Geçtiğimiz sekiz yılın her günü bu hayatı hak etmediğimi düşünerek geçti. | Open Subtitles | تعرف، كُلّ يوم للسنوات الثمان الماضية، شعرتُ مثل أنّي لا أستحق الحياة |
Burada olmayı hak etmediğimi düşünen insanlarla daha fazla kalamam. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء هنا مع ناس يظنون أنني لا أستحق |
Hayatımın çok kolay olduğunu, bunu hak etmediğimi kendisinin ne kadar zorlandığını bilmediğimi söylerdi ve... | Open Subtitles | وتخبرني بأنني لا أستحق ذلك .. وأنني لا أعرف كم من الصعب أن أكون هي |
Yalnızca kocamın geri dönmesini istemiştim. Şimdi onu hak etmediğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أردت عودة زوجي للمنزل فحسب، و أعتقد الآن أنّي لا أستحقّ عودته. |
hak etmediğimi biliyorum ama oğlumla bağ kurmak için ikinci bir şans istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أني لا استحق ذلك لكني أريد فرصة أخرى لأتواصل مع ابني |
Seni hak etmediğimi söylerdim ama bana öğrettiğin bir şey varsa o da herkesin aşkı umudu ve güveni hak ettiğidir. | Open Subtitles | كنت ساقول اني لا استحقك لكن اذا كنت علمتني شيء واحد فهو الجميع يستحق الحب |
Bu suçları itiraf ediyorum ve hak etmediğimi bildiğim affı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعترف بهذه الجرائم و أطلب الغفران الذي أعرف أني لا أستحقه |
Tanrım, bunu hak etmediğimi biliyorum ama eğer oradaysan yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | إذا كنت هناك يا إلهي أعلم أنني لا أستحق هذا و لكنني أحتاج لمساعدتك |
Burada olmayı hak etmediğimi falan sanma yani. | Open Subtitles | لذا لا تتوهم للحظة أنّي لا أستحق التواجد هنا. |
Ölümün bana huzur getirecek mi bilmiyorum. Sadece bunu hak etmediğimi biliyorum. | Open Subtitles | لست متأكدة ما إذا كان موتك سجلب لي السلام إنما إنّي متأكدة أنّي لا أستحق السلام |
Beni affetmeni ya da merhamet etmeni hak etmediğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أننى لا أستحق رحمتك أو عفوك |
Bu onu hak etmediğimi kanıtlıyor. | Open Subtitles | ولكنها تثبت أنني لا أستحق هذا الرجل |
Devamlılık ödülünü hak etmediğimi söylüyor. | Open Subtitles | . هم يقولوا أنني لا أستحق الجائزة |
#Birileri hiçbir şey...# #...hak etmediğimi söyleyebilir.# | Open Subtitles | * ربما يقول البعض * * بأنني لا أستحق أي راتب * |
Ve affını hak etmediğimi biliyorum, ama buna ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعلم أنّي لا أستحقّ صفحكِ، لكني بحاجة إليهِ صفحكِ، لكني بحاجة إليهِ |
Bir bakıma her zaman onun gibi bir kadını hak etmediğimi düşündüm. | Open Subtitles | ،تعلمين، في مُستوى ما لطالما آمنت أنّي لا أستحقّ إمرأة مثلها |
hak etmediğimi biliyorum ama oğlumla bağ kurmak için ikinci bir şans istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أني لا استحق ذلك لكني أريد فرصة أخرى لأتواصل مع ابني |
Bak, kafamın içinde, senin gibi güzel, senin gibi kibar bir kadını hak etmediğimi söyleyen bir ses var. | Open Subtitles | لذلك سمعتُ صوتاً في رأسي يقول انت لا تستحق. امرأة جميلة بجَمالكِ. انا لا استحق امرأة لطيفة مثلُكِ. |
- Bazen hak etmediğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أحياناً اشعر أنني لا استحقك - أجل .. أحيانا أشعر بهذا أيضاً - |
Bu suçları itiraf ediyorum ve hak etmediğimi bildiğim affı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعترف بهذه الجرائم و أطلب الغفران الذي أعرف أني لا أستحقه |
Yada dedikodu yaymak istediğimi, yada onu gerçekten istemediğimi, yada onu hak etmediğimi. | Open Subtitles | أو أني أردت أن أبث الشائعات أو أني لم أقصد الزواج أو أني لا أستحقها |
Seni hak etmediğimi veya bu işi, aileni, arkadaşlarını tüm bu iyi, normal, çalışkan insanları. | Open Subtitles | أُثبتأنيلم أستحقك.. أو أستحق هذا العمل، أو والديك أوأصدقائك... كل أولئك الناس اللطيفون والطبيعيون |