Lindsay, tatlım hadi. Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | لينزي، عزيزتي، هيابناً ، من الأفضل أن نذهب |
- Artık Gitsek iyi olur. Seni eve götürecek gizli bir yol biliyorum Hadi! | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب الآن أنا أعرف طريق سرى لكى ترجع لبيتك |
Belki önce bir yere yemeğe Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | ربما علينا أن نذهب لتناول العشاء في مكان ما أولا |
Evet, ve ikisi sevişecekler, o yüzden biz Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | هم على وشك أن يمارسوا الجنس لذا من الأفضل أن نرحل |
- Sanırım Gitsek iyi olur. - Hayır, durun beyler. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن نذهب - لا , إنتظروا - |
Gitsek iyi olur. Yakında bunun için dönecektir. | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب , هو سوف يعود منأجلهذاالشيء. |
Başka bir yere Gitsek iyi olur. Bayan Kelly üzgün görünüyor. | Open Subtitles | ربما من الأفضل أن نذهب إلى مكان آخر يبدو أن الأنسة "كيلـى" غير سعيدة |
- Lloyd'sa Gitsek iyi olur. - Hadi. | Open Subtitles | "من الأفضل أن نذهب إلى "لويد - هيا بنا - |
Başka bir yere Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن نذهب إلى مكان آخر |
Tuvaletlerden olmalı. Başka yere Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | مؤكد أنها من دورات المياة يجب علينا أن نذهب من هنا |
Hadi Simon. Gitsek iyi olur, filmi kaçırmak istemeyiz. | Open Subtitles | ,هيا سايمون, علينا أن نذهب لا نريد أن نفوت الفلم |
Bitti. Buradan Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | حسناً، لقد إنتهى الأمر من الأفضل أن نرحل من هنا |
Sanırım artık eve Gitsek iyi olur, sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | اعتقد انه من الأفضل ان نذهب للمنزل، أليس كذلك ؟ |
Karanlık olmadan buradan Gitsek iyi olur. Sanırım buradan gitsek iyi olacak. | Open Subtitles | علينا الخروج من هنا قبل المغيب - أعتقد أن علينا الذهاب - |
O karı bizi görmeden buradan Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | أظن أننا يجب أن نرحل من هنا قبل أن ترانا |
Bayan Wildwood'la Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | أنا أفضل البحث عن الأنسة (والدود) والذهاب. |
David, belki Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | دايفيد، ربما يجب أن نغادر فحسب |
Artık Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نَذْهبَ من المحتمل، حقّ؟ |
Bu yöne gelen bir uzay gemisi olduğunu söylüyorlar. O zaman biz de Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | انهم يقولون هناك سفينة موجهة في هذا الطريق من الأفضل أن نغادر أيضا |
- Gitsek iyi olur. - Savaş için kötü bir zaman. | Open Subtitles | - من الافضل ان نذهب - انه وقت غير مناسب للحرب. |
Gitsek iyi olur. | Open Subtitles | مستعد للتقدّم. |
Biz, Gitsek iyi olur aslında. | Open Subtitles | ينبغي علينا الذهاب |
Gitsek iyi olur, yağmur gelecek. | Open Subtitles | حسنا ، نحن أفضل الحصول على الذهاب ، المطر القادمة فيها. |
Gitsek iyi olur. Dağ polisi izimizi bulursa yakında burada olurlar. Haklısın. | Open Subtitles | من الأفضل لنا أن نستعد ، إن اقتفت الشرطة الخيالة أثرنا ، فسيصلون إلى هنا في نهاية المطاف |