكون مهمين وأقوياء من أجل التأثير على واقعنا. |
Görüyorsunuz; görüş, gerçekliğimizi biçimlendirmenin bir yolu. | TED | كما ترون، البصر هو طريقة واحدة إننا نصوغ واقعنا. |
Dünya gerçekliğimizi Dışdünyanın güçlerine karşı korumak zorundalar. | Open Subtitles | و عليهم أن يدافعوا عن عالمنا الأرض من قوى العالم الخارجي |
Dünya gerçekliğimizi dış dünyanın güçlerine karşı savunuyorlar. | Open Subtitles | - (تاجا و عليهم أن يدافعوا عن عالمنا الأرض من قوى العالم الخارجي |
gerçekliğimizi başka biçimlerde de yaratıyoruz. | TED | بإمكاننا أن نخلق واقعنا بالكثير من الطرق. |
İkinci farkedemediğim şey insanların olumsuz algılarının biz izin verirsek ne kadar çabuk bizim gerçekliğimizi etkilediği. | TED | ثانياً: فشلت في تصديق كيف أن التصور السلبي للأشخاص الآخرين بسرعة يمكن أن يؤثر على واقعنا ، إذا سمحنا بذلك. |
gerçekliğimizi iki olası olanaksızlığa böldü. | Open Subtitles | ونتيجةً لعدم اليقين قد انقسمَ واقعنا إلى قسمَين: الممكن والمستحيل بالتساوي. |