Kapıdan önce senin mi yoksa onların mı gireceğini bilemezdim. | Open Subtitles | لم أكن أدري أأنت أم هم سيدخل من ذلك الباب أولاً |
Yaşlanınca Tanrı'nın bir şekilde hayatıma gireceğini düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما علمتُ أنّي حين أكبر، الرّب.. سيدخل حياتي نوعًا ما |
Şiirde Virgil adındaki şair Dante'ye eşlik eder ve seyahati tamamladığında cennete gireceğini söyler. | Open Subtitles | الذين اذوه في الماضي في القصيدة ، دانتي سافر مع الشاعر فيرجل الذي اكد له انه سيدخل الجنة |
Tahminime göre hapishaneye gireceğini biliyordun sen de adamı öldürdün. | Open Subtitles | تخميني هو لقد عرفتَ أنكَ ستدخل السجن في النهاية لذا فأنتَ قتلتهُ |
İçimden bir ses, şu kapıdan, üzerinde yepyeni bir kılıkla gireceğini söylüyor. | Open Subtitles | أشعر بأنها ستدخل الآن بزيّ مختلف |
Bana doğruyu söyledin diye her şeyin yoluna gireceğini mi sandın? | Open Subtitles | اتعتقد لأنك تخبرني الحقيقة كل شيء سيكون على ما يرام ؟ |
Sadece birileriyle konuşmak istedi ona her şeyin yoluna gireceğini söyleyecek birileriyle. | Open Subtitles | كانبحاجاةللحديثإلى أحد ، شخصٌ ما ليطمئنّه أن الأمر سيكون على ما يُرام. |
Benim kadar içkili olmadığını, sabıkam yüzünden muhtemelen başımın daha çok derde gireceğini söyledi. | Open Subtitles | . قال بأنّه لم يكن ثملاً بقدريّ ، بسبب سجليّ . لأنّي سأدخل بمتاعب جمّة على الأرجح |
Elinden gelenin en iyisini yaptın sen. - Her şeyin yoluna gireceğini söyle. | Open Subtitles | لقد فعلت أفضل ماتستطيع. أخبريني أن الأمور ستكون على مايرام. |
Ve oraya vardığımızda da benim hâlâ sosyal mühendislik üzerine hazırlanmam gerekecek ayrıca oraya kimin şahsen gireceğini de bilmiyoruz. | Open Subtitles | وبمجرد أن نكون هناك أنا فقط سأقوم بالعمل الهندسي بالإضافة إلى أننا لا نعرف من سيدخل إلى هناك |
Büyükelçilik korumasından çıkar çıkmaz uzun süreliğine hapse gireceğini de biliyor. | Open Subtitles | وهو يعرف بمجرد أن يبتعد عن حماية السفارة سيدخل إلى السجن لفترة طويلة |
Bak, sonra içeri kimin gireceğini kararlaştıralım. | Open Subtitles | انظر ، لنحدد من سيدخل هناك لاحقا |
Bu kapıdan gireceğini de biliyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يعلمون أنه سيدخل من هذا الباب |
Herkese Caleb Nichol'ün beni sepetlediğini, kocamın hapse gireceğini ve kalacak bir yerim olmadığımı anlat. | Open Subtitles | أخبرىكلشخصبأن(كاليبنيكول)تخلصمنى . و زوجى سيدخل السجن ، وأنا ليس لدى مكان حتى اعيش فيه . ماذا تنتظرين ؟ |
O kapıdan kimin gireceğini bilemezsin. | Open Subtitles | لا تعرف من سيدخل من هذا الباب |
Masum bir kadının hapishaneye gireceğini sanmasına sebep olarak mı? | Open Subtitles | بجعل إمرأة بريئة تظن بأنها ستدخل السجن؟ |
Yani Dr. Nachmann'ın İHA'nın evine gireceğini düşündüğünü mü söylüyorsunuz? | Open Subtitles | -هل تقولين بأنّ الطبيب "ناكمان" اعتقد بأنّ الطائرة كانت ستدخل منزله؟ |
Hangi dişleri çekeceğini ve numaraları hangi sırayla gireceğini öğrenmek için duvardaki tabloya bak. | Open Subtitles | أنظر إلى الرسم التخطيطي لتعرف الضرسين اللذين ستخلعهما... والترتيب الذي ستدخل به الأرقام... . |
Hapse gireceğini mi düşündün? | Open Subtitles | ظننت أنك ستدخل السجن ؟ |
Tabii ki zamanla kendime olan güvenim arttı herşeyin yoluna gireceğini biliyorum. | TED | بكل وضوح فإنني مع الوقت اكتسبت ثقة أكبر بعملي بأنه سيكون على ما يرام |
Sadece her şeyin yoluna gireceğini söylememi istiyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت فقط تريدني أن أقول أن كل شيء سيكون على ما يرام أليس كذلك ؟ |
Kim bana her şeyin yoluna gireceğini söyleyecek artık? | Open Subtitles | من سيقول لي الآن ، ان كلَ شئٍ سيكون على مايرام؟ |
.. muhtemelen başımın daha çok derde gireceğini düşündü. | Open Subtitles | . لأنّي سأدخل بمتاعب جمّة على الأرجح |
Ne dediğinin bir önemi yok. Onlara sarılıp her şeyin yoluna gireceğini söyle. | Open Subtitles | لا يهم ماذا ستقولين، عانقيهم فقط وأخبريهم، أن الأمور ستكون بخير. |