ويكيبيديا

    "grace'in" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جريس
        
    • سفر غريس
        
    • يتصرفون بحماقة مع قريس
        
    • لغرايس
        
    • غرايس في
        
    • غريسي
        
    - Grace'in ödemesini beklemiyorsun herhalde ve biliyorsun ki bende bu aralar nakit sorunu var. Open Subtitles أنت لا تتوقع أن تقوم جريس بدفع الحساب وأنا لدى مشكلة فى السيولة
    W.G. Grace'in bile böyle emin vuruşlar yapabildiğini sanmam. Open Subtitles لا اعتقد ان جي جريس نفسه يستطيع عمل مثل هذه الضربات الرائعه
    Umarım, Grace'in pasaportunu geri almışsındır. Open Subtitles آمل أنك فعلت اللازم من أجل جواز سفر غريس
    Grace'in pasaportunu geri almalıyız. Open Subtitles يجب أن نعيد جواز سفر غريس
    Adamların Lawrence ve Stern Grace'in taşaklarını sıkıyor. Open Subtitles فتيانك لورنس و ستيرن انهم يتصرفون بحماقة مع قريس.
    Grace'in kendisine açılmasını sağlamak için saatlerce yalvardı. Open Subtitles لكنه كان لابد أن يدافع عن لغرايس لفترة أطول قبل أن تنهار.
    Grace'in yaptığı işin arttırılmasının adil ve haklı olup olmaması önemli değildi. Open Subtitles وبصرف النّظر عن سواء فكّروا في فكرةَ زيَاْدَة أعمال غرايس في النظر بالعدل و التبرير لهذه الأعمال أو لا، أنها فيما يبدو لم تجعل أيّ شخص أسعد.
    - Grace'in arabası bozuk mu? Open Subtitles ما بالها سيارة غريسي
    Bence Grace'in hatırına bana odayı bedelsiz verdi. Open Subtitles ثمانية شيلنغات أسبوعياً أعتقد أنها كانت لتعطيني إياها دون مقابل من أجل جريس
    "Grace'in aklındakileri söyleyecek cesareti vardı." Open Subtitles إن جريس تملك الثقة فى أن تتكلم عما يدور بعقلها
    Grace'in başka öncelikleri varsa, yardımcısı ile kendin konuş yada doğrudan kongre üyesiyle görüşmeyi dene. Open Subtitles رينا لو أن جريس مشغولة جدا ربما يمكنك التكلم مع المساعدة بنفسك أو من الأفضل مع النائب نفسه
    Hannenfeld'i kaybettik ve Grace'in bundan haberi var mı merak ediyorum. Open Subtitles لقد فقدنا هانينفلد وكنت أتسائل عن علاقة جريس بالأمر
    Senin önerini Grace'in bana önerdiği ev sahipleri yasası ile değiştirdim. Open Subtitles وقلت لكِ أن مذكرة حوافز الملاك التى قايضتنى بها جريس
    Adamların Lawrence ve Stern Grace'in taşaklarını sıkıyor. Open Subtitles فتيانك لورنس و ستيرن انهم يتصرفون بحماقة مع قريس.
    Şu anda canım acayip Burrito ve Taco Bell çekiyor. Grace'in canı fıstık ezmesi ve muz çekerdi. Open Subtitles لا بد أن اشتهي طعام البوريتو الحار من تاكو بيل انه مجرد زبدة الفستق والزبدة بالنسبة لغرايس
    Bir gün Grace'in aklına pedallara basmak geldi. Open Subtitles و في أحد الأيام قد حدث لغرايس و أن داست على الدواساتِ بنفسها لذا لكي تجبر مارثا على الموفقة. لعَزْف نوطتين ورقيتينِ، فقط لإفْراغ المنفاخِ طبيعياً
    Galiba Grace'in bir ilişkisi var. Hayır. Open Subtitles اعتقد ان غرايس في علاقة لا
    - Grace'in başı dertte mi Bayan Florrick? Open Subtitles (أين يا( شانون-- (هل (غرايس) في ورطة سيدة (فلوريك
    Grace'in cenazesi olduğu gün annene benim durumumu söyledin. Open Subtitles تقوم بإخبار أمك عن حالتي (في يوم جنازة (غريسي
    Rob'un ve birçok arkadaşının Adam ve Grace'in düğününü videoya aldığını hatırlıyor musun? Open Subtitles أنت تتذكر أن (روب) قام بتصوير (حفل زفاف (آدم) و (غريسي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد