Ben dişçiydim. Dişçi olmaktan gurur duyuyordum. | Open Subtitles | أنا بنفسي كنت طبيب أسنان كنت فخوراً بذلك |
- Benim korumam altındaydın. Kendini şirkete öylesine adamıştın ki, seninle gurur duyuyordum. | Open Subtitles | , انت كنت متدربي , مخلص للشركة جعلتني فخوراً بك |
Başlarda hoşuma gitmişti. Kendimle gurur duyuyordum. | Open Subtitles | بالبداية أحببتُ الأمر، كنتُ فخورة بنفسي. |
Seninle gurur duyuyordum. | Open Subtitles | لقد كُنت فخورة جداً بكِ ، وكيف إستطعتِ تجاوز أزمة |
Hayır, hayır. Seninle gurur duyuyorum. Aslında dün çok daha fazla gurur duyuyordum. | Open Subtitles | كلا، كلا، أنا فخور بك، في الحقيقة أنا فخور جدا بحيث أنه في الأمس |
Senin şu uydu saçmalığında çalıştığını sandığım zamanlarda bile, gurur duyuyordum. | Open Subtitles | حتى و أنا أظنك تلك العبقرية العاملة بالهوائيات كنت فخورا بك |
Onunla gurur duyuyordum, ama bu kulüpte daha çok zaman geçireceği anlamına geliyordu. | Open Subtitles | لقد كنتُ فخوراً للغاية بها كن هذا يعني قضائها المزيد من الوقت |
8 sene boyunca ter, kan ve gözyaşıyla 350 elemana ulaşmıştım ve bununla çok gurur duyuyordum. | TED | الأولى أستغرقت ثمانية أعوام من الدماء، دموع وفرح لنصل الى 350 موظفاً-- شئ كنت فخوراً به جداً في أعمالي. |
Bununla birkaç yıl öncesine kadar da gurur duyuyordum. | TED | وكنت فخوراً بذلك، حتى سنوات قليلة مضت. |
22 yıl boyunca karımla gurur duyuyordum. | Open Subtitles | اثنان و عشرون عاماً كنت فخوراً بزوجتى |
Kendi kişiliğine döndüğü için Joy ile gurur duyuyordum. | Open Subtitles | كنت فخوراً بـ جوي لتسليم نفسها |
Bunu anlamakla kendimle gurur duyuyordum ama. Harika ya. | Open Subtitles | كنت فخوراً بنفسي على هذا التخمين |
On yedi yaşında lisedeyken Georgia'nın Decatur şehrindeki okulumdan mezun oldum, hem de okulun veda konuşmacısı olarak. Kendimle çok gurur duyuyordum. | TED | عندما كنتُ في المدرسة الثانوية في سن 17 عامًا، تخرجتُ من المدرسة الثانوية في مدينة ديكاتور في ولاية جورجيا، كطالبة متفوقة في مدرستي الثانوية. كنتُ فخورة بنفسي. |
Sen izlendikçe gurur duyuyordum. | Open Subtitles | .. كنت فخورة جداً بك وأريك للناس |
SeaWorld eğitmeni olmakla gurur duyuyordum. | Open Subtitles | لقد كُنتُ فخورة للغاية لكوني مُدربة فى ملاهي "عالم البحار". |
Kollarında olmaktan gurur duyuyordum. | Open Subtitles | كنت فخورة للغاية لتواجدي بين ذراعيك |
Sadece Muhammed'e yardım ettiğim için değil, savaşa olan mücadeleye yardım ettiğim için de gurur duyuyordum. | Open Subtitles | لذا أنا فخور به ليس فقط لمساعدة محمد لكن للمساعده لكونه ضد الحرب |
Bunu anlamakla kendimle gurur duyuyordum ama. | Open Subtitles | أنا فخور حقا من نفسي لذلك. |
Otobüs bileti alacak kadar bile param yoktu ama eserimin kitapçı raflarında olmasından gurur duyuyordum. | Open Subtitles | .. بالكاد تبقّى لي ما يكفي ثمن تذكرة باص، ولكن كنت فخورا برؤية عملي على أرفف المكتبات |
Olanları atlatabildiğim için kendimle gurur duyuyordum... Ama bu öğleden sonra... | Open Subtitles | كنت فخورا بأنا كنا معا بعد ظهر اليوم |
Seninle gurur duyuyordum. Gazete kupürlerini sakladım hep. | Open Subtitles | لطالما كنت فخور بك وقد حفظت كتاب تخرجك |
seninle gerçekten gurur duyuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفتخر بك |