Bir şey bulur bulmaz seni ararım. gitmek için hazır mısın evlat? | Open Subtitles | حالما أعرف أي شيءٍ أانتَ مستعد للذهاب ،، يا فتى؟ |
Cehenneme gitmek için hazır mısın, Albay? | Open Subtitles | مستعد للذهاب للجحيم، أيها العقيد؟ |
Çatı katına gitmek için hazır olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تظنين أنك مستعدة للذهاب إلى منزل الأسطوح ؟ |
Hey, kesmek için üzgünüm. gitmek için hazır mısın? | Open Subtitles | مرحباً ، أعتذر للمقاطعة هل أنت مستعدة للذهاب ؟ |
Kiliseye gitmek için hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنتِ جاهزة للذهاب إلى الكنيسة؟ |
Öğleden sonra gitmek için hazır olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكونى جاهزة للرحيل بعد ظهر اليوم. |
Xena, kimse cehenneme gitmek için hazır değildir. | Open Subtitles | هو لم يكن مستعدًا! -زينا)، لا أحد مستعد للذهاب إلى النار. |
Sanırım artık gitmek için hazır. | Open Subtitles | اعتقد انه مستعد للذهاب |
Sonra gitmek için hazır olduğunu söyledi. | Open Subtitles | .و بعدها قال أنه مستعد للذهاب |
Başka seçeneğimiz olduğunu sanmıyorum, Horrigan. Cehenneme gitmek için hazır mısın, Albay? | Open Subtitles | أعتقد أنه (ليس لنا أخيار يا(هارجين مستعد للذهاب الى الجحيم,أيها العقيد؟ |
Gelin eşiğinde bekliyor, onunla gitmek için hazır. | Open Subtitles | العروس تنتظر أمام بيتها، مستعدة للذهاب معه |
Nihayet gitmek için hazır iken seninle tanıştım. | Open Subtitles | والآن أخيراَ وأنا مستعدة للذهاب ألتقي بك |
Bu gitmek için hazır, mutfakta. | Open Subtitles | إنها في المطبخ ، مستعدة للذهاب |
Plaja gitmek için hazır mısın? | Open Subtitles | مستعدة للذهاب إلى الشاطئ |
gitmek için hazır değilim. | Open Subtitles | الان انا جاهزة للذهاب |
Ben de istemiyorum. Kendimi gitmek için hazır hissetmiyorum. | Open Subtitles | ,إنها أنا, إنها أنا أيضاً أنا لست جاهزة للرحيل |