Ve bu artış, ölçümlerin başladığı 9 yıldan bu yana hızlandı. | TED | وقد تسارع المعدل منذ بدء القياسات قبل تسع سنوات. |
Kalbim hızlandı. Her şey harika gidiyor. | Open Subtitles | معدل نبضات قلبي تسارع الأمر يسير على ما يُرام |
Donmuş toprağın buzun erimesi mi hızlandı? | Open Subtitles | هل تسارع معدل ذوبان طبقة الجليد الخارجية؟ |
O adamların peşinden gitmeye karar verdiğinde kalp atışların hızlandı. | Open Subtitles | كانت دقات قليكِ تتسارع عندما تركتيه يذهب وراء هؤلاء المجرمين |
Müzik hızlandı. | Open Subtitles | الموسيقى تتسارع |
Eşcinsel hakları için kaydedilen ilerleme hızlandı. Herkesi şaşırtan bu gelişme bütün kurumlarımızın ve ülkenin yasa ve politikalarını şekillendirdi. | TED | المضي نحو منع حقوق للمثليّين بدأ يتسارع في وتيرته وكان هذا مصدر صدمة للجميع و لا يزال يعيد هيكلة قوانيننا و أحكامنا و منشئاتنا و وطننا كله. |
Tansiyonu düştü ve kalp atışı hızlandı. | Open Subtitles | ضغطها ينخفض ولديها تسارع في نبض القلب |
Kalp atışı çok hızlandı. | Open Subtitles | لقد أصبح تسارع قلبها سريعاً للغاية. |
Sonraki 70-80 milyon yıl içerisinde evrimin ivmesi öyle bir hızlandı ki biz ortaya çıkıverdik İnsan ırkı. | Open Subtitles | وعلىمدار70 إلى80مليونسنة... فإن مسار التقدم تسارع بطريقة كبيرة فأتينا نحن "الجنس البشري" |
Gördünüz mü, nabzı hızlandı. | Open Subtitles | أرأيتما ذلك؟ تسارع نبضه |
Nefes alman hızlandı, tenin kızarmaya başladı. | Open Subtitles | زيادة تسارع تنفسك تدفقك جلدكِ |
Maalesef vaktin birden hızlandı. | Open Subtitles | -لسوء الحظ، جدولك الزمني تسارع فجأة . |
Gergin değilim. Makine aynı fikirde değil ve kalp atışların da hızlandı. | Open Subtitles | -الآله تعارضك، ودقات قلبك تتسارع |
Bak yine hızlandı nefesim. | Open Subtitles | "نبضات قلبي تتسارع" |
- Kasılmaların hızlandı. | Open Subtitles | -لأنها تتسارع |
Morgan Declan'dan bahsedince kalp atışları hızlandı. | Open Subtitles | قلبه بدأ يتسارع عندما اخبره " مورجان " عن " ديكلان " |
Doktor, nabzı çok hızlandı. | Open Subtitles | دكتور، نبضه يتسارع |
Doktor, nabzı çok hızlandı. | Open Subtitles | دكتور، نبضه يتسارع |