Bu yenilik, İçişleri Bakanı'nın da istediği gibi mezar hırsızlarını işlerinden edebilir ancak aynı zamanda bu ülkeyi de bölecek! | Open Subtitles | الآن ، هذه الإصلاحات قد تحرم لصوص القبور من أعمالهم ، كما ينوي وزير الداخلية لكنهم سيُقسمون أيضاً هذه الأمة |
Tüm mezar hırsızlarını yakalamamız için emir var. | Open Subtitles | لدينا أوامر بجلب جميع لصوص الماشية المشتبه بهم |
Araba hırsızlarını bulursak, katili de bulabiliriz. | Open Subtitles | إذا وجدنا لصوص السيارات فربما قد نعثر على القاتل |
Buralarda şarap hırsızlarını sevmeyiz. | Open Subtitles | بمثل تلك الأماكن، لا نتعاطف مع سارقي عصير التفاح. |
Evvelsi akşam o araba hırsızlarını durdurmuş olsam etrafta dolaşıp matematik öğretmenlerine çarpıyor olamayacaklardı. | Open Subtitles | لو تمكنتُ من إيقاف سارقي السيّارت بالليلة الأخرى، فما كانوا ليصتدموا بمدرسي الرياضيات. |
Sonunda uzun zamandır izlerini sürdüğümüz araba hırsızlarını yakaladık. | Open Subtitles | -حصلنا أخيرًا على دليل لسارقي السيارات الذين كنا نتعقبهم |
Eğer cips hırsızlarını yakalamak istiyorsan git de Los Angeles polisine katıl. | Open Subtitles | انت ، يا رجل، انت التحق بشرطة لوس انجلس اذا كنت تريد القبض على لصوص تافهين، يا أخي |
Ee onların da bütün işi hayvan hırsızlarını yakalamak. | Open Subtitles | . حسنٌ، عملهم يتمحور على إيجاد لصوص الماشيّة |
Günaydın. Bu sanat hırsızlarını yakalamak için plan ne? | Open Subtitles | إذا، ما هي الخطة للقبض علي لصوص الفنون هؤلاء؟ |
Herif güvenilmez ve hain olan şu peynir hırsızlarını yakalamak için hazırlanan planı öğrenmek istiyordu, tamam mı? | Open Subtitles | هذا الرجل يريد أن يعرف ما هي خطة القبض على لصوص الجبن، حسناً؟ |
Bağlantıları olmayan arka sokak hırsızlarını. | Open Subtitles | لصوص الممرات الغير منتسبين لأحد |
Kendi şov programımı yapabilirim. Evet, eminim bisiklet hırsızlarını tutuklayıp bunu büyük bir olaymış gibi gösterirsin. | Open Subtitles | نعم ، عن طريق إمساك لصوص الدراجات |
Kurban araba hırsızlarını kızdırmış olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون الضحية قد اغضبَ لصوص السيارات |
Bir kundakçıyı ve zırhlı araba hırsızlarını yakaladı ve daha geçen hafta bizim yapamadığımızı yapıp Vertigo'nun ardındaki örgütü çökertti. | Open Subtitles | أضرم حريق متعمد، وقضى على لصوص سيارات مدرعة. والاسبوع الماضي، قبض على مروج مخدر "الدوار" بينما نحن لم نستطع. |
Kâlp hırsızlarını yakalayabilmek için bu adam hakkında hiçbir şey bilmiyor muyuz yani? | Open Subtitles | -حسناً، ليس لدينا شيء على هذا الرجل لـ... ليعيدنا إلى لصوص القلب؟ |
Bazı dolandırıcıları ve kimlik hırsızlarını sorguya çekmişliğim var. | Open Subtitles | لقد استجوبتُ قليلًا من المختلسين وبعض سارقي الهويّات. |
At hırsızlarını asar, katilleri serbest bırakırlar. | Open Subtitles | أنهم يعدمون سارقي الأحصنة، ويتركون القتلة بحالهم |
Bu yasa yalnızca ceset hırsızlarını ortadan kaldırmayı hedeflemiyor ayrıca cerrahlar tarafından yapılmamış her türlü ilacın ve Lord Harvey'nin yaptığı gibi yararlı hayırsever çalışmaların yasadışı olmasını sağlıyor. | Open Subtitles | ذلك الفعل لا يسعى فقط للحلول مكان سارقي الجثث لكنه سيحظر أيضاً كل أشكال الطب |
Göreviniz açık: Araba hırsızlarını, daha çok gece yakalayacağınıza, gündüzleri yakalıyorsunuz. | Open Subtitles | موقفك واضح ، لقد إعتقلتم المزيد من سارقي السيارات... |
Koyun hırsızlarını asmak için! | Open Subtitles | كانت تستخدم لشنق سارقي الأغنام |
Yani, mücevher hırsızlarını ve... geçen hafta ki banka soygununu durdurmak, çok... kolaydı. | Open Subtitles | أعني، التصدي لسارقي المجوهرات وسرقة البنك بالأسبوع الماضي، الأمر فقط... هذه أمور سهلة -إذًا؟ |