Slade Wilson'un hâlâ hayatta olduğunu öğrenmeden hemen önce. | Open Subtitles | قُبيل اكتشافي أنّ (سلايد ويلسون) ما يزال حيًّا. |
Bu son birkaç haftada yataktan çıkabilmemi sağlayan tek şey Oliver'ın hâlâ hayatta olduğunu bilmekti. | Open Subtitles | السبب الوحيد لتمكني من النوم خلال الأسابيع القليلة الخالية -هو لأنّي علمت أن (أوليفر) ما يزال حيًّا . |
Hiç kimse onun hala hayatta olduğunu bilmemeliydi. | Open Subtitles | ألا يعرف أحد بأنها ما زالت حية |
Brooke'un hala hayatta olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ان بروك ما زالت حية |
- hâlâ hayatta olduğunu varsayıyoruz. | Open Subtitles | على افتراض أنّها ما تزال على قيد الحياة. |
En azından artık niye hâlâ hayatta olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | على الأقل أعلم الآن لما لا تزال على قيد الحياة. |
Öyleyse sen Samantha Gilbert'ın hâlâ hayatta olduğunu Mystic Falls'ta dolanıp kurucuları öldürdüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذاً، تظنّي أنّ (سامنثا غيلبرت) ما تزال حيّة وتجول قاتلة المُؤسسين؟ |
Haberlerde Kathryn'in hala hayatta olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت في الأخبار أن (كاثرين) ما زالت حية. |
hâlâ hayatta olduğunu bilmiyoruz, | Open Subtitles | نحن لا نعلم حتى أنك لا تزال على قيد الحياة |
Hayır, görsel ikizin hâlâ hayatta olduğunu söylemeyi unutmuşsun. | Open Subtitles | كلا، لقد نسيت أن تذكر أن "الشبيهة" لا تزال على قيد الحياة. |
Bugün Amelia'nın hâlâ hayatta olduğunu söyleyen biri aradı. | Open Subtitles | وردني إتصالٌ اليوم من رجلٍ ما قائلًا انهُ ظن أن (آميليا) لا تزال على قيد الحياة |
Moira'nın hâlâ hayatta olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | -إنّها تخال (مويرا) ما تزال حيّة . |