Bir sorun yok. Sadece kısa bir geziye çıkmak durumundayım. | Open Subtitles | لاشيء , و لكن حدث أنني ذاهب في رحلة قصيرة |
Sizi orman tepe örtüsüne bir geziye götürmek, tepe örtüsü araştırmacılarının neler aradığını, ve bilim dünyası dışında, insanlarla nasıl iletişim kurduklarını paylaşmak isterim. | TED | أود أن أخذكم جميعا في رحلة للوصول إلى مظلة الغابات، وأطلعكم على ما يبحث عنه الباحثين وأيضا كيف انهم يتواصلون مع الآخرين خارج العلم. |
Ailesinde şehit olanlar, geziye ücretsiz katılmak için, sertifikalarını getirmeyi unutmasınlar. | Open Subtitles | إذاكان والد أحدكم شهيد فان المدرسة لن تأخذ منه تكاليف الرحلة |
Biliyor musun senin yerinde olsaydım bu geziye gitmek istemezdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك، لما رغبت في الذهاب لتلك الرحلة أصلا |
Hayatınmda bu kadar çok parayı hiç görmedim. Uh, belki de... belki bir yerlere geziye çıkabilirsin, ha? | Open Subtitles | لم أرى مالاَ كثيراَ في حياتي ربما نذهب في جولة |
Tüm bunlar bitince buradan ayrılıp seninle bir geziye çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | عندما ينتهي كل هذا ، اريد ان اذهب لأقوم برحلة معك |
Ve o kadar içine girdim ki, geziye gelmemeye karar verdim. | Open Subtitles | قضيت وقتي كله ولذلك قررت ألا أذهب للرحلة |
Sumatra gezisine beni götürseydin, bu geziye asla getiremezdin. | Open Subtitles | إذا كنت هناك و كان لى أن أذهب معك فى رحلة سومطرة ما كنت قد جعلتنى أذهب معك إلى هذه الرحلة |
Keşke ben de senin gibi böyle geziye çıkan küçük bir çocuk olsaydım. | Open Subtitles | اتمنى لو كنت طفلا أذهب في رحلة مثل تلك للمرة الاولى |
Ve şimdi tıpkı mahkemede dedikleri gibi o gemilerden biriyle geziye çıkacağız. Hadi söyle, Len. | Open Subtitles | وسوف نذهب معا فى رحلة بحرية ، تماما كما قالوا فى المحاكمة ، أخبرها بنفسك يا لين |
Bir geziye çıkıyor. | Open Subtitles | صديقنا ذاهب إلى رحلة نوّد أن نقدم له معروف |
geziye çıkmaları için velilerden izin gerekiyor. | Open Subtitles | انهم لا يستطيعون الذهاب في رحلة خارجية دون موافقة الوالدين |
İleride imkanım olunca, seni, teyzemi ve amcamı geziye çıkaracağım. | Open Subtitles | إذا أصبحت ناجحاً في الحياة سآخذك أنت والعم والعمة لـ رحلة بحرية |
Bu geziye katılmak için 4 gün izin aldığını söyledi. | Open Subtitles | قال أنها أخذت 4 أيام إجازة من أجل هذه الرحلة |
Beni bu geziye çağırmanın tek sebebi koruyucu rolü yapabilecek olman. | Open Subtitles | أجل، ما دعوتني لهذه الرحلة الميدانية إلّا لتلعب دور حارسي الشخصيّ. |
Ancak hastalığı sırasında geçen aylarda geziye olan bağlılığı hiç azalmadı ve son yolculuğunu yürüteceğime dair ona söz verdim. | TED | لكن خلال أشهر مرضها، لم يتزحزح تفانيها للبعثة أبدا، و قطعت وعدا بأن أكمل الرحلة من بعدها. |
Orada yatıyordum, doktor beni, rahmimin içinde geziye çıkarmıştı. | Open Subtitles | كنت أرقد هناك و كانت تعطني الطبيبة جولة برحمي |
Tüm bunlar bitince buradan ayrılıp seninle bir geziye çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | عندما ينتهي كل هذا ، اريد ان اذهب لأقوم برحلة معك |
- Evet Atom! - geziye dört öğrencinin katılacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | "نعم يا "أتوم اعتقدت بأنه أربعة طلاب كانوا سيذهبون للرحلة |
Ölüsüzlük boyunca büyük yolculuğun başlangıcıydı, yeni hayatta her gün güneşle yükselen gökyüzündeki alev gölü boyunca Tanrıları ve krallarının sabah gemisiyle geziye çıktığı yerde. | Open Subtitles | ولكنه بالنسبة لهم هو البداية لرحلة طويلة خلال الخلود حيث تقود آلهتهم وملوكهم سفينة الصباح |
Giyiyorum, çünkü giyince 10 parmağımı da benimle geziye çıkmış kamp arkadaşlarımmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | بأنها مثل 10 أصدقاء في رحله تخييم. لهذا السبب أرتديها. |
"O geziye gidemeyeceğini biliyordun ama ona bunu iki haftadır söyleyemedin." | Open Subtitles | كنت تعلم أنك لن تذهب الرحله قبل اُسبوعين و لم تخبره |
Tamam, neden geziye yanında bir video kamera götürüyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | الموافقة، أنا لا أَفْهمُ لِماذا أنت أَخْذ a آلة تصوير فيديو على a سفرة طريقِ. |
Aradan hemen sonra geziye çıkacağız. | Open Subtitles | والآن , انهم يقدمون وجبات خفيفة على طاولة النزهة |
Motosikletle bir geziye çıkıyoruz. | Open Subtitles | ونحن في طريقنا لركوب في المروحية |
Her zaman onunla olman gerek, beslemen gerek, geziye çıkarman gerek. | Open Subtitles | ومع الجرو، يجب عليكِ التواجد بقربهطوالالوقتو،تقومين.. بإطعامه وإخراجه في نزهة |
Merkez'e hoş geldiniz. geziye katılmak ister misiniz? | Open Subtitles | مرحبا بك في المركز هل تود ان توقع من اجل جوله |