TED'de robotlar hakkında pek çok şey izledik. | TED | لقد سمعنا الكثير عن الروبوتات هنا في تيد. |
Denir ki, bir insanın kitaplığına bakarak onun hakkında pek çok şey söylenebilir. | TED | كثيراً ما يقال أنه يمكنك أن تعرف الكثير عن شخص ما من خلال النظر إلى ما يوجد على رفوف مكتبته. |
Uzaydan gezegenimize bakınca kendimiz hakkında pek çok şey öğrendik. | TED | وتعلّمنا الكثير عن أنفسنا بالنظر إلى كوكبنا من الفضاء. |
Devam eden çalışmaları sayesinde Güney Sakinleri diye bilinen bu balinalar hakkında pek çok şey öğrendik. | TED | وبفضل عملهم المستمر، تعلمنا الكثير عن هذه الحيتان، المعروفة باسم سكان الجنوب. |
Hapisteyken, küçük bir delikte, aynı kafeste kaldığın adam hakkında pek çok şey öğrenirsin. | Open Subtitles | عندما كنت في السجن ، الصندوق الصغير تعلمت الكثير عن الرجولة عندما كنت في القفص |
- Bileği hakkında pek çok şey. Ama başka bir şey hatırlamıyorum. | Open Subtitles | يمكنني قول الكثير عن مفصله ولكن لا اتذكره هو شخصيا |
Kendin hakkında pek çok şey öğrendin, hayal bile edemeyeceğim sınavlardan geçtin. | Open Subtitles | لقد وجدت الكثير عن ذاتك وأُختبرت بطرق لا أستطيع أن أتخيلها حتى بالكاد |
Dinle, son birkaç günde kendim hakkında pek çok şey öğrendim. | Open Subtitles | اترى ، لقد تعلمت الكثير عن نفسى خلال اليومين الماضيين |
İlk temas karşınızda ki kişi hakkında pek çok şey söyler Özelliklede kendisini hotel odasını | Open Subtitles | وأيا كانت الطريقة ان اول اتصال يخبرك الكثير عن الشخص وبخاصة عندما يقوم شخص ما بتقديم نفسه |
Üslerine bakarak bir topluluk hakkında pek çok şey öğrenebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك معرفة الكثير عن مجموعة عن طريق مراقبة قاعدتهم |
Ayakkabılarına bakarak, bir kişi hakkında pek çok şey söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ معرفة الكثير عن الاشخاص بمجرد النظر لحذائهم |
Bir insanın yatak odasından onun hakkında pek çok şey söylenebileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين , يمكن للشخص معرفة الكثير عن طريق غرفة النوم ؟ |
Hayır, ama kuşbilimi hakkında pek çok şey biliyorum. | Open Subtitles | لا، لكنني أعرف الكثير عن علم اطيور |
Bence bu şehir hakkında pek çok şey anlatıyor. | Open Subtitles | حسناً، أظن إنه يقول الكثير عن المدينة. |
Conrad Ecklie hakkında pek çok şey söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني قول الكثير عن (كونراد إيكلي) لكن لدي مسرح جريمة علي فحصه |
Aster Şirketi pek çok şey hakkında pek çok şey biliyor. | Open Subtitles | (آستر كوربس) تعرف الكثير عن كثير من الأمور |
FBSA Projesi hakkında pek çok şey duyduk, Dr. Caster. | Open Subtitles | لقد سمعنا الكثير عن مشروع (بين) يا دكتور (كاستر). |
Sert biridir ama Jaffna hakkında pek çok şey bilir. | Open Subtitles | (هو صارم لكنهُ يعرف الكثير عن (جافّانا |