ويكيبيديا

    "gerektiğini biliyordum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعرف أنني يجب أن
        
    • علمت أن علي
        
    • علمت أنني يجب أن
        
    • علمت أنه عليّ
        
    • علمت أنه كان علي
        
    • علمت أنه يجب أن
        
    • أعرف أنه يجب علي
        
    • وجب أن
        
    • علمت أنه علي
        
    • علمتُ أنه ما كان علي
        
    • علمتُ أنّ عليّ
        
    • عرفت أن علي
        
    • عرفتُ أني
        
    • كنت أعرف أنني
        
    • كنت أعرف أنه لا
        
    İlerlemek için yenilgiyi arkamda bırakmam gerektiğini biliyordum ve bu, yüzleştiğim ilk başa çıkılmaz sorun değildi. TED كنت أعرف أنني يجب أن أتجاوز تلك الإخفاقة لكي أتقدم إلى الأمام، ولم تكن أول مرة أواجه فيها أمراً مستعصياً.
    Bu nazik devlerle iletişim kurmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles عندما عبر من أمامي سرب من الحيتان علمت أن علي التواصل من هذه العماليق المحترمة
    Çünkü içimden annemin yanında olmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles ربما, داخلي, علمت أنني . يجب أن أبقى من أجل أمي
    Seni bilgilendirmediğim için üzgünüm Lauren ama VAL için yeni algoritmayı bulduğumda tek başıma devam etmem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles معذرة لإخفاء الأمر عليكِ يا (لورين) لكن عندما اكتشفت خوارزميتي الجديدة لـ(فال) علمت أنه عليّ العمل عليها وحدي
    Dört gün önceden toplanmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles علمت أنه كان علي البقاء مجهزاً أغراضي قبل 4 أيام
    Durup dinlememiz gerektiğini biliyordum ama ailelerimiz gittiğimizi fark etmeden dönmek istedik. Open Subtitles علمت أنه يجب أن نتوقف للإستراحة ولكن أردنا أن نرجع قبل أن يعلم والدينا أننا قد ذهبنا
    Onları bağlamam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles ممم, كنت أعرف أنه يجب علي ربطها جيدا بطريقة ما
    Pastaneye gitmemiz gerektiğini biliyordum. Orada 12 dolarlık pasta yok. Open Subtitles وجب أن نذهب إلى المخبز، لن يشتريا كعكة بـ12 دولار
    Bu gruba katılmamam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles لقد كنت أعرف أنني يجب أن لا أنضم للمجموعة
    Chandler'la evlenmem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles أنا أعرف أنني يجب أن قمت متزوج تشاندلر.
    Tekrar içeri girdiğinde, Ondan ayrılmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles عندما دخل للسجن مرة أخرى علمت أن علي الفرار
    Stoner, Laguna'da inanılmazdı, o yüzden önde kalmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles لذا علمت أن علي البقاء في المقدمة
    Margarin kutularını saklamam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles علمت أنني يجب أن أحتفظ . بهذه الحافظات
    Yanına gitmem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles علمت أنه عليّ الذهاب إليك
    Çarşafımı getirmem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles علمت أنه كان علي إحضار بعض الفودكا
    Dönmem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles علمت أنه يجب أن أعود للبيت
    Takip etmesi için bir çeşit işaret bırakmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف أنه يجب علي ترك توعاً من العلامة ليتبعها هو
    Pekala, bu konuşmayı Joey ile yapmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles عرفت أنّه وجب أن أجري هذا الحديث مع جوي.
    Onu bulmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles علمت أنه علي أن أجدها
    Sivri uçlu dekoratifleri yerleştirmemem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles علمتُ أنه ما كان علي أن أضيف هذه المسامير المزيِنة
    Dışarıda kalmam gerektiğini biliyordum. Fanteziler her zaman gerçeklikten daha iyidir. Open Subtitles علمتُ أنّ عليّ البقاء خارجاً فالخيال دائماً أفضل بكثير من الحقيقة
    Hayatımda gelişim sağlamak ne yapmam gerektiğini biliyordum. Open Subtitles عرفت أن علي أكمل حياتي.
    Size dikkat etmek gerektiğini biliyordum. İlk olarak gözüm sizin üzerinizdeydi. Open Subtitles عرفتُ أني سأحبُ طبيعتكِ هذه، لحظّة وقع بصري عليكِ
    Kızlar giremez kuralını çiğnememem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف أنه لا ينبغي أبدا التنازل عن قاعدة لا يسمح بدخول الفتيات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد