Bu hıza dönmenizin de yine 8 yıl süreceğini düşünebilirsiniz, ya da 10 yıl -- hayır, cevap 45 yıldır. | TED | ربما يخطر على بالكم انك ستعود الى نفس السرعة خلال 8 سنوات .. او 10 .. لا ..انها 45 عاماً |
Ea 39 kare çiziliyor, ... ve en düşük hıza geçiliyor. | Open Subtitles | الطيار: إي 39 تربيع القاعدة، والحد من السرعة إلى الحد الأدنى. |
Ancak, aynen trende olduğu gibi, onlar da asla son hıza ulaşamazlar. | Open Subtitles | لكن تماماً مثل القطار , أنها لن تصل تماماً إلى السرعة النهائية |
Arabalar, üç boyutlu nesnelerdir. sabit bir konum ve hıza sahiplerdir. | TED | السيارات هي مجسمات ثلاثية الأبعاد حيث لديها موقع و سرعة تابتين |
Fakat o frenler belirli bir hıza tepki verebilir. Tamam mı? | Open Subtitles | لكن هنالك فقط سرعة محددة للحافلة التي فقط المكبابح تعمل عليها |
Başka parçacıkları ışık hızına yakın bir hıza çıkardığımızda onlar da sanki gittikçe ağırlaşıyorlarmış gibi daha da fazla direnmeye başlarlar. | Open Subtitles | عندما نحاول تسريع جسيمات أخرى أقرب و أقرب لسرعة الضوء تُقاوم أكثر و أكثر كما لو أنها تُصبح أثقل و أثقل |
Köprüdeki demir yolu kesinlikle ikinci sınıf 15 millik bir hıza uygun. | Open Subtitles | مرتفعة وبدقة من فئة 2، السرعة محدّدة في 15 ميلاً في الساعة |
Bir foton, bundan başka bir hız bilmez ve biz de sıfırdan azami hıza anında ulaşan bir başka fenomenle karşılaşmış değiliz. | Open Subtitles | ولم نجد أي ظاهرة أخرى يحصل فيها تسارع من الصفر الى أسرع سرعة ممكنة بشكل فوري لا شيء أخر يتحرك بهذه السرعة |
Uğultu efendim, çok şiddetli. 3 knot hıza inmek istiyorum lütfen. | Open Subtitles | سرعة المد عالية، سيدي أريد تخفيض السرعة إلى ثلاثة عقد، رجاء |
Çünkü Wall Street algoritmaları herşeyin üstünde tek bir özelliğe bağlılar, hıza. | TED | لأن الخوارزميات في وول ستريت هي الاكثر تعقيداً ورقياً والتي تعتمد على ميزة هامة جداً وهي السرعة |
Strasfore direk dalabilirsiniz ve tam olarak o hıza ulaşacak ve uzay istasyonuna geri döneceksiniz. | TED | يمكنك الغوص في طبقة الستراتوسفير، وتبديد على وجه التحديد تلك السرعة ، ثم العودة إلى محطة الفضاء. |
Kaliteye, maliyete, güvenirliğe, hıza ihtiyacımız var. | TED | نحن نحتاج إلى الجودة، التكلفة، الموثوقية، السرعة. |
Roket inişe geçtiğinde hız tekrar artar ve maksimum hıza doğru roket yere çarpar. | TED | ثم يبدأ الصاروخ بالسقوط مجددا ، وتبدأ السرعة بالتزايد حتى تصل إلى الحد الأقصى للسرعة عندما يرتطم الصاروخ بالأرض. |
Kemerlerinizi bağlayın, Hiperaktif hıza geçiyoruz. | Open Subtitles | اربطوا أحزمة الأمان هناك بالخلف سوف ننتقل إلى السرعة الفائقة |
Haberlere göre çok şiddetli rüzgarlar saatte 90 km hıza kadar ulaşmış. | Open Subtitles | وفق التقارير , سرعة العاصفة كانت, أكثر من 60 ميل في الساعة, |
Koşu bantlarının çoğu en fazla 20 km hıza kadar ulaşabilir. | Open Subtitles | معظم أجهزة المشي المنزلية لديها سرعة تصل إلى 12 ميلاً بالساعة |
Neyse ki, günümüz asansörleri saatte 70 km hızda hareket ederek çok daha hızlıdırlar, gelecekte sürtünmesiz magnetik raylar kullanma ihtimaliyle birlikte daha yüksek hıza bile çıkılabilir. | TED | لحسن الحظ، مصاعد اليوم أسرع بكثير، بسرعة تفوق 70 كيلومترًا في الساعة وهناك احتمال كبير لاستعمال مقصورات المصاعد لسكك توجيه مغناطيسية عديمة الاحتكاك مستقبلًا، وذلك لسرعة أكبر. |
Saatte 200 mil, 300 mil hıza kadar çıkabiliyorlar. | TED | يمكن أن تبلغ سرعتها 200 كم في الساعة، أو 300 ميل في الساعة. |
Maximum hıza geç! Bırak gezegenin çekim gücü bizi içine çeksin! | Open Subtitles | إذهبى بأقصى سرعه إجعلى جاذبيه الكوكب تسحبنا |
Kendini öldürecek hıza çıkamayacak olmasından dolayı, hiçbir tehlike yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك خطر ان يصل الى السرعه التي ستقتله00 |
Atlamacı çok hızlı koşuyor, böylece yatay hızını dikey hıza çevirip atlayabiliyor. | TED | يركض الواثب بسرعة كبيرة، حتى يتمكن من تحويل سرعته الأفقية إلى سرعة عموديّة، ومن ثم يقفز. |
Maksimum hıza çıkabilir misin? | Open Subtitles | هل بالإمكان الوصول للدفع الأقصى؟ |
ve yavaşlamaya başlarsınız, 19 yaşınızda koştuğunuz hıza geri gelene kadar. | TED | وسوف تغدو ابطأ .. وابطأ حتى تعود الى نفس سرعتك في عمر 19 |
hıza duyarlı bomba. | Open Subtitles | (ألينا) و(رانفير) الأثنان في السيارة؟ |