Bir kaç soru sormam gerektiğini biliyorum, ama varım. | Open Subtitles | أعلم أنني يجب أن أطرح بضعة أسئلة، ولكن أنا موافق |
Bak, bir ilişkide olmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | انظري، أعلم أنني يجب أن أودُ أن أكون في علاقة |
Seninle Hindistan'a gelmem gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه يجب أن أذهب معك الى الهند. وأشاهد |
Hala çocuklarmış gibi düşünmeyi bırakmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعرف أنه يجب على التوقف فى التفكير فيهم كما انهم مازلو اطفال |
Her şeyden önemlisi ölmem gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | بالرغم من كلّ شيء أعلم أنّه يجب عليّ الموت |
Dikkatleri üzerine çekmemiz gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم , يجب علينا أن نحصل لك المزيد من الاهتمام الآن |
Ama şu an ne yapmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكن أعرف مايتوجب عليّ فعله الآن... |
Yürümeye devam etmem gerektiğini biliyorum ama bacaklarım kımıldamıyor. | Open Subtitles | كل ما أعرف أنني يجب أن أكمل السير لكن قدمي لا تتحرك.. |
Yapmamam gerektiğini biliyorum ama elimde değil. | Open Subtitles | أعرف أنه لايجب فعلها لكني لا أستطيع التحكم بها |
Dikkatli olmamız gerektiğini biliyorum, ama senle aramızda bir bağlantı olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه يجب أن نتوخى الحذر ولكنني أشعر بوجود ارتباط كبير معك |
Aranıza girmemem gerektiğini biliyorum, ama ailenle yaşamaya ne dersin? | Open Subtitles | أعلم أنني يجب أن لا اتتدخل بينكم ، ولكن هل فكرت في العيش مع أسرتك ؟ |
"Ben bir şey söylemeden önce, özür dilemem gerektiğini biliyorum." | Open Subtitles | قبل أن أقول أي شيء ، وأنا أعلم أنني يجب أن أقول آسف |
Bunu kendi başıma yapmam gerektiğini biliyorum ama eğer siz de bana göz kulak olursanız çok güzel olur. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنني يجب أن أكون قادرة للقيام بذلك بنفسي ولكن سيكون أمرا رائعا إذا يمكنكم يا رفاق ربما تراقبوني |
Çocuklarım için, onları büyütmek için yaşamam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أعلم أنه يجب أن اعيش من أجل أطفالي لتربية أطفالي |
Bugün ilk kez birini öldürmekle ilgilenmen gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه يجب أن تقلق إزاء قتل رجل لأول مرة اليوم |
Hala çocuklarmış gibi düşünmeyi bırakmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعرف أنه يجب على التوقف فى التفكير فيهم كما انهم مازلو اطفال |
Unutmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه يجب عليّ تجاوز الأمر |
Ana konuya odaklanmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم يجب عليّ التفكير بمشكلة الوالدين باكراً. |
Fakat şu an ne yapmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكن أعرف مايتوجب عليّ فعله الآن... |
Bırakmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنني يجب أن أتوقف عن ذلك. |
Kızların tavşan avlamaması veya ormana yalnız gitmemesi gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | "أعرف أنه لايجب على الفتيات صيد الأرانب" "و الذهاب للغابة بمُفردها" |
Gitmen gerektiğini biliyorum ama son bir şey söylememe izin ver, tamam mı? | Open Subtitles | أعرف أنه يجب عليك الإنصراف ولكن دعني أقول شيئا |
Bunu anlatmaya sana gelmemem gerektiğini hatta galiba hiçbir şey için gelmemem gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنه لا يجدر بي أن آتي إليك بشيء كهذا أو بأي شيء أظن |
Ama hissetmem gerektiğini biliyorum. Başkası için yapsaydım hissederdim. | Open Subtitles | و أنا أعرف أنه عليّ الشعور بذلك و لكنت سأشعر بذلك لو كان ذلك أيّ شخص آخر |
Geleceğini düşünmen gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن عليكِ التفكير في مستقبلكِ. |
Bir kaderim olduğunu ve zamana daha fazla zarar vermememiz gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن لدي مصير و أننا يجب أن لا تضر الوقت |
Forma girmem gerektiğini biliyorum ve bu yüzden bana mantıklı gelen tek şeyi yaptım. | Open Subtitles | أعرف أني يجب أن أصقل عضلاتي لذا فعلت الأمر الوحيد المنطقي بالنسبة لي |