İlerlemek için yenilgiyi arkamda bırakmam gerektiğini biliyordum ve bu, yüzleştiğim ilk başa çıkılmaz sorun değildi. | TED | كنت أعرف أنني يجب أن أتجاوز تلك الإخفاقة لكي أتقدم إلى الأمام، ولم تكن أول مرة أواجه فيها أمراً مستعصياً. |
Bu nazik devlerle iletişim kurmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | عندما عبر من أمامي سرب من الحيتان علمت أن علي التواصل من هذه العماليق المحترمة |
Çünkü içimden annemin yanında olmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | ربما, داخلي, علمت أنني . يجب أن أبقى من أجل أمي |
Seni bilgilendirmediğim için üzgünüm Lauren ama VAL için yeni algoritmayı bulduğumda tek başıma devam etmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | معذرة لإخفاء الأمر عليكِ يا (لورين) لكن عندما اكتشفت خوارزميتي الجديدة لـ(فال) علمت أنه عليّ العمل عليها وحدي |
Dört gün önceden toplanmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنه كان علي البقاء مجهزاً أغراضي قبل 4 أيام |
Durup dinlememiz gerektiğini biliyordum ama ailelerimiz gittiğimizi fark etmeden dönmek istedik. | Open Subtitles | علمت أنه يجب أن نتوقف للإستراحة ولكن أردنا أن نرجع قبل أن يعلم والدينا أننا قد ذهبنا |
Onları bağlamam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | ممم, كنت أعرف أنه يجب علي ربطها جيدا بطريقة ما |
Pastaneye gitmemiz gerektiğini biliyordum. Orada 12 dolarlık pasta yok. | Open Subtitles | وجب أن نذهب إلى المخبز، لن يشتريا كعكة بـ12 دولار |
Bu gruba katılmamam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أعرف أنني يجب أن لا أنضم للمجموعة |
Chandler'la evlenmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنني يجب أن قمت متزوج تشاندلر. |
Tekrar içeri girdiğinde, Ondan ayrılmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | عندما دخل للسجن مرة أخرى علمت أن علي الفرار |
Stoner, Laguna'da inanılmazdı, o yüzden önde kalmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | لذا علمت أن علي البقاء في المقدمة |
Margarin kutularını saklamam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنني يجب أن أحتفظ . بهذه الحافظات |
Yanına gitmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنه عليّ الذهاب إليك |
Çarşafımı getirmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنه كان علي إحضار بعض الفودكا |
Dönmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنه يجب أن أعود للبيت |
Takip etmesi için bir çeşit işaret bırakmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنه يجب علي ترك توعاً من العلامة ليتبعها هو |
Pekala, bu konuşmayı Joey ile yapmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنّه وجب أن أجري هذا الحديث مع جوي. |
Onu bulmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنه علي أن أجدها |
Sivri uçlu dekoratifleri yerleştirmemem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنه ما كان علي أن أضيف هذه المسامير المزيِنة |
Dışarıda kalmam gerektiğini biliyordum. Fanteziler her zaman gerçeklikten daha iyidir. | Open Subtitles | علمتُ أنّ عليّ البقاء خارجاً فالخيال دائماً أفضل بكثير من الحقيقة |
Hayatımda gelişim sağlamak ne yapmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أن علي أكمل حياتي. |
Size dikkat etmek gerektiğini biliyordum. İlk olarak gözüm sizin üzerinizdeydi. | Open Subtitles | عرفتُ أني سأحبُ طبيعتكِ هذه، لحظّة وقع بصري عليكِ |
Kızlar giremez kuralını çiğnememem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنه لا ينبغي أبدا التنازل عن قاعدة لا يسمح بدخول الفتيات |