Video: Panbanisha, Dr. Sue'ya nereye gitmek istediğini söylüyor. | TED | فيديو: بانبانيشا تخبر دكتور سو عن المكان الذي تريد الذهاب إليه. |
Shang Wu Dövüş Sanatları Okulu'na gitmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنك تريد الذهاب إلى فنون الدفاع الذاتي شانجي وا تتعلم. |
- gitmek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | ظننت بأنكِ قلتِ باأنكِ تريدين الذهاب ياعزيزتي , مالذي أريدة |
Altı yaşındanken New York'a gitmek istediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر عندما كنت في السادسة؟ أردت الذهاب إلى نيويورك |
James, biraz önce okula yalınayak gitmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | جيمس قرر لتوه بأنه يريد الذهاب حافٍ للمدرسة |
Tek söylediğim Boolie'nin gitmek istediğini söylemsi. | Open Subtitles | كل ماقلته هو أن بولي أخبرني أنك تريد الذهاب |
Detektif nereye gitmek istediğini sana sorduklarında ve emin ol, nereye gitmek istediğini soracaklar kendine bir iyilik yap ve çeneni kapalı tut. | Open Subtitles | أيها التحري عندما يسألونك إلى أين تريد الذهاب وسوف يسألونك إلى أين تريد الذهاب |
gitmek istediğini anlıyorum ama lütfen, ben öyle biri değilim. | Open Subtitles | أشعر الأن بما تشعر لأنك تريد الذهاب لكن,أرجوك أنا لست كذلك |
İhtiyacın olmayan bir insülin iğnesini olmak için neden revire gitmek istediğini bana söylersen. | Open Subtitles | إن أخبرتني فقط لماذا تريد الذهاب للمستوصف باستمرار لتأخذ حقن أنسولين لا تحتاجها |
İhtiyacın olmayan bir insülin iğnesini olmak için neden revire gitmek istediğini bana söylersen. | Open Subtitles | إن أخبرتني فقط لماذا تريد الذهاب للمستوصف باستمرار لتأخذ حقن أنسولين لا تحتاجها |
Bu haftasonu bir geziye gitmek istediğini biliyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | أعلم أنك تريدين الذهاب في رحلة نهاية الأسبوع ولهذا |
Kaplıcaya gitmek istediğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنكِ تريدين الذهاب الي المنتجع المعدني |
Her gün gitmek istediğini söylüyorsun. Neden gitmiyorsun öyleyse? | Open Subtitles | تقولين بأنّك تريدين الذهاب كلّ يوم لماذا لا ترحلين إذاً؟ |
Yani, bana ilk defa uzaya gitmek istediğini söylediğinde: | Open Subtitles | أقصد ، حينما قلت أولاً بأنك أردت :الذهاب إلى الفضاء ، إعتقدت |
Neden o dövüşe gitmek istediğini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | افهم لماذا يريد الذهاب الى النزال ارغب بالذهاب بنفسي |
Röntgen teknisyeni sertifikası almak için J.C.'ye gitmek istediğini ama paramın yetmediğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم أنه أراد الذهاب إلى بيغ ساندي ؟ ويدرس الطب ولكنّي لم أستطع تحمل التكاليف ؟ |
Eve gitmek istediğini söyle ona. Bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | اخبره انك تريد العودة للمنزل ايمكنك فعل هذا |
Buradan, buraya gitmek istediğini söylüyorlar. | Open Subtitles | إذاً، لنقل إنّك تود الذهاب من هُنا إلى هُناك. |
Marie Wallace ile ne alakan var bilmiyorum ama ona gitmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | الآن, لا ادري من هي ماري واليس بالنسبه لكِ ولكني اعرف بأنك تودين الذهاب إلى هناك |
Smokey'nin oraya gitmek istediğini sanmıyorum... fakat toplumsal baskı çok kötü birşey. | Open Subtitles | لا أظن أن سموكي يريد أن يذهب هناك لكن بضغط من ابن المخنثه |
Morrison'un senden 20 bin kazandığını ve gitmek istediğini öğrendik. | Open Subtitles | لقد عرفنا ان موريسون ربح منك حوالى 2000 دولارا وكان يريد الرحيل |
Adadan gitmek istediğini mi düşünüyorsun? Evet. | Open Subtitles | أتحسبينها تودّ مغادرة الجزيرة؟ |
Ama, evet, gitmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لكن، أجل، قال أنه أراد أن يذهب. |
Bana ne demeye çalışıyorsun? Uykun olduğunu mu? Yatağa gitmek istediğini mi? | Open Subtitles | هل تخبرني إنك نائم، وتود الذهاب إلى السرير؟ |
Yardım etmek istiyor. Bana arkadaşlarına yardım etmek için geri gitmek istediğini söyledi. | TED | إنه يريد المساعدة. لقد أخبرني بذلك كان يريد العودة لمساعدة رفاقه. |
gitmek istediğini söylüyor. | Open Subtitles | تريد المغادرة |