ويكيبيديا

    "gerginliği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التوتر
        
    • توتر
        
    • التوتّر
        
    • التوترات
        
    Korkarım ki baban ile olan meselelerin gerginliği üzerime geldi. Open Subtitles أخشى أن التوتر من مشاكلي مع أبيك قد سيطر عليّ
    Ve daha fazlasını istedim.Ama biliyordum ki bu gerginliği geride bırakmam gerekiyordu. TED و أردت المزيد. لكني عرفت أنني بحاجة إلى تخطي هذا التوتر.
    O gece kendime söz verdim: her hafta geri gelecektim ta ki gerginliği geride bırakana kadar. TED في تلك الليلة قطعت على نفسي وعداً: سوف أعود كل أسبوع إلى أن أتخلص من التوتر.
    Ama bunun altında, bu kocaman okyanusta Nemo'yu bulabilecek miyiz gerginliği vardı. TED وخلف ذلك كان هناك توتر أكبر حول ما إذا كنا سنجد نيمو على الإطلاق في هذا المحيط الضخم الرحب؟
    Mesanem gerginliği kaldıramadı galiba. Open Subtitles آسف، التوتّر يحثّني على التبوُّل، حسبما أظنّ.
    Bu çelişki ve Einstein'ın bunu çözmek için var olan içgüdüsü, onu bir fizik gerginliği olarak tanımladığı yerde bıraktı. TED التناقض، وعدم قدرته على حل ذلك، تركت أينشتاين في ما وصفه بأنها حالة من التوتر النفسي.
    Bu elastiklik kalitesine de yüzey gerginliği diyoruz. TED وخاصية المرونة هذه هي ما نسمّيه التوتر السطحي.
    Önceki geceki gerginliği dağıtan şey bu olmuştu. Open Subtitles وقد أزالت جملته هذه حالة التوتر التى كنا مشحونين بها الليلة الماضية
    Başın ağrıdığında, bunu takıyorsun, tamam mı? Kafanı sıkıştırıp, gerginliği azaltıyor. Open Subtitles تضعه, إنه يقوم بالضغط على الرأس, مخففاً التوتر.
    Evliliğimin sonlarına doğru sürekli karate yapıyordum üzerimdeki gerginliği alsın diye. Open Subtitles في نهاية زواجنا, كنت امارس الكثير من الكاراتيه كوسيله للتخلص من التوتر
    Bu yaptıkları ilginç dönüşler ve değişiklikler, gerginliği ve heyacanı sürekli artırıyor. Open Subtitles لديهم تلك الأحداث المفاجأة والمدهشة التي ترفع مستوى التوتر عالياً
    -Haydi ama, trafikte sıkışıp kalan erkekler kadar üzerindeki gerginliği atmak isteyen biri daha olabilir mi? Open Subtitles من يحتاج لإزاحة التوتر من رجل يقود في إزدحام مروري؟
    Üzgünüm, Di, biz sadece gerginliği azaltmaya çalışıyorduk, Open Subtitles آسف ، داى ، نحن كنا نحاول تخفيف التوتر قليلا
    Ama burada kalmalı bir içki almalı ve bu devasa gerginliği dans pistinde atmalısın. Open Subtitles ولكن يجب أن تبقى وتمسكى بمشروب وتقومى ببعض الأفعال التى تخرجك من هذا التوتر
    Asya'daki gerginliği Nükleer Silahsızlanma anlaşması sona erdirmeli. Open Subtitles معاهدة حظر انتشار الاسلحة النووية تنبغي أن تخفف حدة التوتر في آسيا
    Aslında bizim amacımız bölgedeki gerginliği bitirmek. Open Subtitles هدفنا هو أن نجد طريقة لكي نوقف التوتر في البلاد
    Mesela aramızdaki bu gerginliği. Open Subtitles هذا التوتر في الوقت الراهن حالما تتعاملين مع ذلك الشيء
    Bu evlilik gerginliği değil, asla da olmadı. Open Subtitles هذا ليس نتيجة التوتر بسبب الزفاف لم يكن كذلك أبداً
    Kolombiya halkı ve polisi arasındaki gerginliği tırmandıracak bir yol seçersek, o zaman kaybederiz. Open Subtitles بين الشعب الكولومبي ، و شرطة كولومبيا توتر سببه سنوات من الفساد والإساءة فسنكون قد خسرنا جميعاً
    Bir şey demedi ama... evet, gerginliği düğün telaşından olabilir sanırım. Open Subtitles .... هي لم تقل ذلك ، و لكن نعم ، أعتقد انها كانت تعاني من توتر ما قبل الزفاف
    Havadaki gerginliği içime çekebiliyorum. Bayılıyorum buna. Open Subtitles أستشعر التوتّر في الهواء، أحبّ ذلك.
    Neden Obama'nın başkanlığı ülkemizdeki ırkçı gerginliği hafifletmedi? TED لماذا لم تستطع رئاسة "باراك اوباما" تخفيف حدة التوترات العرقية في بلدنا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد