ويكيبيديا

    "gerektirir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تتطلب
        
    • يتطلب
        
    • سيتطلب
        
    • تتطلّب
        
    • يستلزم
        
    • ويتطلب
        
    • يحتاج إلى
        
    • تحتاج
        
    • يطالب
        
    • تستدعي
        
    • تتطلّبُ
        
    • يحتاج لأصابع
        
    • وتتطلب
        
    • يتطلّب
        
    Bu süreç, düşmeye başladığı noktadan yere kadar çok fazla tampon bölge gerektirir. TED هذه العملية تتطلب الكثير من مسافة الحماية بين نقطة بدء سقوطها و الأرض
    Bu hızlı ve şaşırtmacalı oyun, kıvrak bir zeka... ve hızlı refleksler gerektirir. Open Subtitles خطوات سريعة ومبهرة, أنها لعبة تتطلب التفكير السريع أسرع حتى من أنعكاس الضوء
    Bu özel bir davadır, Sayın Yargıç. İyi bir hazırlık gerektirir. Open Subtitles هذه قضية خاصة حضرة القاضي و هي تتطلب الكثير من الإعداد
    İşte, yazılım gerektirir, donanım gerektirir ve kimyasal mürekkepler gerektirir. TED حسنًا إن الأمر يتطلب برمجيات ومعدات ويتطلب أحباراً كيميائيةً ايضًا.
    Seks peşinde koşmaktan vazgeçebiliriz, bu bile tedavi gerektirir ya. Open Subtitles يمكننا التوقف عن مطارده لكن هذا سيتطلب بعض إعادة التأهيل
    Bir rehineyi uzun süre tutmak birden çok kişi gerektirir. Open Subtitles لإبقاء الرهينة أطول فترة تتطلّب مشاركين متعدّدين
    Bu özel bir davadır, Sayın Yargıç. İyi bir hazırlık gerektirir. Open Subtitles هذه قضية خاصة حضرة القاضي و هي تتطلب الكثير من الإعداد
    Öyleyse iyi bir ilişki de sıkı çalışma gerektirir aşkım. Open Subtitles حسنا. العلاقة الجيدة ، تتطلب العمل الشاق أيضا ، ياعزيزى.
    Kişisel asistanlık insanların geçmişini araştırma konusunda hiçbir şüpheyi barındırmamayı gerektirir. Open Subtitles ، وظيفة المساعد الشخصي تتطلب عدم وجود شكوك حول خلفيات الناس
    - Müdür Bey, hadi en baştan başlayalım. Her firar üç şey gerektirir. Open Subtitles يا آمر السجن، دعنا نبدأ من البداية، أي عملية هروب تتطلب ثلاثة أشياء
    Müziği belli kalitede dikkat gerektirir. Ama ödüller, de çaba gerektirir. Open Subtitles موسيقاه تتطلب نوعية معينة من التطبيق، لكن المكافأت تؤيد الجهد المبذول.
    Ve bu oluşumda ilginç bir paradoks var: Rastlantısallık, aslında, biraz planlama gerektirir. TED مع هذه المحاور الاجتماعية التناقص مثير للاهتمام للغاية لكي تحصل على العشوائية تتطلب بعض التخطيط
    Bu proses çok miktarda su gerektirir bu su sonra zehirli atık göletlerine pompalanır. TED وهذه العملية تتطلب كميات هائلة من المياه والتي يتم ضخها لاحقاً في مجمعات لجمع المياه الملوثة
    Yüzlerce adım gerektirir, ve çok ama çok uzun zaman alır. TED إنها تتطلب مئات الخطوات, و تأخذ وقتا طويلا جدا.
    Bu korkutucu bir tablo, çünkü aldığımız bütün kararlar, farklı alanlarda bildiğimiz bilgilerin ustalığını gerektirir. TED هذا مرعب لأن الكثير من أكبر القرارت التي نقوم بها تتطلب إتقان الكثير من الحقائق المختلفة.
    Ama konak değiştirmesinin başarılı olması zaman ve genetik benzerlikten fazlasını gerektirir. TED إنه يتطلب أكثر من الوقت والمماثلة الجينية لأن تنجح قفزة بين العوائل.
    Ancak daha ciddi durumlar, tüm solunum sürecini devralan bir cihaz gerektirir. TED لكن بالنسبة للحالات المقعدة، فذلك يتطلب جهازًا يسيطر على عملية التنفس بالكامل.
    Bu sistemi yaratmak oldukça büyük yatırım da gerektirir. TED بناء ذلك النظام سيتطلب أيضا استثمارا كبيرا.
    Bu uzunca bir süreçtir ve sorumluluk gerektirir. Open Subtitles بل هي عمليّة طويلة الأمد تتطلّب إلتزامًا
    Bu basınçlı hava akışına dayanmak ağır sedasyon gerektirir ve tekrarlanan ventilasyon uzun süreli akciğer hasarına neden olabilir. TED إن التّدفق المستمر لهذا الهواء المضغوط يستلزم تخديرًا قويًا ويمكن للتهوية الميكانيكية المستمرة، أن تتسبب بأضرار على المدى البعيد.
    Tamam, deneyip yapmaya çalışacağım şey, zihinden beş basamaklı bir sayının karesini almak, ki bu da 10 basamaklı bir makine gerektirir. TED حسناً، الذي سأحاول أن أفعله هو أن أقوم بالتربيع في رأسي رقم من خمس خانات، والذي يحتاج إلى آلة حاسبة من 10 خانات.
    Çok muazzam bir sırt kuvveti gerektirir kendini zor koşullarda ayakta tutmak. TED انك تحتاج قواعد قوية وصلبة لكي تصمد امام اعتى الظروف
    - Toplum adalet gerektirir. Open Subtitles المجتمع يطالب بالعدالة على وجه السرعة
    Ancak çaresiz zamanlar vahim önlemler gerektirir. Open Subtitles لكن الأوقات العصبية تستدعي اجراءات عضيبة
    Muazzam güç, muazzam fedakârlık gerektirir. Open Subtitles القوّة العظيمة تتطلّبُ تضحيةً كبيرة.
    Yazıdaki basınç hatlarından yola çıkarsak, ...bunlar, iyi bir el becerisi gerektirir. Open Subtitles الحكم من إختلافات الضغط فى الموصلات كل هذا يحتاج لأصابع جيدة أنت لن تحصل على هذا مع يد صناعية
    ve böyle zamanlar, hepimizin daha tehlikeli olmasını gerektirir. TED وتتطلب منا هذه الأوقات أن نكون أكثر خطورة.
    Ama ben seçmediğini düşünüyorum. Bu biraz bilgi birikimi gerektirir. Şehadet, mesela. Open Subtitles إنّما أقول ببساطةٍ أنّي لا أظنّها اعتنقته يتطلّب معرفةً ما، كالشهادة مثلاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد