ويكيبيديا

    "getirmeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جلب
        
    • لجلب
        
    • لإحضار
        
    • إحضار
        
    • لأحضر
        
    • بإحضار
        
    • ليحضر
        
    • إحضارهم
        
    • نجلب
        
    • بجلب
        
    • احضار
        
    • جلبها
        
    • لأجلب
        
    • لاحضار
        
    • لإحضارها
        
    Birkaç yıl önce, şirket kültürüne daha fazla yenilik getirmeye çalışan büyük bir bankada çalışıyordum. TED منذ عدة سنوات، كنت أعمل في بنك كبير التي كانت تحاول جلب المزيد من الابتكار في ثقافة الشركة.
    Yönetmeliklere aykırı diyorsan, ben de kimseyi atı getirmeye göndermem. Open Subtitles لن أبعث أحداً لجلب الحصان.. لأن ذلك يخالف التعليمات
    Ben de sana battaniye getirmeye gittim, çünkü geri dönmeyi reddettin. Open Subtitles و ذهبت أنا لإحضار الأغطية لأنكِ رفضتي الدخول
    Pahalı baskülüm karşılığında bunları getirmeye nasıl cüret edersin? Open Subtitles هل تجرؤ على إحضار هذا لي في مقابل ميزاني الثمين؟
    Dışarıya çıktın, salıncağa oturdun ve ben de sana battaniye getirmeye gittim çünkü sen o katatonik, tuhaf yerden ayrılmayı reddettin. Open Subtitles لقد ذهبتي للخارج و جلستي على الأرجوحة و ذهبت أنا للداخل لأحضر الغطاء لأنكِ رفضت الدخول و كنتِ في حالة غريبة
    Artık dairemize tuhaf kadınlar mı getirmeye başladık? Bilmiyorum. Open Subtitles هل نحن مجرد جلب النساء غريبة العودة إلى الشقة الآن؟
    Evet ama sürekli, şu Katrina mültecisi midir nedir, onu getirmeye çalıştıklarını duyuyorum. Open Subtitles نعم ولكن أظل أسمع كأنهم يحاولون جلب متشرد كاترينا هذا
    Genç bir kızken Bir Mayıs dalları getirmeye bayılırdım. Open Subtitles عندما كنت فتاة ,إعتدت على جلب أغصان من أزهار الربيع
    Anne, biz set için taş getirmeye gidiyoruz. Open Subtitles أميّ، إننا ذاهبون لجلب الصخور من أجل السّد.
    Öldürmemeye and içmiştir ve insanlığa barışı getirmeye Open Subtitles يتعهّد ألا يقتل و لجلب السّلام إلى البشريّة
    Kahveyi ocağa koy. Ben odun getirmeye gidiyorum. Open Subtitles بافا، أعدى القهوة، سأذهب لجلب المزيد من الحطب
    Bana da bir pelerin getirmeye gitmişti ki, camdan atlayıp kaçtım. Open Subtitles ثمّ تذهب لإحضار رأساً لي، وأنا أحاول الهرب من النافذة
    Bana içki getirmeye giden bebek yüzlü afetten bahsediyorum. Open Subtitles لا ، يا رجل أتحدث عن الفتاة التى ذهبت لإحضار المشروبات
    O papazı iki hafta içinde buraya getirmeye çalışacağım. Open Subtitles سأبذل جهدي لأتمكن من من إحضار ذلك الراهب
    Ne gerekirse yaparak bu kasabaya şeker getirmeye ant içmiş küçük bir grup var. Open Subtitles هناك مجموعة صغيرة ، رتّبت لإعادة إحضار السكّر إلى هذه البلدة، بأيّ وسيلة ضروريّة
    Yeri silmek için havlu getirmeye gittim ama sadece 30 saniyeliğine gittim. Open Subtitles غادرت لأحضر منشفه واقوم بتنظيفه لكني لم اغادر سوى 30 ثانية تقريباً
    Eğer bu film beni eşcinsel yaparsa eve erkek getirmeye başlarım. Open Subtitles أنا أحذرك إذا حولني هذا الفيلم إلى شاذ سأبدأ بإحضار الرجال المثليين إلى المنزل
    Hemen birisi portakal suyu getirmeye gitti, başka birisi sosisli sandviç satınaldı, bir diğeri metro polisini çağırdı. TED وعلى الفور، ذهب أحدهم ليحضر عصير البرتقال وأحضر له شخص بعض النقانق، وأحضر شخص شرطي الأنفاق.
    Daha fazla asker ve ekipman getirecekler ve ne pahasına olursa olsun getirmeye devam edecekler. Open Subtitles سوف يحضرون المزيد من الرجال والمعدات وسيستمرون في إحضارهم مهما تكلف الأمر
    Kahire şehir merkezindeki Al Maha Oteli'nde 40 dakika önce gerçekleşen patlamayla ilgili son bilgileri ekrana getirmeye devam ediyoruz. Open Subtitles مره أخرى , نجلب لكم أخر الاخبار عن الانفجار ألذي وقع قبل أقل من 40 دقيقه في فندق المهى وسط مدينة القاهره
    İşe oyuncaklar getirmeye başladı. Sonra oyuncakların içine patlayıcı koymaya. Open Subtitles بدأ بجلب الدمى للعمل، ثمّ بإخفاء المتفجرات داخلها.
    Bizimle bu kadar utanmadan, bu kadar saygısızca, ve bu kadar aptalca dalga geçen bir köleyi nasıl buraya getirmeye cüret edersin? Open Subtitles كيف جرئت علي احضار هذه العبدة هنا لتسخر منا بوقاحة . . باستخفاف
    Bunu çok isterim ama annemle babam gelir diye buraya getirmeye korkuyorum. Open Subtitles حسنا، اسمعي، أود ذلك لكني خائف إلى حد ما من جلبها إلى هنا لأنك تعرفين أن أمي وأبي سيظهران
    Arabamı getirmeye. Cesedi ortadan kaldırmamız lazım. Open Subtitles لأجلب سيّارتي، علينا نقل هذه الجثّة
    Kraliçeyi getirmeye gidiyorlar. Open Subtitles يذهبون لاحضار الملكة يجب أن تكون رائعة
    Kızımı getirmeye gittiğimde daha çok isteyeceğini... Open Subtitles لو أني ذهبت لإحضارها فسوف يطلب المزيد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد