ويكيبيديا

    "gitmek yerine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بدلا من الذهاب إلى
        
    • عوضاً عن ذهابك إلى
        
    • بدلًا من الذهاب
        
    • وبدلًا من
        
    • بدلاً من الذهاب
        
    • بدلاً من القيادة
        
    Pazartesi, okula gitmek yerine, kimliğini yanına al ve Riker Island'a gidip, Antonio'yu gör. Open Subtitles الإثنين، بدلا من الذهاب إلى المدرسة، تأخذ بطاقة هويتك تذهب إلى جزيرة ريكر، ترى أنطونيو
    Ve komutanına gitmek yerine avukat tuttun? Open Subtitles فقمت بتعيين محامي بدلا من الذهاب إلى رئيسك؟
    Hastaneye gitmek yerine buraya gelmek takdire değer. Open Subtitles إنها شجاعة منك أن تأتي إلى هنا عوضاً عن ذهابك إلى المستشفى
    Hastaneye gitmek yerine buraya gelmen takdire değer. Open Subtitles إنها شجاعة منك أن تأتي إلى هنا عوضاً عن ذهابك إلى المستشفى
    Mesajlaşma işte. Bu yüzyılın çocukları dinazor yarışlarına gitmek yerine bunu yapıyorlar. Open Subtitles إنه ما يقوم به الفتية هذه الأيام بدلًا من الذهاب لسباقات الديناصور.
    Örümceğe gitmek yerine örümceği kendine doğru getirecek. Open Subtitles ..بدلًا من الذهاب إلى العنكبوت ستأتي بالعنكبوت إليها
    Bir sorunun vardı ve üzerine gitmek yerine tüm bağını kopartıp kaçtın. Open Subtitles واجهتك مشكلة، وبدلًا من معالجتها قطعت الوصال وفررت.
    Berbere gitmek yerine, taşaklarına sürdüğün aletle tıraş oldum resmen. Open Subtitles إستخدام الماكينة الخاصة بخصيتاك بدلاً من الذهاب للحلاق
    Berlin'e gitmek yerine neden o askerleri kurtarıyoruz? Open Subtitles لماذا نحن نقوم بالانقاذ بدلاً من القيادة إلى "برلين"؟
    Harika bir partiye gitmek yerine kesin bunu yapmalısın. Open Subtitles يجب أن تقوم بهذا بدلا من الذهاب إلى أروع حفل تكريم للفتى
    İK'ya gitmek yerine en baştan size gelmeliydim. Open Subtitles كان ينبغي أن أكون صريحة معكم من البداية، بدلا من الذهاب إلى الموارد البشرية.
    Birbirine âşık insanlar ve hamur işlerine saklanmış yüzüklerden başka bir şey olmayan bir restorana gitmek yerine... Open Subtitles بدلا من الذهاب إلى مطعم ...حيث لا شئ سوى أناس يحبون ,وخواتم مخفية داخل المعجنات
    Yeni nesneler toplamak için şehre gitmek yerine komşusunun çardağına bir baskın düzenlemeye karar veriyor. Open Subtitles بدلًا من الذهاب إلى المدينة لجمع الأشياء الجديدة لقد قرر مداهمة كوخ جارِه
    Harika, Florida'ya gitmek yerine dondurmalı sandviç yiyoruz. Open Subtitles عظيم الآن نحن نتناول شطائر المثلجات بدلًا من الذهاب لفلوريدا
    Bir sorunun vardı ve üzerine gitmek yerine tüm bağını kopartıp kaçtın. Open Subtitles واجهتك مشكلة، وبدلًا من معالجتها قطعت الوصال وفررت.
    - Öyle yerlere gitmek yerine neden pratik yapmıyorsun? Open Subtitles مهلاً، لماذا لا تتدرّب بدلاً من الذهاب إلى أماكن مثل هذه؟
    Berlin'e gitmek yerine neden o askerleri kurtarıyoruz? Open Subtitles لماذا نحن نقوم بالانقاذ بدلاً من القيادة إلى "برلين"؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد