ويكيبيديا

    "giymiştin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ترتدين
        
    • ارتديت
        
    • لبستي
        
    • ارتديته
        
    • إرتديته
        
    Sonradan çok seveceğim ve en sonunda da nefret edeceğim montunu giymiştin. Open Subtitles لقد كنتى ترتدين سترة برتقالى هذا الذى لفت انتباهى
    Sonradan çok seveceğim ve en sonunda da nefret edeceğim montunu giymiştin. Open Subtitles كنتِ ترتدين ذلك القميص البرتقالي ذك الذي عرفته جيداً بعد ذلك حتى أنني كرهته مؤخراً
    Rengi solmuş Dartmouth tişörtünü giymiştin ve sana çok yakışıyordu. Open Subtitles كنتِ ترتدين قميص رمادي الذي تبدين فيه رائعة
    Daima Sabah'ı dinlerken gri ceket giydim çünkü CDde sen de gri giymiştin. Open Subtitles عندما استمعت "إلى ألبوم "دائماً صباح ارتديت سُترة رمادية لأنك ارتديت سُترة رمادية على الاسطوانة
    Balayımızın ilk gecesinde aynı rengi giymiştin. Open Subtitles لبستي نفس اللون في أول ليلة من شهر عسلنا
    Hani arkası açık olan. Annemle babamın yıldönümlerinde giymiştin. Robert annenlerin yıldönümünde ben ne giymiştim? Open Subtitles الرداء المفتوح من الظهر ارتديته في ذكرى أمي وابي روبرت
    Ama annen dikmişti senin için, onunla gurur duyuyordu daha önce hiç elbise dikmemişti, bu yüzden giymiştin. Open Subtitles ولكن والدتكِ صنعته لأجلك وكانت فخورةً به فلم تصنع لباساً من قبل لذا إرتديته لأجلها
    Öyleydi. O ipli elbiseyi giymiştin Open Subtitles شديدة المرح، كنتِ ترتدين ذلك الفستان ذا الصدرية
    Deli gibi uzun bacaklarına siyah bir streç dansçı elbisesi giymiştin. Open Subtitles كنت ترتدين بدلة الرقص السوداء بهذه السيقان الجميلة
    Mor bir elbise giymiştin ve çok fazla içmiştin. Open Subtitles كُنتِ ترتدين ذلك الثوب البنفسجي وكنتِ تشربين الكثير من الخمر
    Hani o gece..sarı bi elbise giymiştin Open Subtitles تذكرين تلك الليلة كنت ترتدين الفستان الأصفر
    Roney'de beyaz bir mayo giymiştin. Open Subtitles انت كنت ترتدين ثوب السباحة ابيض في الروني.
    Sabah farklı bir elbise giymiştin. Farkına vardı. Open Subtitles لقد كنتي ترتدين ملابس مختلفة هذا الصباح
    - Başka bir şey giymiştin. Open Subtitles كلا , كنت ترتدين لباساً مختلفاً
    Açık yeşil bir elbise giymiştin. Open Subtitles كنت ترتدين ثوباً بلون أخضر باهت.
    Tulum giymiştin ve, saçında şu... ..saç tokasından vardı Punky Brewster sırt çantan vardı. Open Subtitles .. كنتِ ترتدين وِزرة، وإحدى تلك الـ إحدى تلك التِوك البلاستيكية في شعركِ وحقيبة ظهر عليها "بانكي بروستر
    İskoç eteğini giymiştin. Open Subtitles لقد ارتديت تنورتك
    Büyük gününde sen ne giymiştin Kev? Open Subtitles "ماذا ارتديت يوم زفافك يا "كيف؟
    O elbiseyi Kraliçe Victoria'nın cenazesinde giymiştin. Çok çekiciydi. Open Subtitles إنّك ارتديت هذا الثوب في جنازة (فيكتوريا)، إنّه مبهر.
    Bunu geçen gün de giymiştin öyle değil mi? Open Subtitles -لقد لبستي هذه قبل البارحة..
    Aynen öyle. 8'de görüşürüz. Ama sakın bu tişörtle gelme. Bu hafta bunu iki kez giymiştin. Open Subtitles تحديدًا، سأراك بالثامنة، لكن ليس بهذا القميص فإنّك ارتديته مرّتين هذا الأسبوع.
    Buz pateni yaptığımız gece giymiştin onu. Hatırladın mı? Open Subtitles لقد إرتديته بالليلة التي ذهبنا فيها للتزحلق على الجليد، هل تذكرين ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد