ويكيبيديا

    "haksızlık olur" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس من العدل
        
    • لن يكون عادلاً
        
    • غير عادل
        
    • يكون عادلا
        
    • غير منصف
        
    • عدلا
        
    • الظلم أن
        
    • العدل أن
        
    Bak,her çağırdığında gelirsem, diğer görevlerime haksızlık olur. Open Subtitles اسمعي، ليس من العدل لعملائي أن أحصل على نداءات منكِ بينما أنا في العمل
    Ayrıca, bence doğal flörtleşmeyi tek başına romantik durum olarak düşünmek haksızlık olur. Open Subtitles إلى جانب، أعتقد أنّه ليس من العدل أنْ تحدد الظروف الرومانسية وحدها ما يعتبر مغازلة طبيعية.
    Kaydını yaptırmış olan diğer çocuklara haksızlık olur. Open Subtitles لن يكون عادلاً للأطفال الآخرين الذين ملؤا استماراتهم بالكامل
    Onları çok sık yapmam, çünkü diğer kurabiyelere haksızlık olur. Open Subtitles لااصنع الكثير منهم لأنه غير عادل للبساكيت الأخرى
    Üzgünüm, Q. Terk edip gitmemiş ve bütün yıl boyunca prova yapmış kızlara haksızlık olur. Open Subtitles حسنا, أنا متأسفة ولكن ذلك لن يكون عادلا للفتيات اللواتي كن يتدربن طوال السنة ولم يتركوا الفريق
    Ama bu Ally'ye haksızlık olur, değil mi? Evet, haklısın. Open Subtitles -لكن هذا سيكون غير منصف لآلي ، أليس كذلك ؟
    Onlar sizi eve götürür. Sizi burada yapayalnız bırakmak haksızlık olur. Open Subtitles ولكن هذا ليس عدلا أن أتركك هنا وحدك
    Aslında beni bunalımlı biri olması ile şaşırttı ama işini kaybetmiş bir adamı yargılamak biraz haksızlık olur. Open Subtitles لقد صدمنى أنه مكتئب نوعاً ما و لكن من الظلم أن نحكم على رجل حين يكون عاطلاً
    Clay keçileri kaçırdı diye kasetler ortaya çıkarsa haksızlık olur. Open Subtitles ليس من العدل أن تخرج الأشرطة إلى العلن لمجرد أن كلاي فقد عقله
    Senden bunu anlamanı beklemek haksızlık olur. Open Subtitles ليس من العدل أن أطلب منك أن تتفهم.
    Ona söylememen ona haksızlık olur. Open Subtitles ليس من العدل إبقاؤها في جهل
    Ama ararken Nova'yı peşinden sürüklemek haksızlık olur. Open Subtitles لكن ليس من العدل أن تسحب ‏(نوفا) إلى الأسفل حيث أنت
    Harrington'u tekrardan dışarı göndermek haksızlık olur. Open Subtitles ليس من العدل إعادة " هارينغتون " للخارج
    Her işte mükemmel olamazsın. Başkalarına haksızlık olur. Open Subtitles لا يسع المرء أن يكون بارعاً في كلّ شيء، فذلك لن يكون عادلاً.
    O zavallı çocuğa bunları tekrar yaşatmak haksızlık olur. Open Subtitles ذلك فقط لن يكون عادلاً لذلك الولد المسكين ليكون فقط مسحوبًا من خلال كلّ ذلك ثانيةً.
    Demek istediğim, bu gerçek öğrencilere haksızlık olur. Open Subtitles مشهور ، أعني . هذا لن يكون عادلاً للطلاب الحقيقيين
    Özür dilerim, bu gerçekten fare kıçlarına haksızlık olur. Open Subtitles آسف ، هذا في الحقيقة غير عادل بالنسبة للغير آبهين على الإطلاق
    Olayı bir de senden dinlemeden, seni yargılamamız haksızlık olur. Open Subtitles سيكون غير عادل بالنسبة لنا أن نحكم لك دون سماع جانبكم من القصة.
    Bu kadar basite indirgemek haksızlık olur Al. Open Subtitles غير عادل جعل الأمر بهذه البساطة
    Size haksızlık olur. Open Subtitles بالكاد يكون عادلا بالنسبة لك
    O iyi bir çocuk, iyi bir kalbi var ancak diğerlerine haksızlık olur, anlıyor musunuz? Open Subtitles إنه فتى صالح وطيب القلب. لكن الأمر غير منصف للآخرين، أفهمت؟
    - haksızlık olur. - Söyleyeceğini bitir, Maggie. Open Subtitles ـ هذا ليس عدلا ـ أنهِ ما بدأتيه يا (ماجي)
    G.D.C.'yi bugünkü davranışımdan sorumlu tutmanız gerçekten büyük bir haksızlık olur. Open Subtitles سيكون من الظلم أن تُحمّل "منظمة حماية البيئة" نتيجة سلوكي اليوم.
    Yani bence bütün suçu bir kişiye atmak haksızlık olur. Open Subtitles من غير العدل أن تضع اللوم على شخص واحد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد