ويكيبيديا

    "giriyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تدخل
        
    • دخل
        
    • سيدخل
        
    • يدخلون
        
    • ستدخل
        
    • يدخل
        
    • يقتحم
        
    • تخترق
        
    • يدخلان
        
    • يَدْخلُ
        
    • سينزل
        
    • اقتحم
        
    • تقتحم
        
    • ويدخل
        
    • وتدخل
        
    Green School üçüncü yılına giriyor, 160 öğrencisiyle. TED المدرسة الخضراء تدخل في عامها الثالث بعدد 160 طفلاً.
    40 yıl sonraya 1917 yılına geliyoruz ve silindir başka bir dünyaya giriyor. TED بعد 40 سنة ونحن في سنة 1917، والأسطوانة تدخل عالما مختلفا.
    Hiç getirmiyor değil ama kârın büyük çoğunluğu senin cebine giriyor. Open Subtitles ليس بدون سبب، لكن معظم دخل هذا المهرجان يذهب لجيبك الخاصّ
    Bu aileye sadece bir maaş giriyor iki maaş giriyor gibi yaşamayı bırakmalıyız. Open Subtitles هذه عائلة ذات دخل واحد ولن نستطيع أبدا أن نعيش كعائلة ذات دخلين
    Ya şöminesi olmayanların evine nasıl giriyor? Open Subtitles وماذا عن الناس الذين ليس لديهم مدخنة؟ كيف سيدخل منزلهم؟
    - Gördüğünüz gibi yavru olanları kulaktan içeri giriyor ve beyin zarına yerleşiyor. Open Subtitles أترى، صغارهم يدخلون من الأذن و يلتفون بأنفسهم حول القشره المخية
    Kan tıkanıklığına bağlı kalp yetmezliğine giriyor, Dell. Open Subtitles ديل، إنها ستدخل في نوبة من قصور القلب الاحتقاني
    Şimdi, güneş ışığı tabii, burada devreye giriyor. TED الان بالطبع , أشعة الشمس تدخل في هذا الموضوع
    Ana teknolojiler üretim alanına giriyor, çok önemli olay. TED التكنولوجيات الرئيسية تدخل مجال التصنيع لحظة عظيمة
    Okyanuslarımıza her yıl 8 milyon ton plastik atık giriyor, ekosistemleri yok ediyor. TED 8 ملايين طنّ من المخلفات البلاستيكية تدخل محيطاتنا سنويا. مدمرّة نظامنا البيئي
    Buraya iniyor. Çin, Batı dünyasının kutusuna giriyor. TED ها هي الصين تدخل المربع الغربي هنا .. انظروا كيف تنزل
    Sizi arayacaktım, ama sonra fark ettim ki, hizmetçi Dudu da kampa giriyor. Open Subtitles كنت سأدعوك .. لكن أنذاك .أدركت دودو الخادمه تدخل أيضاً تقول ..
    Sonra, içeri giriyor ve odada etrafına bakınıyor alışverişte aldıklarını yere koyuyor. Open Subtitles و تدخل و تلقى نظرة فى أنحاء الغرفة و تضع بقالتها
    - Uydu hedef bölgesine giriyor. - ...savaşa. Open Subtitles دخل القمر الصناعي الآن إلى منطقة الهدف إلى المعركة
    Matkaptan elinin içine giriyor, botundaki çividen çıkıyor. Open Subtitles دخل عبر يده من المثقب و خرج عبر المسمار في حذائه
    Ray Penbar, Shinjuku istasyonuna batı girişinden saat 15:11'de giriyor. Open Subtitles راي بنبار دخل عبر البوابة الدوارة الغربية لمحطة شينجوكو في 3: 11
    Sessizlik! Yüce Yargıç salona giriyor. Open Subtitles هدوء القاضي سيدخل لقاعة المحكمة
    Aile dışında bu eve kaç kişi giriyor? Open Subtitles كم عدد الذين يدخلون إلى البيت ما عدا العائلةَ؟
    İçeri giriyor, barda yanıma oturuyorsun, içkini sipariş ediyorsun. Open Subtitles أنك ستدخل , و ستجلس بجانبي في البار بأنك ستلطب مشروباً
    Demek istediğim, ayağa kalktığımda benim ki içime giriyor. Sence nasıl hissettirir? Open Subtitles اقصد،قضيب يدخل الى جسمي عندما اقف كيف تعتقد ان يكون شعوري ؟
    Dışarıda bir adam var. Aman Tanrım, eve giriyor! Open Subtitles يوجد رجل بالخارج ، يا إلهي إنه يقتحم المنزل
    Rus tankları direniş görmeden Gürcü topraklarına giriyor. Open Subtitles الدبابات الروسية تخترق مقاطعة جورجية غير مُتنازعاً عليها.
    Saat 04.00 de iki maskeli adam park yerinize giriyor. Open Subtitles رجلان مُلثمان يدخلان إلى مواقف سيّاراتكم في الرابعة صباحاً؟
    Bay Wills, hedef çalıştığı gazeteye giriyor. Open Subtitles السّيد وليز, إنّ الموضوعَ يَدْخلُ مكتبه.
    Filmi gelecek ay vizyona giriyor. Open Subtitles الفيلم سينزل الشهر القادم
    Failler araçlara zorla giriyor sonra da onları kısa mesafelere götürüyorlar. Open Subtitles اقتحم الآثم المركبات ومن ثم حركها فحسب لمسافة قصيرة
    Sokak ortasında akşınlar seni izliyor, serseriler evine giriyor. Open Subtitles كان هذا الأمهق يطاردك فى الشارع الشرطه تقتحم شقتك ألا ترين ؟
    Peki, öyleyse kapıyı açıyor ve bir şekilde içeri giriyor. Open Subtitles حسناً، إذاً كان سيكون عليه أن يفتح هذا الباب ويدخل بطريقة ما.
    Oksijeni azalıyor ve hipotermiye giriyor. Oraya, bir şekilde oksijen ulaştırmalıyız. Hemen! Open Subtitles إنها تفقد الهواء وتدخل في إغمائة لابد أن نمدها بخط أوكسجين الآن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد