Sadede gelecek olursak, Tekrar deneyip bu işi halletmem gerektiğine karar verdim. | TED | لإختصار القصة قررت أن أعود وأبدأ من جديد |
Daha sona belki bir kadınla evlenmeyi denemem gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | فى نهاية المطاف قررت أن أحاول الزواج بإمرأة |
Aşk ve ailenin ikinci planda kalmaması gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | أعني، لقد قررت ان الحب والعائلة لايجب ان يأتوا بالمرتبة الثانية |
Fakat bugün bazı şeyler değmesi gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | لكن اليوم قررت ان لا اسمح لها ان تجعل مني محبطة بعد الان |
Hayatımda ondan daha güzel bir şey olamayacağından emin oluncaya kadar evlenmemem gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | لكني قررت أني لن أتزوّج حتى أكون واثقًا أنه لن يحدث لي أمرٌ جيد آخر في حياتي |
Hayatımda ondan daha güzel bir şey olamayacağından emin oluncaya kadar evlenmemem gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | لكني قررت أني لن أتزوّج حتى أقتنع أنه لا يوجد شيئ جيد سيحدث في حياتي |
Fizik dalında Nobel Ödülü için kalan tüm olasılıklar yok olduğundan beri çok teşekkür ederim artık Nobel Barış Ödülü'nü kazanmak için yeniden odaklanmam gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | بما أن آمالي تلاشت بالفوز بجائزة نوبل للفيزياء شكرا جزيلا لك قررت أن أعيد تركيز جهودي |
Bunun bir rüya olması gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت أن أعتبر أن الأمر كله كان مجرد حلم |
Lise 1'de edindiğim bütün biyoloji birikimimi kuşanarak 15 yaşımdayken kanser üzerinde bir araştırma yapmam gerektiğine karar verdim. | TED | لذلك, بعد أن تسلحت بكل المعرفة التي حصلت عليها خلال سنتي الأولى في دراسة الإحياء قررت أن أقوم ببحث عن السرطان .في سن الخامسة عشرة |
Obezlikle nasıl baş edeceğimizi incelemeye çalışırken ve bütün bu unsurları gözden geçirirken ilk yapmamız gerekenin sohbet olması gerektiğine karar verdim. | TED | وبينما حاولت دراسة كيف يمكننا التعامل مع السمنة، وكنت آخذ كل هذه العوامل في عين الاعتبار، قررت أن أول شيء يجب علينا فعله كان بدء حوار. |
Ve İsa'nın dönüşünün tam da yaptıklarımdan sorumlu olma zamanıma denk gelmesinin adil olmadığından hayıflanmayı bıraktığım anda evime hemen çekidüzen vermem gerektiğine karar verdim. | TED | وبمجرد ما توقفت عن الشكوى بخصوص كم هو أمرٌمجحف أن يعود المسيح مرة ثانية بمجرد ما أصبحت مسؤولًا عن كل ما قد فعلته، قررت أن من الأفضل لي أن أحل مشاكلي الخاصة بمنتهي السرعة. |
Ellen Swain emekli olunca, devam etmem gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | عندما تقاعد (الين سواين) قررت ان هذا الوقت للمضي قدما |
Konuşmamız gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت ان نتحدث |
Yaptığım onca iç değerlendirmeden sonra Brad'ten ayrılmam gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | حسنا , بعد البحث الكثير عن رفيق الروح (قررت ان انفصل عن (براد |
Arjantin'in daha iyi yollarına ulaşabilmek için bir an önce And Dağları'na gitmemiz gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | قررت ان اسلك افضل طريق (للعودة الى (الارجنتين (والتوجّه مباشرة الى جبال (الانديز |