Green School üçüncü yılına giriyor, 160 öğrencisiyle. | TED | المدرسة الخضراء تدخل في عامها الثالث بعدد 160 طفلاً. |
40 yıl sonraya 1917 yılına geliyoruz ve silindir başka bir dünyaya giriyor. | TED | بعد 40 سنة ونحن في سنة 1917، والأسطوانة تدخل عالما مختلفا. |
Hiç getirmiyor değil ama kârın büyük çoğunluğu senin cebine giriyor. | Open Subtitles | ليس بدون سبب، لكن معظم دخل هذا المهرجان يذهب لجيبك الخاصّ |
Bu aileye sadece bir maaş giriyor iki maaş giriyor gibi yaşamayı bırakmalıyız. | Open Subtitles | هذه عائلة ذات دخل واحد ولن نستطيع أبدا أن نعيش كعائلة ذات دخلين |
Ya şöminesi olmayanların evine nasıl giriyor? | Open Subtitles | وماذا عن الناس الذين ليس لديهم مدخنة؟ كيف سيدخل منزلهم؟ |
- Gördüğünüz gibi yavru olanları kulaktan içeri giriyor ve beyin zarına yerleşiyor. | Open Subtitles | أترى، صغارهم يدخلون من الأذن و يلتفون بأنفسهم حول القشره المخية |
Kan tıkanıklığına bağlı kalp yetmezliğine giriyor, Dell. | Open Subtitles | ديل، إنها ستدخل في نوبة من قصور القلب الاحتقاني |
Şimdi, güneş ışığı tabii, burada devreye giriyor. | TED | الان بالطبع , أشعة الشمس تدخل في هذا الموضوع |
Ana teknolojiler üretim alanına giriyor, çok önemli olay. | TED | التكنولوجيات الرئيسية تدخل مجال التصنيع لحظة عظيمة |
Okyanuslarımıza her yıl 8 milyon ton plastik atık giriyor, ekosistemleri yok ediyor. | TED | 8 ملايين طنّ من المخلفات البلاستيكية تدخل محيطاتنا سنويا. مدمرّة نظامنا البيئي |
Buraya iniyor. Çin, Batı dünyasının kutusuna giriyor. | TED | ها هي الصين تدخل المربع الغربي هنا .. انظروا كيف تنزل |
Sizi arayacaktım, ama sonra fark ettim ki, hizmetçi Dudu da kampa giriyor. | Open Subtitles | كنت سأدعوك .. لكن أنذاك .أدركت دودو الخادمه تدخل أيضاً تقول .. |
Sonra, içeri giriyor ve odada etrafına bakınıyor alışverişte aldıklarını yere koyuyor. | Open Subtitles | و تدخل و تلقى نظرة فى أنحاء الغرفة و تضع بقالتها |
- Uydu hedef bölgesine giriyor. - ...savaşa. | Open Subtitles | دخل القمر الصناعي الآن إلى منطقة الهدف إلى المعركة |
Matkaptan elinin içine giriyor, botundaki çividen çıkıyor. | Open Subtitles | دخل عبر يده من المثقب و خرج عبر المسمار في حذائه |
Ray Penbar, Shinjuku istasyonuna batı girişinden saat 15:11'de giriyor. | Open Subtitles | راي بنبار دخل عبر البوابة الدوارة الغربية لمحطة شينجوكو في 3: 11 |
Sessizlik! Yüce Yargıç salona giriyor. | Open Subtitles | هدوء القاضي سيدخل لقاعة المحكمة |
Aile dışında bu eve kaç kişi giriyor? | Open Subtitles | كم عدد الذين يدخلون إلى البيت ما عدا العائلةَ؟ |
İçeri giriyor, barda yanıma oturuyorsun, içkini sipariş ediyorsun. | Open Subtitles | أنك ستدخل , و ستجلس بجانبي في البار بأنك ستلطب مشروباً |
Demek istediğim, ayağa kalktığımda benim ki içime giriyor. Sence nasıl hissettirir? | Open Subtitles | اقصد،قضيب يدخل الى جسمي عندما اقف كيف تعتقد ان يكون شعوري ؟ |
Dışarıda bir adam var. Aman Tanrım, eve giriyor! | Open Subtitles | يوجد رجل بالخارج ، يا إلهي إنه يقتحم المنزل |
Rus tankları direniş görmeden Gürcü topraklarına giriyor. | Open Subtitles | الدبابات الروسية تخترق مقاطعة جورجية غير مُتنازعاً عليها. |
Saat 04.00 de iki maskeli adam park yerinize giriyor. | Open Subtitles | رجلان مُلثمان يدخلان إلى مواقف سيّاراتكم في الرابعة صباحاً؟ |
Bay Wills, hedef çalıştığı gazeteye giriyor. | Open Subtitles | السّيد وليز, إنّ الموضوعَ يَدْخلُ مكتبه. |
Filmi gelecek ay vizyona giriyor. | Open Subtitles | الفيلم سينزل الشهر القادم |
Failler araçlara zorla giriyor sonra da onları kısa mesafelere götürüyorlar. | Open Subtitles | اقتحم الآثم المركبات ومن ثم حركها فحسب لمسافة قصيرة |
Sokak ortasında akşınlar seni izliyor, serseriler evine giriyor. | Open Subtitles | كان هذا الأمهق يطاردك فى الشارع الشرطه تقتحم شقتك ألا ترين ؟ |
Peki, öyleyse kapıyı açıyor ve bir şekilde içeri giriyor. | Open Subtitles | حسناً، إذاً كان سيكون عليه أن يفتح هذا الباب ويدخل بطريقة ما. |
Oksijeni azalıyor ve hipotermiye giriyor. Oraya, bir şekilde oksijen ulaştırmalıyız. Hemen! | Open Subtitles | إنها تفقد الهواء وتدخل في إغمائة لابد أن نمدها بخط أوكسجين الآن |