- Bu senin son şansın. Bundan sonra, geriye dönüş yok. | Open Subtitles | هذه فرصتك الأخيرة بعد تناول هذه لا مجال للتراجع |
Eğer seçilirseniz, geriye dönüş yok. | Open Subtitles | إذا تم إختيار أحدكم فلا مجال للتراجع |
Artık geriye dönüş yok. | Open Subtitles | ليس هناك عودة الى الوراء الآن. |
geriye dönüş yok, anladın mı? | Open Subtitles | ليس هناك عودة الى الوراء ، حسنا؟ |
Ve bu andan itibaren geriye dönüş yoktu artık. | Open Subtitles | ..ومنذ هذه اللحظة فى لم تكن هناك عودة لنا |
ve C, şu an geriye dönüş yok. | Open Subtitles | وفي، هذا الوقت ليس هناك تراجع. |
Bir kere cücenin çekimi eşinden yeteri kadar kütle çekerse, geriye dönüş olmaz. | Open Subtitles | وحين تكون جاذبية القزم الأبيض قد وصلت لكتلة كافية من شريكه فلا يوجد مجال للعودة |
Fakat geriye dönüş yok. | Open Subtitles | و لكن لا سبيل للعودة إلى الماضي. |
geriye dönüş yok, ha? | Open Subtitles | لا مجال للتراجع هه؟ |
geriye dönüş olmayacak. | Open Subtitles | ليس هناك مجال للتراجع. |
Kulüp katı, Vincent. Artık geriye dönüş yok. | Open Subtitles | (الى الطابق العلوى يا (فينسينت- لا مجال للتراجع الان- |
Artık geriye dönüş yok. | Open Subtitles | لا مجال للتراجع الآن |
geriye dönüş yok. | Open Subtitles | لا مجال للتراجع |
Zoe ortadan kaybolur. Başkan emri verir ve geriye dönüş olmaz. | Open Subtitles | ستختفي (زوي) وتصدر الرئيسة أمرها، ولن يكون هناك مجال للتراجع |
geriye dönüş yok, anladın mı? | Open Subtitles | ليس هناك عودة الى الوراء ، حسنا؟ |
geriye dönüş yok. | Open Subtitles | ثمة لا عودة الى الوراء |
Böyle bir şeyi planlamamıştım ama artık geriye dönüş yoktu. | Open Subtitles | أنني لم أخطط من أجل أن أكون كذلك. لكن ليس هناك عودة للوراء الآن. |
Sonrasında, geriye dönüş yok. | Open Subtitles | عندها ، لن يكون هناك تراجع نهائياً |
Çit yıkıldıktan sonra geriye dönüş yok. | Open Subtitles | ولا يوجد مجال للعودة عندما ينكسر هذا السياج. |
Sanırım geriye dönüş yoktur. | Open Subtitles | أفترض أنه لا سبيل للعودة |