ويكيبيديا

    "giydim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ارتديت
        
    • أرتدي
        
    • لبست
        
    • إرتديت
        
    • ارتدي
        
    • ألبس
        
    • ارتديته
        
    • أرتدى
        
    • أرتديت
        
    • ارتدى
        
    • لبستها
        
    • مرتدية
        
    • أرتديته
        
    • سأرتدي
        
    • ولبست
        
    Öyle bir depresyondayım ki, bu hafta aynı kıyafeti 2 defa giydim. Open Subtitles أنا في غاية الإحباط لقد ارتديت الزي نفسه مرتين في هذا الأسبوع
    Bir keresinde o çirkin pantolonu giydim ve kemeri sıkıca bağladım, hemen o anda havalı olabilecek bir şey geliştirdim. TED وبمجرد أن ارتديت هذه السراويل، طورت على الفور شعورًا بالخيلاء.
    Evet giydim. Evet, evet kadın elbisesi giydim. Bir elbise giydim. Open Subtitles نعم , أنا أرتدي فستان نعم نعم , أنا أرتدي فستان
    Üstümü çoktan giydim. Şimdi de kulaklık mı takacağım? Open Subtitles لقد ارتديت صدريتي مسبقاً و الآن تريد مني أيضاً أن أرتدي سماعات ؟
    Üstümü başımı giydim ve heyecanlıydım ama kimse tek kelime etmedi. Open Subtitles لبست أفضل ما لدي وكنت متحمسة، ولم يقل لي أحد شيء.
    Kadın giysileri giydim... arkadaş edindim... aşık oldum... Open Subtitles إرتديت ملابس نسائية كسبت صديقاً وقعت في الحب
    Dört gündür gerginlikten tıkınıp duruyorum. Bir baksana. Şişko pantolonumu giydim. Open Subtitles كنت آكل بسبب التوتر لأربع أيام ،إنظري إليّ ، أنا ارتدي بنطال السمانة
    Daha annem ceketini bile giyemeden, kırmızı çizgili kadife kazağımı ve gri ekoseli yün şapkamı giydim. TED ارتديت سريعا سروالي الأحمر القصير وقبعة الصوف الرمادية قبل أن تتمكن أمي من ارتداء سترتها.
    Onun yerine, çok daha ciddi, çok daha erkeksi ve çok daha çirkin bir takım giydim. TED بدلًا من ذلك، ارتديت بذلة جد رسمية، جد رجالية وقبيحة.
    Hepimiz buzun üzerine indik, ve ben sonra yüzüş kıyafetimi giydim ve suya daldım. TED و نزلنا على الجليد، و من ثم ارتديت سترة السباحة الخاصة بي، و غطست في البحر.
    -Aslında ben de şu an onlardan giydim Open Subtitles أنا أرتدي نفس الحمالة الآن ، يمنك أن ترى
    O halledebilir. En sevdiğim topuklularımı giydim. Open Subtitles هو يستطيع فعلك ذلك وحده إني أرتدي حذائي المفضل
    Dışarı çıkacağız. Harika olacak. Bu derimsi pantolonu giydim. Open Subtitles سنخرج، سكيون ذلك رائعاً، أنا أرتدي بنطالي الجينز الضيق
    Bir hafta boyunca, ne pencerenin önünde oturdum, ne o mavi elbiseyi giydim, ne de o sakallı adamı gördüm. Open Subtitles هذا كان منذ اسبوع مضى, ومن هذا الوقت لم اعد اجلس بجوار النافذة, ولا لبست الفستان الازرق
    Temiz çamaşır, ceket giydim. boynuma kravat bile taktım. Open Subtitles و لبست ملابس داخليّة جديدة و ارتديت سترة وربطة عنق
    Tamam, tamam. Bak. Elbise verdin, giydim işte. Open Subtitles حَسَناً حسناً أنظر لقد إرتديت هذا الفستان اللعين حسنا؟
    Her ihtimale karşı en sevdiğim pembe saten iç donumu giydim. Open Subtitles ارتدي زوجاً من سراويلي الوردية المصنوعة من الساتان المفضلة ، تحسباً فقط
    - Ben senin kabanını giydim, sen benim ayakkabılarımı. - Evet ayakkabılarını giydim ve hep onların içindeydim. içindeydim. Open Subtitles أنا ألبس معطفك وأنت تلبس حذائى أنا دائما فى حذائك
    Onu gerçekten okulda giydim, koridorlarda dolaşan yıllık fotoğrafçısı da vardı, ama beni bazı nedenlerden dolayı asla bulamadı. TED الذي ارتديته للمدرسة، كان هناك مُصور الكتاب السنوي يتجول في القاعات، ولكنه لم يجدني، لأسباب هي على وشك أن تصبح واضحة.
    Bana balayımızda getirdiğin geceliği giydim. Open Subtitles أننى أرتدى البيجاما التى أشترتها لى لشهر العسل
    Dikkat çekmemek için cüppe giydim. Beni yakaladı. Open Subtitles لقد أرتديت رداء الكهنة لابعد عنى الانتباه ولكنه فاجأنى
    Bikinileri dolaptan çıkartmanın tam zamanı. Ben benimkini giydim bile. Open Subtitles يوم رائع للخروج بملابس البحر أعرف لأننى ارتدى ملابسى الأن.
    Bir ay kadar giydim, ama dayanamadım. Open Subtitles لبستها لمدة شهر ولكن لم أستطع الاستمرار عليها.
    Beyaz Saray'da yemek yerken hep takım giydim. Open Subtitles دائماً كنت أتناول العشاء بالبيت الأبيض مرتدية بذلة.
    Onu okulun ilk günü giydim. Biraz bile kafama takmadım. Open Subtitles أرتديته في أول يوم من المدرسة لم أمانع لوهلة
    Kiyomi'nin düğününde pembe tayyör giydim Kotoko'nun düğününde de lacivert elbise giydim. Open Subtitles [ سأرتدي البدلة الوردية لزفاف [ كيومي و سأرتدي الأزرق الغامق . " لـ " شراب في كوتوكو
    Beş gün sonra boynumdaki on iz ancak yok olmuştu ve annemin gelinliğini giydim ve onunla evlendim. TED خمسة أيام بعدها، الرضوض العشر على عنقي تلاشت ولبست فستان زفاف والدتي، وتزوجته.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد