Siz ona yardım edecektiniz, bunun hakkında konuşmuştuk oysa. | Open Subtitles | من المفترض لك أن تساعده لقد تحدثنا عن المبلغ |
Aslında, bir defa gelecek hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | في الحقيقة نحن تحدثنا عن المستقبل مرة واحده |
Özel konuşmalara kulak kabartmak hakkında konuşmuştuk sanırım. | Open Subtitles | أعتقدت بأننا تحدثنا عن التنصت على المحادثات الخاصة |
Ancak bir ay kadar önce bunun hakkında konuşmuştuk ve aileye bir eşin daha katılması konusunda hepimiz hemfikirdik. | Open Subtitles | لكن لقد تحدثنا بشأن ذلك منذ شهراً والجميع كان موافقاً قد حان الوقت حتى نُضيف زوجةً آخرى للعائلة |
Beyler, hatırlıyor musunuz sportmenlik hakkında konuşmuştuk? | Open Subtitles | حسنا ايها الرفاق تتذكرون كنا نتحدث عن الروح الرياضية ؟ |
İşyerinde hırsızlığa yönelim hakkında konuşmuştuk... bu yüzden çekimdeki bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أننا في التوجيه، تكلمنا عن السرقة في مكان العمل لذا أود أن أبلغ عن سرقة من شيكي |
- Bu anın geleceği gerçeği hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | تحدثنا حول قدوم هذه اللحظة |
Kadınların makyaj yaptıklarını saklamadıkları hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | ...عندما تحدّثنا عن كيف أن النساء لا يخفين حقيقة وضعهن لمساحيق التجميل |
Buraya yıllar önce gelmiştim. Bir kitap hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد جئت لك منذ سنوات مضت وتحدثنا عن كتاب مُحدد |
Randy, bunun hakkında konuşmuştuk. Yapmak zorundayım; | Open Subtitles | راندي، تحدثنا عن هذا الموضوع عليّ اعادتها، انها على لائحتي |
Yok, benim sevgilim var. Bunun hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | لا , انا لدى صديق لقد تحدثنا عن هذا بالفعل |
Seninle insanları görünüşleriyle yargılamanın kötü olduğu hakkında konuşmuştuk, değil mi? | Open Subtitles | أتعلمين عندنا تحدثنا عن.. أنه من الخطأ الحكم على الناس بسبب مضهرهم؟ |
Bir resim sadece. Önemli bir Rothko'n yok ve her zaman bir tane istiyorsun, bunun hakkında konuşmuştuk! | Open Subtitles | أنت لا تملك واحدة و قد اردتها دائماً لقد تحدثنا عن هذا |
Şey, farklı fikirler hakkında konuşmuştuk, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | حسنا ', تحدثنا عن العديد من الأفكار المختلفة. |
Ray Lewis gibi mükemmel bir defans oyuncusu olacağın hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا عن ان تكون واحد من عظماء الدفاع الرباعى على مر الزمن كراى لويس. |
Ray Lewis gibi mükemmel bir defans oyuncusu olacağın hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا عن ان تكون واحد من عظماء الدفاع الرباعى على مر الزمن كراى لويس. |
Seninle bir süre önce Tippin hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | أنا وأنت تحدثنا عن تيبين فى مره سابقه |
Görevleri hakkında konuşmuştuk. üç buçuk dakika. | Open Subtitles | لقد تحدثنا عن الواجبات ثلاث دقائق ونصف. |
Başlarda sizden istediğim şeyde buydu. hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | هذا ما طلبته مسبقاً, لقد تحدثنا بشأن ذلك |
Pekala, çocuklar, bu konu hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | حسناً يا رفاق، بجديّة لقد تحدثنا بشأن هذا. |
Daha önce Mamula adası hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | كنا نتحدث عن تلك الجزيرة (مامولا). |
Sanırım benim bornoz kullanımı hakkında konuşmuştuk | Open Subtitles | اعتقت اننا تكلمنا عن موضوع استعمال رداء حمامي |
- Bunun hakkında konuşmuştuk. - Biliyorum. | Open Subtitles | لقد تحدثنا حول هذا - أنا أعلم - |
Bir keresinde bunu nasıl başkasına yaptırabileceğim hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | هذه هي القوّة. أتعرف، يُمكننا... كما تعرف، تحدّثنا عن هذا فيما مضى، |
Annem hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | وتحدثنا عن والدتي. |