ويكيبيديا

    "gidiyorsun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تذهب
        
    • ذاهب
        
    • ستذهب
        
    • ذاهبة
        
    • ستذهبين
        
    • تَذْهبُ
        
    • تبلين
        
    • تبلي
        
    • ستغادر
        
    • ذاهبه
        
    • سترحل
        
    • ستغادرين
        
    • تسير
        
    • سترحلين
        
    • تغادر
        
    Dikilitaşa doğru gidiyorsun. Büyük kanyonlardan kırmızı beyaz ülkeye doğru 10 kilometre. Open Subtitles عشر دقات عند الاوديه الضيقه وبعدها تذهب الي ارض الاحمر و الابيض
    Peki neden onu ziyaret etmek için hafta sonları Atlantic City'ye gidiyorsun? Open Subtitles إذا لماذا تذهب إلى مدينة أطلنطا بين عطلة نهاية أسبوع وأخرى لزيارتها؟
    Hey, nereye gidiyorsun, Fritz? Seninle konuşacaklarım var, buraya gel. Open Subtitles أين أنت ذاهب فريتز حديثنا لم تنته بعد، وتأتي هنا.
    Şu büyük çiftliklerden birine mi gidiyorsun? - Evet. Open Subtitles أنت ذاهب إلى واحد تلك المزارع الكبيرة خارج، أليس كذلك؟
    Hepsinin iyi birer işeri var. Bu akşam nereye gidiyorsun? Open Subtitles وها هم يرفعون أكتافهم فى حيرة ويتسائلون أين ستذهب الليلة؟
    Bu yüzden İtalya'ya, Sinyor Guardi'nin yanına gidiyorsun. Open Subtitles ولهذا انت ذاهبة الى ايطاليا عند سنيور جاردى
    Ama madem diğer yöne gidiyorsun korkarım ki hemen korkmaya başlamak zorunda kalacaksın. Open Subtitles و لكن بما أنك ستذهبين في الإتجاه الآخر أخشى أنك ستبدأين في الخوف
    Ve eğlenmek için öfke patlamasıyla ilgili derslere gidiyorsun öyle mi? Open Subtitles و تذهب للمحاضرات عن إثارة غضب فقط من أجل المتعة ؟
    Los Angeles'a gidiyorsun ve sen burada yokken, ...Peyton bana yeniden âşık olmazsa o zaman anla ki ikiniz tamamen birbirinize aitsiniz. Open Subtitles يجب ان تذهب الى لوس انجلوس وبعد ان تذهب اذا لو لم تقع بيتون فى حبى مرة اخرى انت تعرف معنى هذا
    Ki sen normal yetişkin muhabbetleri olan gerçek yetişkinlerle çalışmaya gidiyorsun. Open Subtitles بينما تذهب أنت للعمل مع أشخاص ناضجون، وتتحدثوا فى محادثات ناضجة.
    Çok korkutuyor o adam beni. Her iş için ona mı gidiyorsun? Open Subtitles هذا الرجل يسبب لي القشعريرة هل تذهب إليه من أجل كل شئ؟
    Stromboli'ye mi gidiyorsun? Open Subtitles أنا كنت في جنوب أفريقيا ذاهب إلى سترومبولي؟
    Dört bir yanımız yerli kaynıyor sen balık tumaya mı gidiyorsun? Open Subtitles البلد كله يتوارى من الهنود وأنت ذاهب لصيد السمك؟
    Onların Grove'daki partilerine gidiyorsun, değil mi? Open Subtitles أخبرني، أنت ذاهب إلى حفلتهم في البستان الليلة أليس كذلك ؟
    Bu yüzden mi gidiyorsun? Open Subtitles نيوراتن محتلة من قبل الحراس البيض هل لذلك أنت ذاهب الى هناك؟
    Ne yazık ki bu da Chuck'ın brançına gidiyorsun demek. Open Subtitles اذا لسوء الحظ هذا يعني انك ستذهب الى فطور تشاك
    Ayrıldık, sen bir yöne gidiyorsun ben başka bir yöne. Open Subtitles لقد تعدينا حدودنا, أنت ستذهب في طريقك, وأنا في طريقي
    Hey, Carol, bu akşam eve yalnız mı gidiyorsun? Open Subtitles هيه، كارول، هل أنت ذاهبة إلى البيت الليلة؟
    Tae Gong Shil, yağmur yağıyor. Bir yere mi gidiyorsun? Open Subtitles . أنها تمطر الآن يا تاي جونج سيل هل ستذهبين إلي مكان ما ؟
    Sonra gece eve gidiyorsun, karının dırdırını, çocukların kafa şişirmesini dinliyorsun. Open Subtitles ثمّ تَذْهبُ إلى البيت في الليل، تستمع إلى اساءة الزوجةَ، ضوضاء الاطفال.
    Harika gidiyorsun. Bu biraz zaman alıyor biliyorum, ama neredeyse bitti. Open Subtitles أنتِ تبلين حسناً, أعلم أنه يأخذ وقتاً لكننا أوشكنا على الإنتهاء.
    Tamam, iyi gidiyorsun. En azından yaranı kendin dikmek zorunda değilsin. Open Subtitles لا بأس، أنتَ تبلي حسناً على الأقل لستَ مضطرّاً لتخيطه بنفسك
    Ama sen uzağa gidiyorsun, sağlıcakla git ve cevabım hayır. Open Subtitles لكنك ستغادر بعيدا لذا ارحل بصحة جيدة واجابتي، لازالت لا
    her halukarda Shimla'ya 1 aylık yaz kampı için gidiyorsun. Open Subtitles على اى حال انت ذاهبه الى المعسكر الصيفى فى شيملا
    Buradan gidiyorsun yoksa bunu alır, o küçük lanet boynunu keser atarım. Open Subtitles سترحل من هنا أو سأقوم متى أشاء بتمرير هذا الشيء على عنقك
    ama yarın gidiyorsun. Seninle daha fazla vakit geçirmeyi istiyorum. Open Subtitles لكنك ستغادرين غداً أريد أن أقضي وقتاً أطول معك
    Babacığım, Goa o tarafta, sen neden bu tarafa gidiyorsun? Open Subtitles ابى جوا من هذا الطريق فلماذا تسير فى هذا الطريق؟
    Seni tanımak için bu kadar bekledim ve şimdi gidiyorsun. Open Subtitles إنتظرت كل هذه المدة الطويلة لأتعرف عليك. والآن أنتِ سترحلين.
    Al bunu git başkasında kullan. Seni burada istemiyorum. Derhal gidiyorsun. Open Subtitles استخدمه مع امرأة أخرى أريدك أن تغادر المنزل في الحال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد