Biliyor musun? Bu davada istemezsin beni. Grace'i yendin. | Open Subtitles | انت لا تريدنى فى هذه القضية لديك جريس و هم جيوبهم مليئة |
Ailemize yeni katılan ve bizimle çok mutlu olacağını umduğum Grace'i bize gönderdiğin için de şükürler olsun. | Open Subtitles | و نشكرك على حضور جريس التى انضمت الى عائلتنا اليوم و نرجو ان تكون سعيدة معنا هنا |
Evet, işte. Polisler bir serserinin Grace'i uçurumdan attığını düşünüyor. | Open Subtitles | اجل اجل , الشرطة تعتقد ان هذا القارب هو الذي كانت فيه جريس |
Grace'i utandırmamanız büyük bir incelikti. | Open Subtitles | لقد كان لطفاً منك , في وقت سابق لتكبدكِ العناء مع غريس |
Seattle Grace'i satın almanın ne kadara mal olacağını hiç bilmiyorum ama dördümüzün toplam parasından fazla olacağını garanti edebilirim size. | Open Subtitles | ليس لدي أدنى فكرة كم سيكلف شراء "سياتل غريس"، لكن يمكنني أن أؤكد لك أنه أكثر مما نملكه نحن الأربعة مجتمعين. |
Hiil in ADEX olduğuna dair kanıtımız var. Adex in Grace'i tanıdığına dair de. | Open Subtitles | اثبتنا ان هيل هو اديكس اثبتنا ان اديكس كان يعرف جريس |
Söylenenlere bakılırsa, Lucas hala Grace'i seviyordu ve Ryan'da bunu biliyordu. | Open Subtitles | يبدو لي أن لوكاس كان لا يزال يحب جريس وريان على علم بذلك |
Avukatlarını üzerime salmadan ve Grace'i benden almadan önce sana bir şey hatırlatmak istiyorum. | Open Subtitles | حسنا,قبل ان تلصقى محاميك عليِ و محاولة اخذ جريس منى, اريد ان اذكرك بشىء. |
Grace'i haftada iki gün görebilmek için 8 bin kilometre geldim. | Open Subtitles | انا انتقلت 5000ميل حتى اقدر على مشاهدة جريس مرتين اسبوعيا. |
Grace'i nakil listesine koymamızı öneriyor. | Open Subtitles | هو يُوصي بوضع جريس علي قائمة زرع الأعضاء |
Hatalar ettim biliyorum, ancak Grace'i bulana kadar kimseden af dileyecek vaktim yok. | Open Subtitles | أنا أعلم أنني قد ارتكبت أخطاء، ولكن ليس لدي الوقت ل طلب الصفح من أي شخص حتى نجد جريس أولا. |
Eğer Grace'i Cehennem'e sokarsa, onu durdurma umudumuz kızla birlikte sona erer. | Open Subtitles | اذا أحضر جريس إلى الجحيم، فأي أمل في إيقافه يذهب معها. |
Komiser, Grace'i rahatsız etmeyi bırakman gerektiğini sana çok açık olarak anlattığımı sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنني كنت واضح جداً " أن تتوقف عن مضايقة " جريس |
- Grace'i tanıyorsun sen. | Open Subtitles | أنت تعرف أى نوع من التساء, جريس |
Bir ay izin alıp buraya gelmeyi, seni, kardeşini ve Grace'i daha iyi tanımayı düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت أريد دائما أن أخذ عطلة لمدة شهر وآتى الى هنا وأتعرف عليكِ وعلى أخيك و"جريس" مرة أخرى |
- Evet. Grace'i en son ne zaman gördün? | Open Subtitles | متى كانت اخر مرة رايت فيها جريس ؟ |
Çünkü Grace'i geçen hafta gördüm. | Open Subtitles | لانني رايت جريس الاسبوع الماضي |
Eğer yeterince kötü değilse Hendrick amca onunla yaşamaya giderken Grace'i beraberimizde getiremeyeceğimizi söyledi. | Open Subtitles | اذا كان ذلك ليس سئ كفاية , العم هندريك قال أننا لا نستطيع إحضار جريس معنا عندما نذهب للعيش معه , يجب علينا أن نعطيها بعيداً, أبي |
Decima Grace'i aldığında, burada kayboldular. | Open Subtitles | عندما تولى ديسيما غريس ، اختفائهم إلى هذا المكان هنا. |
- Bence orası Grace'i bulmak için en iyi şansımız. | Open Subtitles | انا التخمين انها لدينا أفضل لقطة في إيجاد غريس . |
Plandaki herhangi bir değişiklik Grace'i tehlikeye atar. | Open Subtitles | لا، أي تغيير في خطط من شأنه أن يضع غريس في خطر، وأنا لا يمكن أن تسمح بذلك. |