Bahsettiğim Bahriyeli Çavuş Cole Gleason. | Open Subtitles | جندي المارين الذي نتكلم عنه هو الرقيب كول غليسون. |
Gleason'ı elindeki delili teslim etmesi için mi zorlayacaksın? | Open Subtitles | لذا, تريد إجبار غليسون على أن يسلم دليله؟ |
Elimizde Çavuş Cole Gleason için tutuklama emri var. | Open Subtitles | لدينا مذكرة تفتيش لأجل الرقيب كول غليسون. |
Yemek yerken Jackie Gleason'ı izleyebiliriz. | Open Subtitles | الأن نستطيع مشاهدة جاكى جليسون و نحن نأكل. |
Sonra Gleason'un yapacakları kendi sorumluluğunda. | Open Subtitles | ومن ثم نحصل على الجحيم من هنا. أيا كان جليسون يفعل بعد ذلك مسؤوليته. |
Dinle, gereksiz stres yaratmak istemiyorum ama, Gleason'un arazisinden geldim ve galiba çevrede dolaşan bir panter var. | Open Subtitles | إسمعني أنا لا اُريد أن اُلقي عليك مزيداً من الضغط و لكني جئت للتو من "مزرعة "جليسون و هو يظن أن هناك فهداً يجوب المنطقه |
Sergeant Gleason geçen hafta bir tamir işi için para çekmiş. | Open Subtitles | لقد قام الرقيب غليسون بدفع ثمن إصلاحات لسيارته. |
Tamircinin söylediğine göre, Gleason arabayla uzun bir yolculuğa çıktı. | Open Subtitles | قال الميكانيكي أن غليسون ذاهب في رحلة برية. |
Eğer Gleason'ı bulamazsak bu demektir ki Mitch 2 hafta daha buralarda dolanacak. | Open Subtitles | حسنا, إن لم نجد غليسون, فإن هذا يعني أن ميتش سيتسكع في الأرجاء لمدة أسبوعين. |
Mevcut teori o ki, Çavuş Gleason Long'un aleyhine olan bazı deliller sunacaktı. | Open Subtitles | إذا, نظريتنا تقول أن الرقيب غليسون كان سيقدم الدليل ضد لونغ. |
Şöyle ki kırmızı kısımlar Çavuş Gleason'ın vücudunda ve kıyafetlerinde iplik bulduğum kısımlar. | Open Subtitles | لذا.. اللون الأحمر يحدد الأماكن التي وجدت بها الألياف على ملابس وجثة الرقيب غليسون. |
Demek ki Çavuş Gleason'ın Mitch'e getireceği delil kilime sarılı falan değildi. | Open Subtitles | طيب, إذن.. الدليل الذي كان سيجلبه الرقيب غليسون إلى ميتش لم يكن على السجادة أو ملفوفا بها. |
Olivia Cromwell, İngiliz İstihbarat Müdürü ve ajanlarından Ian Gleason. | Open Subtitles | هذا هو أوليفيا كرومويل، المدير من المخابرات البريطانية، و هذا هو واحد من وكلاء لها ، إيان غليسون. |
Martin Gleason, bu kadar belaya girmemize değsen iyi olur. | Open Subtitles | "مارتن جليسون " من الأفضل أن يكون مستحقاً كل هذه المشاكل اللعينة. |
Kimlik taraması yapıyoruz fakat her kimse bir sürü korumayı halletti ve Gleason ile kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | فنحن نجرى بحثاً للتعرف على الهوية، ولكن أياً من يكون. فقد قتل عدداً من الحراس ويحاول الهروب بـ"جليسون". |
Cutler, Gleason Chaough'nun Clearasil ile anlaştığını duyup duymadığını soracaktım. | Open Subtitles | أردت فقط معرفة ما إذا كنت سمعت بأن "كتلر ، جليسون و تشاو" وقعت للتو مع "كليرسيل" |
Bay Pritchett, Ben Tim Gleason, bu da karım Allie. | Open Subtitles | سيد "بيتشيت" انا "تيم جليسون " وهذه زوجتى. |
Perşembe sabahı Gleason'da bir yer alacaksınız. | Open Subtitles | صباح الثلاثاء، أوشكنا على الحصول " على الارض التي نريدها في " جليسون |
Gleason suikastı orada yapabilir. | Open Subtitles | جليسون يمكن القيام به ضرب هناك. |
Gleason üst düzey bir ajan ve iyi bir adamdı... | Open Subtitles | كان جليسون أحد كبار كيل ورجل جيد، |
Bir keresinde, o kabinde Jackie Gleason'ın teklif ettiği her kıvrık santimi kabul etmiştim. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}مرّة، لعقت كل سنتمتر ملتوي بإمكان (جاكي غليسن) توفيره |
- Martin Gleason sen misin? | Open Subtitles | هل أنت "مارتن جليسن" ؟ أجل ، أنه أنا أجل. |
- Oh, Gleason da beni sevdi. | Open Subtitles | - كليسون احبني. |