"gibi görünüyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

• بدا
• يبدو وكأنه
• كان يبدو
• بدت وكأنها
• يبدو مثل
• بدت كأنها
• يبدو وكأنني
• لقد بدت
• لقد بدى
• كان يبدوا
• تبدو كأنها
• بدت أنها
• على ما يبدو
• وبدا
• كانت تبدو حقاً

Ama bunu gördüğümde gerçekten hayran kaldım, çünkü canlı gibi görünüyordu.
لكننى انبهرت حقا عند رؤية هذا، فقد بدا سلوكها وكأنها حية.

Çok hoş bir genç gibi görünüyordu, bu Bay Halloway.Birisini mi öldürmüş?
بدا شابّا لطيف جدا، ذلك السّيد هالواي. هل قتل هو شخص ما؟

Ancak savaş alanında ömür boyu sakat kalan daha pek çok genç erkeği de düşünmeye mahkûm edilmişim gibi görünüyordu.
في آخر عملية بتر لكن بدا لكن يبدو أنه حُكِمَ عليّ برؤية المزيد من الرجال اليافعين شُوِّهوا في أرض المعركة

Onları o zaman ve orada yapıyor gibi görünüyordu, ama kafasının bir yerinde bu notalar baştan beri hep vardı.
كان يبدو وكأنه يشكلها وهو يجلس امام البيانو ولكن فى مكان ما داخل رأسه كانت تلك النغمات مدونه طوال الوقت

Zavallı çocuk araba çarpmış gibi görünüyordu.
الفتاة المسكينة بدت وكأنها كانت بحادث سيارة.

Yani, sanki böyle, ailesi tarafından otobüs durağında bırakılmış gibi görünüyordu.
يبدو مثل الطفل الصغير الذي تركه والداه في محطة الحافلات

Bazılarının temel inançları yok gibi görünüyordu.
بدا أن البعض منهم لا يؤمن بأية معتقدات جوهرية مطلقًا.

Baker Caddesi bana hiç olmadığı kadar güvenli bir yer gibi görünüyordu.
بدا لى شارع بيكر آمن وهادئ كما كان دائما.

Sarhoş olduğunu sanıyorlar. Daha önce konuştuğun şu adam dürüst bir vatandaş gibi görünüyordu.
يعتقدون بأنك تشرب.ذلك الرجل الذي تكلمت مع بدا مثل مثل هذا المواطن الصادق.

İlk bakışta, her şey aynı gibi görünüyordu.
،للوهلة الأولى بدا كلّ شيء كمـا هوَ عليـه

Buraya taşındığında çok iyi bir çocuk gibi görünüyordu.
بدا شاباً لطيفاً جداً عندما سكن هنا أول الأمر

Aslında öyleydim fakat ayrılma çabalarımız sonuç vermediğinden beraber olmamız alınyazımız gibi görünüyordu.
في الحقيقة كنت كذلك، شخصيًّا, لكن منذ أن باءت جهودنا لنفترق بالفشل, بدا الأمر وكأنّه قُدّر لنا أن نبقى سويّة.

Kıyım ve yıkımın sonu yok gibi görünüyordu.
لقد بدا للجميع أنه لا نهايه لهذا الموت و الدمار

Durdum ve ona baktım çok kolaymış gibi görünüyordu...
، بدا من السهل جداً ، أن أقطع أحد الخراطيم ، أسحب أحد الصمامات

Onlara yardım ediyorsanız o neden burada mahkummuş gibi görünüyordu?
إذا كنتم تساعدونهم لماذا يبدو وكأنه كان سجينا هنا؟

Peki, dürüst olmak gerekirse, biraz bir gibi görünüyordu Bir ejderha. Bir ejderha.
لكى أكون صريحاً معكِ لقد كان يبدو قليلاً مثل تنين

Dünyanın en yalnız kızı gibi görünüyordu.
بدت وكأنها أكثر الفتياة وحدة بالعالم.

Bacaklarımın arasında dinlenen penisim ... beysbol oyuncusu gibi görünüyordu.
أنا أضجع مرتاحاَ بين أرجلي يبدو مثل الكلب المراوغ

Bir tür sepet gibi görünüyordu bir çeşit beleş dağıtılan çanta gibi.
قال انه ذاهب الى العمل بدت كأنها تحمل نوع من الهدايا الترويجية

Zamanda düşmüşüm gibi görünüyordu.
يبدو وكأنني سافرت عبر الزمن

Biyopsi adenokarsinom gibi görünüyordu ama değilmiş.
لقد بدت الخزعة كسرطانةٍ غديّة لكنّها لم تكن كذلك

Ve zamanda yolculuk yaparak 3 Şubat'a gidersek, O tarihte Hilary Clinton Demokrat'ların başkan adayı olacak gibi görünüyordu.
اذا رجعتم الى ذلك الوقت في الثالث من فبراير، لقد بدى أن هيلاري كلينتون ستحصل على ترشيح الحزب الديموقراطي.

Toslamasaydım, bu kadın arabaya binecek gibi görünüyordu.
إن لم أقم بصدمها كان يبدوا أن تلك المرأة ستركب بها.

Hey, en azından o zamanlar için eğlenceli olmamdı gibi görünüyordu.
على الأقل كانت تبدو كأنها مستمتعة للمرة الأولى

Filmin ve Marilyn'in trajik son günlerinin hikayesi kaybolmuş gibi görünüyordu.
قصة الفيلم و قصة آخر أيام مارلين الحزينة قد بدت أنها اختفت

Mikrodalga menzilinde idi, ve her yönden,aynı anda geliyor gibi görünüyordu.
لقد كانت على نطاق الموجات الدقيقة, وكانت على ما يبدو اّتية من جميع الإتجاهات في وقت واحد.

İşimi takip ettik ve yapamayacağımız hiçbir şey yok gibi görünüyordu.
وتابعنا وظيفتي، وبدا لنا انه ليس هناك شيء لانستطيع ان نفعله

Orta çağdan kalmış gibi görünüyordu.
كانت تبدو حقاً من العصور الوسطى