Bunun gerekli olmadığını düşünüyorum Bay Pepperidge. En büyük konağımız Bay Weng'e tahsis edildi. | Open Subtitles | لا لا داعي لهذا سيدي بيبيريدج لقد حجزنا اكبر جناح للسيد ونج |
Bunun gerekli olmadığını düşünüyorum Bay Pepperidge. En büyük konağımız Bay Weng'e tahsis edildi. | Open Subtitles | لا لا داعي لهذا سيدي بيبيريدج لقد حجزنا اكبر جناح للسيد ونج |
Bu kurumun şehir için gerekli olmadığını savunuyorum. | Open Subtitles | -إنتظر ماذا؟ أنا أصرح بأن هذه المؤسسة ليست ضرورية إلى هذه البلدة |
Bu kurumun şehir için gerekli olmadığını savunuyorum. | Open Subtitles | -إنتظر ماذا؟ أنا أصرح بأن هذه المؤسسة ليست ضرورية إلى هذه البلدة |
Evet ama doktor bile bu ameliyatın çokta gerekli olmadığını söyledi. | Open Subtitles | أجل، لكن حتى الطبيبة قالت إنّه بحاجةٍ لعملية فهي ليست ضرورية. هي قالت أيضاً. ستعلملها إنّ وافق (بيني). |
Bunun gerekli olmadığını söyledim. | Open Subtitles | قلت لها أنّ الأمر لم يكن ضرورياً |