- Hiç şaşırmadım. Başı ne tür bir beladaysa eminim daha beterini hak etmiştir. | Open Subtitles | أي ورطة يكون فيها، أنا واثقة أنّه يستحقّ أكثر من ذلك. |
1600 kilo kömürü nakleden bir adam bir içkiyi hak etmiştir. | Open Subtitles | الرجــل الذي سـلّم 1600 حمـولة "فحـم يستحقّ شـراب "باينت |
Ona yardım eden çocuk da bir limonatayı hak etmiştir. | Open Subtitles | والفتـى الذي سـاعده يستحقّ شراب ليمون |
- Belki bunu hak etmiştir. | Open Subtitles | هذا ليس سيئا لهذه الدرجة لربما كان أبوك يستحقه |
- Belki bunu hak etmiştir. | Open Subtitles | هذا ليس سيئا لهذه الدرجة لربما كان أبوك يستحقه |
Belki de başına gelenleri tümüyle hak etmiştir. | Open Subtitles | ربما اخذ جزاؤه. |
Bu çocuk, Flash Thompson başına gelenleri hak etmiştir. | Open Subtitles | ذلك المدعو (فلاش ثومبسون) الأرجح أنه يستحقّ الضرب |
Ölmeyi hak etmiştir. | Open Subtitles | يستحقّ للموت. |
Büyükelçi öküzün biri, bunu hak etmiştir. | Open Subtitles | لقد لقنته ما يستحقه |
Hatta hak etmiştir. | Open Subtitles | فانه يستحقه |
Belki bunu hak etmiştir. | Open Subtitles | أجل، لعله جزاؤه المستحقّ. |