Tabii ki babam oradaydı ve o gün çok gururluydu. | TED | بالطبع، هذا أبي هناك كان فخوراً جداً ذلك اليوم. |
Her daim biraz gururluydu. | Open Subtitles | كان فخوراً دائماً إلى حد ما |
Çok gururluydu. Benim küçük adamım. | Open Subtitles | لقد كان فخوراً بها, رجلي الصغير ... |
- Çok gururluydu. | Open Subtitles | لقد كانَ فخوراً بذلِكَ للغاية |
O kadar gururluydu ki kimse onu dalgaya alamadı. | Open Subtitles | لم يتمكن أحد من إزعاجه بالأمر لأن كان فخورا للغاية |
Çok gururluydu. | Open Subtitles | كان فخوراً جداً. |
Çok gururluydu. | Open Subtitles | كان فخوراً جداً. |
Ve bunun bir parçası olduğu için de gururluydu. | Open Subtitles | وكان فخوراً أنه مرتبط به. |
Aldous bu kitabı yayınlandığında oldukça gururluydu. | Open Subtitles | كان (ألدوس) فخوراً جداً عندما نشر هذا الكتاب |
Amma gururluydu. | Open Subtitles | سيد(نيو بورت). فخوراً جداً. |
Göbek bağlarını keserken nasıl da gururluydu. | Open Subtitles | كم كان فخوراً. |
Drewe de onları gösterirken çok gururluydu. | Open Subtitles | كان (درو) فخوراً جداً بعرضها |
Ve babam çıkageldi, çok gururluydu. | TED | حضر أبي و كان فخورا جدا بذلك. |
Bir görebilseydin, nasıl da gururluydu korkusuz eskisi gibi. | Open Subtitles | -لو استطعت ان تراه كم كان فخورا -و غير خائف -كما اعتاد ان يكون |