ويكيبيديا

    "hale getirmek için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليجعل
        
    • لجعله
        
    • لأجعله
        
    • لتحييد
        
    • لتعطيل
        
    • لجعل هذا
        
    • لقطع وجه
        
    Benim babam ülkeyi bu hale getirmek için canını ortaya koydu. Open Subtitles لقد ضحى أبى بحياته ليجعل هذه البلد كما تراها
    Babam ülkeyi bu hale getirmek için hayatını harcadı. Open Subtitles لقد ضحى أبى بحياته ليجعل هذه البلد كما تراها
    Taç giyme törenine uygun hale getirmek için biraz kurdela almalıyım. Open Subtitles إنّي بحاجة لشراء شريط لجعله يبدو أنيقاً من أجل حفلة التتويج.
    Deriyi su geçirmez hale getirmek için üstüne su böyle dökülür. Open Subtitles هكذا يوضع السيليكون على الجلد لجعله مقاوم للماء
    Onu etkisiz hale getirmek için hakkında bildiğim her şeyi kullandım. Open Subtitles استخدمت كل ما أعرفه عنه لأجعله يستسلم
    Ama öncelikle, sigaranın dumanını etkisiz hale getirmek için önlemler almalıyım. Open Subtitles سأذهب ولكن أولًا.. احتياطات.. لتحييد أي دخان ملوث
    Ben arzumun dışında tutulurken istilacılar Dünya'nın savunmalarını etkisiz hale getirmek için en iyi ajanlarını gönderdiler. Open Subtitles بينما كنت محتجزا ضد إرادتي، ارسلت الغزاة وكلاء مسبقا لتعطيل الدفاعات الأرضية.
    Burayı güvenli hale getirmek için ne gerekiyorsa sana açık çek. Open Subtitles أيا يكن ما تحتاجه لجعل هذا المكتب امن ، قم به
    Pekâlâ, kitabı okunmaz hale getirmek için Kandarian hançerini kullanman gerek. Open Subtitles حسناً، عليك إستخدام الخنجر الكينداري لقطع وجه الكتاب
    Bu durumu daha iyi bir hale getirmek için yapılabilecek hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لا يوجد شئ يمكن عمله ليجعل هذا الموقف أفضل
    Bu adayı çöpe atmak için politik hiçbir neden yok, ...ben de işleri duygusal olarak daha kolay hale getirmek için yapmacık olmayacağım. Open Subtitles لا سبب سياسي لترك هذه المرشحة و لن أدعي أن هناك سبب ليجعل الأمور سهلة عاطفيا
    Her neyse, dünyayı daha iyi bir hale getirmek için ne yapabilirim diye düşündükten sonra çok pahalı bir ayakkabı serisi üretmeye karar verdim. Open Subtitles المهم بعد تفكير عميق عن ما يمكننى أن أقدمه للعالم لجعله مكاناً أفضل, قررت أن أبدأ بعمل مشروع أحذية باهظة الثمن
    Ama ben bu ikisi çok yakın olduğu için daha da iyi hale getirmek için olan yolları göremiyorlar diye düşünüyorum. Open Subtitles ولكنّني اعتقد بأن هذين الإثنين متعلّقين به لا يمكنهم رؤية طرق أخرى لجعله أفضل بكثير
    Peki daha iyi hale getirmek için ne yapabiliriz? Open Subtitles إذاً ماذا نفعل لجعله يوماً جميلاً
    Bu hale getirmek için yarım saat harcadım. Open Subtitles قضيت نصف ساعة لأجعله هكذا
    Taç giyme törenine uygun hale getirmek için biraz kurdela almalıyım. Open Subtitles لأجعله مُناسباً ليوم التتويج
    Evet, Snart'ı etkisiz hale getirmek için bazı yollar buluruz kesinlikle. Open Subtitles نعم، نحن يمكن أن تأتي بالتأكيد الى سبل لتحييد Snart.
    Dediğinize göre, Cylonlar gemilerimizi etkisiz hale getirmek için sizin seyir programınızı kullanmanın bir yolunu buldular, öyle mi? Open Subtitles وجدو طريقة لاستخدام برنامج الملاحة لتعطيل سفننا؟
    Bu programda, bu sistemi daha etkili ve güvenli hale getirmek için temel değişiklikler tavsiye edebilelim diye her insanın beyninin nasıl çalıştığını gözlemledik. TED وبهذا البرنامج نحدد كيف يعمل عقل كل فرد لنستطيع اقتراح تعديلات أساسية لجعل هذا النظام أكثر فاعلية وأكثر أمانًا.
    Kitabı okunmaz hale getirmek için Kandarian hançerini kullanman gerek. Open Subtitles عليك إستخدام الخنجر الكنداري لقطع وجه الكتاب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد