ويكيبيديا

    "geziye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رحلة
        
    • الرحلة
        
    • جولة
        
    • برحلة
        
    • للرحلة
        
    • لرحلة
        
    • رحله
        
    • الرحله
        
    • سفرة
        
    • النزهة
        
    • لركوب
        
    • في نزهة
        
    • اجل جوله
        
    Bir sorun yok. Sadece kısa bir geziye çıkmak durumundayım. Open Subtitles لاشيء , و لكن حدث أنني ذاهب في رحلة قصيرة
    Sizi orman tepe örtüsüne bir geziye götürmek, tepe örtüsü araştırmacılarının neler aradığını, ve bilim dünyası dışında, insanlarla nasıl iletişim kurduklarını paylaşmak isterim. TED أود أن أخذكم جميعا في رحلة للوصول إلى مظلة الغابات، وأطلعكم على ما يبحث عنه الباحثين وأيضا كيف انهم يتواصلون مع الآخرين خارج العلم.
    Ailesinde şehit olanlar, geziye ücretsiz katılmak için, sertifikalarını getirmeyi unutmasınlar. Open Subtitles إذاكان والد أحدكم شهيد فان المدرسة لن تأخذ منه تكاليف الرحلة
    Biliyor musun senin yerinde olsaydım bu geziye gitmek istemezdim. Open Subtitles لو كنت مكانك، لما رغبت في الذهاب لتلك الرحلة أصلا
    Hayatınmda bu kadar çok parayı hiç görmedim. Uh, belki de... belki bir yerlere geziye çıkabilirsin, ha? Open Subtitles لم أرى مالاَ كثيراَ في حياتي ربما نذهب في جولة
    Tüm bunlar bitince buradan ayrılıp seninle bir geziye çıkmak istiyorum. Open Subtitles عندما ينتهي كل هذا ، اريد ان اذهب لأقوم برحلة معك
    Ve o kadar içine girdim ki, geziye gelmemeye karar verdim. Open Subtitles قضيت وقتي كله ولذلك قررت ألا أذهب للرحلة
    Sumatra gezisine beni götürseydin, bu geziye asla getiremezdin. Open Subtitles إذا كنت هناك و كان لى أن أذهب معك فى رحلة سومطرة ما كنت قد جعلتنى أذهب معك إلى هذه الرحلة
    Keşke ben de senin gibi böyle geziye çıkan küçük bir çocuk olsaydım. Open Subtitles اتمنى لو كنت طفلا أذهب في رحلة مثل تلك للمرة الاولى
    Ve şimdi tıpkı mahkemede dedikleri gibi o gemilerden biriyle geziye çıkacağız. Hadi söyle, Len. Open Subtitles وسوف نذهب معا فى رحلة بحرية ، تماما كما قالوا فى المحاكمة ، أخبرها بنفسك يا لين
    Bir geziye çıkıyor. Open Subtitles صديقنا ذاهب إلى رحلة نوّد أن نقدم له معروف
    geziye çıkmaları için velilerden izin gerekiyor. Open Subtitles انهم لا يستطيعون الذهاب في رحلة خارجية دون موافقة الوالدين
    İleride imkanım olunca, seni, teyzemi ve amcamı geziye çıkaracağım. Open Subtitles إذا أصبحت ناجحاً في الحياة سآخذك أنت والعم والعمة لـ رحلة بحرية
    Bu geziye katılmak için 4 gün izin aldığını söyledi. Open Subtitles قال أنها أخذت 4 أيام إجازة من أجل هذه الرحلة
    Beni bu geziye çağırmanın tek sebebi koruyucu rolü yapabilecek olman. Open Subtitles أجل، ما دعوتني لهذه الرحلة الميدانية إلّا لتلعب دور حارسي الشخصيّ.
    Ancak hastalığı sırasında geçen aylarda geziye olan bağlılığı hiç azalmadı ve son yolculuğunu yürüteceğime dair ona söz verdim. TED لكن خلال أشهر مرضها، لم يتزحزح تفانيها للبعثة أبدا، و قطعت وعدا بأن أكمل الرحلة من بعدها.
    Orada yatıyordum, doktor beni, rahmimin içinde geziye çıkarmıştı. Open Subtitles كنت أرقد هناك و كانت تعطني الطبيبة جولة برحمي
    Tüm bunlar bitince buradan ayrılıp seninle bir geziye çıkmak istiyorum. Open Subtitles عندما ينتهي كل هذا ، اريد ان اذهب لأقوم برحلة معك
    - Evet Atom! - geziye dört öğrencinin katılacağını düşünüyordum. Open Subtitles "نعم يا "أتوم اعتقدت بأنه أربعة طلاب كانوا سيذهبون للرحلة
    Ölüsüzlük boyunca büyük yolculuğun başlangıcıydı, yeni hayatta her gün güneşle yükselen gökyüzündeki alev gölü boyunca Tanrıları ve krallarının sabah gemisiyle geziye çıktığı yerde. Open Subtitles ولكنه بالنسبة لهم هو البداية لرحلة طويلة خلال الخلود حيث تقود آلهتهم وملوكهم سفينة الصباح
    Giyiyorum, çünkü giyince 10 parmağımı da benimle geziye çıkmış kamp arkadaşlarımmış gibi hissediyorum. Open Subtitles بأنها مثل 10 أصدقاء في رحله تخييم. لهذا السبب أرتديها.
    "O geziye gidemeyeceğini biliyordun ama ona bunu iki haftadır söyleyemedin." Open Subtitles كنت تعلم أنك لن تذهب الرحله قبل اُسبوعين و لم تخبره
    Tamam, neden geziye yanında bir video kamera götürüyorsun anlamıyorum. Open Subtitles الموافقة، أنا لا أَفْهمُ لِماذا أنت أَخْذ a آلة تصوير فيديو على a سفرة طريقِ.
    Aradan hemen sonra geziye çıkacağız. Open Subtitles والآن , انهم يقدمون وجبات خفيفة على طاولة النزهة
    Motosikletle bir geziye çıkıyoruz. Open Subtitles ونحن في طريقنا لركوب في المروحية
    Her zaman onunla olman gerek, beslemen gerek, geziye çıkarman gerek. Open Subtitles ومع الجرو، يجب عليكِ التواجد بقربهطوالالوقتو،تقومين.. بإطعامه وإخراجه في نزهة
    Merkez'e hoş geldiniz. geziye katılmak ister misiniz? Open Subtitles مرحبا بك في المركز هل تود ان توقع من اجل جوله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد