| Mesela diğer grupta olsaydı | TED | ما الذي قد يحصل لو أنه كان في المجموعة الأخرى؟ |
| Çalışmaları bu grupta yaygın bir sahtekârlık duygusu yarattı. | TED | أظهرت دراستهم انتشار مشاعر الاحتيال في هذه المجموعة. |
| O zaman grupta sıkıntı yoktu ama eşiyle sorun yaşıyordu. | Open Subtitles | لذا كانت الفرقة على صواب كانت الزوجة السابقة تتصف بالعُنف |
| Ve her zamanki gibi grup heyecanlıydı ama grupta bir kişi vardı ve bana oraya çıkamayacağını söylüyordu | TED | وكما جرت العادة، كان الفرقة متحمسة ولكن كان هناك رجل واحد في الفرقة الذي قال لي أنه لا يمكن أن يذهب إلى هناك. |
| İçeri girmek için grupta olmalı ya da izniniz olmalı ben okulun müdürüyüm | Open Subtitles | للدخول يجب أن تكوني في فرقة أو لديك ترخيص أنا مديرة فرقة المدرسة |
| Hiç bir grupta yer almadım, ama yapmak istediğim bu. | Open Subtitles | لم أكن في فرقة ، ولكن هذا ما أريد القيام به. |
| Sonraki grupta, rehberli meditasyondan sonra kalp şakramızı açtığımızda, sarılma zamanı gelince o Marla Singer kaltağını kolundan yakalayıp bağıracağım. | Open Subtitles | لم أستطع النوم المجموعه التالي .. بعد التأمل الموجه |
| Onları anladığınızı göstermek için gülersiniz, onlara katıldığınızı, onlarla aynı grupta olduğunuzu. | TED | بل أنتم تضحكون لتروا الناس أنكم فهمتموهم، و أنكم توافقونهم و أنكم مثلهم جزء من نفس المجموعة. |
| dedi. Diğer bir çalışmayla küçük bir grupta bir üyenin diğerini aşağılamasının etkisini test ettik. | TED | وفي دراسة أخرى على مجموعة صغيرة، اختبرنا تأثيرات إهانة أحد الزملاء لعضو في المجموعة. |
| Ama eğer üç kombinasyonda başarısız olursa o zaman bu grupta bir veya hiç çalışır batarya olmadığını bileceksiniz. | TED | ولكن إن لم تعمل كل التركيبات الثلاثة، فستعرف أن هذه المجموعة فيها إما بطارية جيدة واحدة، أو ولا واحدة على الإطلاق. |
| Uyum yakalayabilirsiniz, fakat yine her kombinasyon başarısız olursa bu grupta birden fazla çalışır batarya olmadığını bileceksiniz. | TED | قد تحصل على تطابق، ولكن إن فشلت كل التركيبات مجددًا، فستعرف أن هذه المجموعة لا يمكن أن تحتوي على أكثر من بطارية جيدة. |
| İkinci grupta yaptığımız o dönüşümün altını çizmekti. | TED | ما فعلناه في المجموعة الثانية هو تسليط الضوء على أن الانتقال يحدث. |
| grupta üç yeğeni ve iki kuzeni de vardı. | TED | بين المجموعة كانت ثلاث أخواتها وابنتي عمها. |
| Ama o bana grupta, bir liderin yeterli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكنه قال لي بأن الفرقة الموسيقية يكفي أن يكون لها قائدٌ واحد |
| grupta olmamanız demek, grupta Olmamanız demek değildir. | Open Subtitles | فقط لأنك لست في الفرقة لا يعني بأنّك لست في الفرقة |
| - Bence ben grupta olmamalıyım. -Neden ? | Open Subtitles | لا أعتقد أنا يجب أن أكون في الفرقة لم لا؟ |
| Tamam bana öyle gelmiyor ama bir grupta çalıyor ve nasıl tipleri cezbettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | وهو في فرقة ونحن نعرف ماذا يجذب ذلك النوع |
| Taşınmadan önce bir grupta gitar çaldım. | Open Subtitles | انا اعزف القيتار .. لقد كنت في فرقة قبل ان انتقل |
| Yani, küçük bir evde yaşıyorsun, kendine ve Allie'ye bakmak için bir grupta davul çalıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعيشين في شقة صغيرة تعيلين نفسك وليزا من خلال العزف في فرقة |
| Ve de bizim galaksimiz ve Andromeda bu bölgesel grupta en büyük iki tanesidir. | Open Subtitles | ومجرتنا ومجره اندروميدا الأكبر في المجموعه المحليه لكن لو نظرت بعيداً للخارج |
| - Dersler adam başı yüz dolar, bir grupta en fazla yedi kişi olabilir. | Open Subtitles | الدروس مقابل مائة دولار للشخص لا أكثر من سبعة أشخاص بالمجموعة |
| Bu sabah grupta dört kişiydik. | Open Subtitles | هذا الصباح كان لدينا اربع رجال تبقوا فى مجموعتنا |
| Üç grupta, birinci grup önce oturdu ve ikinci testte de oturdu. | TED | ثلاث مجموعات: جلس الفريق الأول في البداية ثم جلس مجددًا خلال الاختبار الثاني. |
| Bu sadece ritmi dinlemek ve öğrenmek için değil, aynı zamanda bir grupta müzik çalmayı ve müzik hafızasını geliştirmek için de çok iyi bir tecrübe. | TED | انها تجربة حقيقية ، ليس فقط لتعلم كيفية العزف والاستماع للايقاعات لكن لتدريب ذاكرتك الموسيقية والعزف في مجموعة |
| Öfkeli, grupta konuşurken duydum. | Open Subtitles | إنه غاضب قال ذلك بالجلسة النفسية |
| Keşke aynı grupta olabilsek diye geçiriyordum içimden. | Open Subtitles | لقد كنت أَتمنّى حقاً أن نكون فى نفس المجموعةِ. |
| - Eğer bir grupta şarkı söylerse söz yazmak çok da kolay olmayacak. | Open Subtitles | إذا انضمت إلى فرقه ما لن يكون من السهل علينا الكتابه |
| Belki bateri çalan bir grupta iş bulurum. | Open Subtitles | ربما أصبح عضوا بفرقة موسيقية أعزف الطبول. |
| Babanı da içeren bir grupta en duyarsız kişi olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | هل لاحظت أنه بالفرقة التي تتضمن والدك أنت أكثر الاشخاص حساسية |