Rahat bırakıyoruz ama o da uçurumdan atlıyorum gezegeninde yaşıyor. | Open Subtitles | لقد فعلنا , لكن هي تعيش في كوكب السقوط الحر |
Şey, sibernetik elinle onun göğsünü ezip bir uzaylı gezegeninde ölüme terk etmiştin. | Open Subtitles | حسنا،لقد حطمت صدره بيدك الإصطناعية و تركته في عداد الموتى على كوكب فضائي |
Bu herkesin yapılacaklar listesinde olması gereken bir şey, çünkü bir okyanus gezegeninde yaşıyoruz. | TED | انه امرٌ يجب على الجميع القيام به لاننا نعيش على كوكب |
bu istasyonun yok edici gücünü senin gezegeninde deneyeceğim... | Open Subtitles | إخترت إختبار قوة تدمير هذه المحطةعلى كوكبك |
Bu macera dünya gezegeninde dört milyar yıl önce başladı. | TED | بدأت الرحلة منذ أربعة بلايين سنة على كوكب الأرض |
Ve bunun karmaşanın dünya gezegeninde meydana gelmesinin bu kadar uzun sürmesinin sebebi olduğunu düşüyoruz. | TED | ونعتقد أن هذا هو السبب ليتطلب التعقيد كل هذا الوقت ليحدث على كوكب الأرض. |
Eminim senin gezegeninde inanılmaz hayvanlar vardır. | Open Subtitles | أراهن انك حصلت على بعض الحيوانات مذهلة في كوكب الخاص بك. |
Matrix yok edilmedi, ve de Ultra Magnus çöp gezegeninde yaşıyor. | Open Subtitles | الماتريكس لم تتحطم والترا ماجنوس حى على كوكب الخردة |
Ve ona mars gezegeninde... güzel bir ev gösterdiler. | Open Subtitles | على كوكب المريخ وقالوا تعالى وعيشى هنا للأبد |
Ve ona mars gezegeninde... güzel bir ev gösterdiler. | Open Subtitles | على كوكب المريخ وقالوا تعالى وعيشى هنا للأبد |
Teltac, Vorash gezegeninde yolculuğumuz için bekleyecek. | Open Subtitles | التليتاك الذى نتطلبه للرحلة ينتظرنا على كوكب فوراش. |
Ebonics gezegeninde olabilir. Ama benim geldiğim yerde, | Open Subtitles | ربما فى كوكب الأبانوس و لكننى أتيت من مكان |
Bu yüzden o kadar güçlü. Baern Kripton'a gelmeden önce kendi gezegeninde yüzlercesini öldürdü. | Open Subtitles | بيرن قتل المئات على كوكبه الخاص قبل أن يأتي إلى كوكب كريبتون |
Doktor Weir'ı Çoğalıcı gezegeninde kaybettik. | Open Subtitles | لقد فقدنا دكتور. وير في كوكب الربليكيتورز |
Beni o zavallı böceklerin gezegeninde ölmeye terk ettin! | Open Subtitles | لقد تركتني للموت على كوكب الحشرات البائس هذا |
Seni senin gezegeninde bulduk, yıldız geçidi yoluyla seni buraya getirdik. | Open Subtitles | وجدناك على كوكبك أحضرناك خلال بوابة النجوم |
Farkına var ya da varma; delilleri burada kendi gezegeninde görmüşsündür. | Open Subtitles | حسنا من المحتمل أن تلرى الدليل هنا على كوكبك |
Ben, Kyle'ın kendi gezegeninde okula gitmesi gerektiğini kastetmiştim. | Open Subtitles | عنيت أنه لا بد وأنه ذهب الى المدرسه في كوكبه |
Yüzbaşı Conner ve SG-11 bunu her zamanki keşif görevlerinden birinde... ..PXY-887 gezegeninde keşfetmişler. | Open Subtitles | الكابتن كونير وإس جي 11 إكتشفاها في بعثة استطلاعية روتينية على الكوكب بي إكس واي 887 |
Çünkü 700 yılı aşkın bir süredir Ysmault gezegeninde hapisti. | Open Subtitles | هذا لأنه كان سجيناً بكوكب (يسمولت) لأكثر من 700 عام. |
Emin olduğum şey, sıcak çöl gezegeninde olmak daha kolaylaştırırdı. | Open Subtitles | كُلّ ما أَعْرفُه بالتأكيد إنه كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ أسهل بكثير على كوكبِ الصحراءِ الدافئِ اللطيفِ ذلك |
Erkek İmparator penguenleri dünya gezegeninde buna en yakın durumu yaşar. | Open Subtitles | ذكر البطريق يواجه أقرب شئ لذلك متواجد علي الكرة الأرضية... |
Yaratıkların Teğmen Scott'ın çöl gezegeninde karşılaştıklarıyla aynı olduklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد ان هذه المخلوقات هي نفسها التي قابلها الملازم (سكوت) علي الكوكب الصحراوي. |