Ölülerin yaşanlar arasında dolaştığı bir dünyaya geri dönmeyi gerçekten istiyor musun? | Open Subtitles | أتريد حقـّاً العودة إلى عالم ' ' يسير بهِ الموتى بين الأحياء؟ |
Seçmeleri kazanırsan, geri dönmeyi boş ver ve orada kalıp oyunculuk dersleri al. | Open Subtitles | ،إذا تمّ قبولكِ في الفيلم، فَــلننسي أمر العودة إلى هنا و إبقي هُناك و تلقّي دروس تمثيل |
Daha sonra soğutucuta geri dönmeyi Ve onu zorla alabileceğini düşündün | Open Subtitles | ففكرت بأنه يمكنك العودة إلى المبردة لاحقا لتخطفيه |
Kazadan sonra seçtiği spor dalına geri dönmeyi hayal ediyordu; dağcılık. Nasıl mümkün olabilirdi? | TED | بعد هذا الحادث، كان يحلم بالعودة إلى رياضته المفضلة وهي تسلق الجبال، ولكن كيف يمكن أن يكون هذا ممكنًا؟ |
Kazadan sonra yalnızca yeniden yürümeyi değil, seçtiği spor dalı olan dağcılığa da geri dönmeyi hayal etti. | TED | بعد حادثته، لم يحلم باستعادة قدرته على المشي فقط، لكنه أيضًا حلم بالعودة إلى رياضة تسلق الجبال المفضلة لديه. |
İki, belki de üç ya da dört seneliğine kolonine geri dönmeyi planlıyorsun. | Open Subtitles | إنك تخطط للعودة إلى مستعمرتك لعامين ، ربما ثلاثة أو أربعة أعوام |
Bu küçük tehdidin ise bana geri dönmeyi teşvik ediyor. | Open Subtitles | وكل ما يفعله تهديدك الصغير... هو جعلي أرغب في العودة مُجدّدًا |
Vücuduna geri dönmeyi, kendi kusmuğunu kaşıklamaktan daha fazla istemezsin. | Open Subtitles | لن ترغب في العودة لجسدك .. مرة أخرى عن رغبتك في لعق قيئك |
Bu güzel bayana geri dönmeyi nasıl istemez ki? | Open Subtitles | كيف له أن لا يريد العودة إلى هذه السيدة الجميلة؟ |
- Ne yani 5 yıllığına Pelikan Körfezi'ne geri dönmeyi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتعود العودة إلى سجن بيلين باي لمدة 5سنوات أخرى؟ |
Onca tuzak ve silah arasında yoldan geri dönmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | مع كل هذه المصائد والأسلحة أفضل العودة إلى الطريق |
Ve bu tarafa geri dönmeyi planlamadığını biliyorum. | Open Subtitles | يؤسفني إغلاق المصنع. وأعلم أنكَ لم تكن تنوي العودة إلى هذه الأنحاء. |
Orayı kontrol etmeleri için birilerini yollamışlar çünkü geri dönmeyi reddetmişsin. | Open Subtitles | هناك أسبابٌ تستدعي من الناس التحقق من الأمر لأنكِ رفضتي العودة إلى هناك |
Bu güzel dünyaya geri dönmeyi teklif ediyorsunuz, müteşekkirim. | Open Subtitles | أنتِ تعرضين عليّ العودة إلى عالمٍ نافع، وأنا مُمتنة جداً جداً |
Şey hakkında düşünüyordum geçen gün söylediğin, bowling takıma geri dönmeyi istemen hakkında. | Open Subtitles | ماقلته ذلك اليوم بشأن رغبتك بالعودة إلى الفريق |
Hayır. İncindiğimi söylemiştim. Bowling takımına geri dönmeyi istediğimi değil. | Open Subtitles | قلت إنني حزنت ، لم أقل قط أنني أرغب بالعودة إلى الفريق |
Özel ekibe geri dönmeyi istemenizin nedeni bu değil miydi? | Open Subtitles | أليس هذا سبب رغبتك بالعودة إلى القوة الخاصة؟ |
Öyleydim. Ama sonra cehenneme gittim. Şimdi dünyaya geri dönmeyi çok istiyorum. | Open Subtitles | أجل، لكنّي كنت في الجحيم وأتوق الآن للعودة إلى الأرض |
En kısa zamanda işime de geri dönmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | وأتطلع قدماً للعودة إلى العمل في أسرع وقت ممكن. |
Bu küçük tehditin ise bana geri dönmeyi teşvik ediyor. | Open Subtitles | وكل ما يفعله تهديدك الصغير... هو جعلي أرغب في العودة مُجدّدًا |
Korku seni yakalıyor ve hala geri dönmeyi düşünüyorsun. | Open Subtitles | وأن الخوف يتملكك كثيراً ومازلت تفكر حتى الآن في العودة |
Yumurtadan çıkan her 1000 balıktan sadece dördü geri dönmeyi başarabildi. | Open Subtitles | لكلّ ألف فقسو، تمكّن أربعة فقط من العودة |
Eğer bir gün Batı'ya geri dönmeyi başarabilirsen Kung fu kelimesine yabancı olan kişilere bu kelimeyi nasıl anlatacaksın? | Open Subtitles | لو أنك عُدت في يوم من الأيام إلى الغرب ماذا ستخبر الرجال عن هذه الكلمة الغريبة، "كونج فو"؟ |
geri dönmeyi düşünmüyorum. | Open Subtitles | -في الواقع ... -أفكّر في ألاّ أعود أنا أيضاً |
Restoran işine geri dönmeyi düşünüyorum da o yüzden başkalarının neler yaptığını merak ediyorum. | Open Subtitles | أفكر في العودة إلي مجال المطاعم لذا عندي فضول بما يقوم به الآخرون |
Belki onlardan biri geri dönmeyi başaramazsa sevgili yaşlı baban başarabilir. | Open Subtitles | ولعلّ أحدهم سيتخلّف عن رحلة العودة لكنّ أباك العزيز لن يتخلّف عنها |