Ama beni alaşağı edersen ben de seni daha hızlı ve daha sert alaşağı ederim. | Open Subtitles | و لكن إذا أسقطتني, سأسقطك بضعف سرعتك و ضعف قسوتك. |
Ama eğer beni alaşağı edersen ben de seni daha hızlı ve daha sert alaşağı ederim. | Open Subtitles | سأسقطك بضعف سرعتك و ضعف قسوتك. |
beynimiz çok daha başarılı bir şekilde çalışır ve daha fazla, daha hızlı ve daha akıllıca çalışabiliriz. | TED | إذن سوف تعمل أدمغتنا بشكل أكثر نجاحا بحيث نكون قادرين على العمل أكثر وأسرع وبصورة ذكية |
Bu bilgi daha iyi, daha hızlı ve daha ucuz bir sağlık hizmeti sağlayabilir. | TED | يمكن لهذه الحقيقة أن تفسح المجال لرعاية صحية أفضل وأسرع وأرخص. |
Daha iyi, daha hızlı ve daha ucuz sağlık sistemi için bu da üçüncü nokta. | TED | إذًا هذه هي الوسيلة الثالثة المهمة للحصول على رعاية صحية أفضل وأسرع وأرخص. |
Ses suda, havada olduğundan daha hızlı ve daha uzağa yayılır ve daha farklı bir etkisi vardır. | TED | الصوت يسافر أبعد وأسرع في الماء مما يسافر في الهواء، وبالتالي يحشد الصوت خَبْطَة مختلفة. |
önce yavaşça , sonra hızlı ve daha hızlı sonunda bütün kıçı havaya kaldırdı Geminin koca kıçı dimdikti. | Open Subtitles | ببطء في البداية ثمّ أسرع وأسرع . . حتى وصلت كامل مؤخرتها فوق في الهواء. |
Kuşların bütün diğer hayvanlardan daha hızlı ve daha uzağa gidip, gezegenin her yerindeki fırsatları yakalayabilmesine olanak sağlayan şey göklerde özgürce dolaşma serbestisidir. | Open Subtitles | لدى الطيور سعة السماء، لتسافر أبعد وأسرع من أي فصيلة أخرى من الحيوانات ولتغتنم الفرص في كلّ ربوع الأرض. |
Bu yüzden daha genç, daha hızlı ve daha ölümcül biri tarafından saf dışı edildi. | Open Subtitles | فقام بالإستعانة بعميل آخر كان أصغر منه وأسرع وأكثر فكتاً |
Her şeyi değiştirmek zorunda kalırım. Böylesi daha hızlı ve daha mantıklı. | Open Subtitles | سيكون علي تغير كل شيء هذهِ طريقة أذكى وأسرع |
Gevşeme bir esastır.... ...daha hızlı ve daha güçlü yumruk atmak için. | Open Subtitles | الإسترخاء ضرورى للكمات أقوى وأسرع |
Gevşeme bir esastır daha hızlı ve daha güçlü yumruk atmak için. | Open Subtitles | الإسترخاء ضروري للكمات أقوي وأسرع |